YARGITAY 20.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 24.01.2019 Esas: 2019/210 Karar: 2019/464

Apartman Site Yönetimi – Önceki Yöneticilerin Sorumluluğu

Özet:

Dava; önceki yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece, davalıların görev yaptığı sürece yönetim gideri olarak yaptıkları ve fiziken gerçekleşen işlere yönelik belgeli ve belgesiz harcamaların, öte yandan belgesiz olmakla birlikte mutad olan harcamaların hesaplanarak, taraflarca ibraz edilen ve imza inkarında bulunulmayan belgelerin de miktarlarının tespit edilerek, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin gelir-giderler ile yapılan işler ve bu işlere yönelik harcamalar ve tüm mali kayıtlar birlikte incelenip yapılacak keşif üzerine yerinde değerlendirilmek suretiyle, varsa davalıların yükümlülükleri, sorumlu oldukları ya da uhdelerinde görülen meblağın, tarafların tüm belge, makbuz, ödeme talimatları, banka kayıtları, tanık ve sair delillerinin toplanarak aralarında uzman mali müşavir bilirkişinin de olduğu bilirkişi kurulundan denetlemeye elverişli rapor aldırılarak, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri de birlikte değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili; … Sitesinin 01.07.2011-30.06.2012 dönemindeki masraf döküm tablosunda “önceki dönem borç ödemeleri” kaleminde yer alan 7.381,00-TL’nin kime veya kimlere, ne sebeple ödendiğinin belgelendirilemediğini, söz konusu borcun genel kurulda borç olarak beyan edilmediğini ve genel kurul tutanaklarına da borç olarak geçirilemediğini, diğer taraftan 01.07.2012- 30.06.2013 dönemine ait masraf döküm tablosuna göre “önceki dönem borç kalemi” olarak belirlenen 16.069,31-TL tutarındaki ödemenin genel kurulda beyan edilmediğini ve tutanaklara geçirilmediğini, bu dönemdeki site harcamalarının 185.189,28-TL olarak görüldüğünü, ancak masraflar toplamının gerçekte ….826,00-TL daha düşük olduğunu, bu farkın neden kaynaklandığının ve nereye harcandığının belli olmadığını, davalıların 2011-2012, 2012-2013 dönemleri içerisinde müvekkilini toplam 28.276,31-TL zarara uğrattıklarını beyan ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile bu miktarın zararın oluştuğu tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, 492,45-TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava; önceki yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin alacak davasıdır.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli olmayıp dayanak bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli tespitler içermemektedir. Bu kapsamda; mahkemece, davalıların görev yaptığı sürece yönetim gideri olarak yaptıkları ve fiziken gerçekleşen işlere yönelik belgeli ve belgesiz harcamaların, öte yandan belgesiz olmakla birlikte mutad olan harcamaların hesaplanarak, taraflarca ibraz edilen ve imza inkarında bulunulmayan belgelerin de miktarlarının tespit edilerek, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin gelir-giderler ile yapılan işler ve bu işlere yönelik harcamalar ve tüm mali kayıtlar birlikte incelenip yapılacak keşif üzerine yerinde değerlendirilmek suretiyle, varsa davalıların yükümlülükleri, sorumlu oldukları ya da uhdelerinde görülen meblağın, tarafların tüm belge, makbuz, ödeme talimatları, banka kayıtları, tanık ve sair delillerinin toplanarak aralarında uzman mali müşavir bilirkişinin de olduğu bilirkişi kurulundan denetlemeye elverişli rapor aldırılarak, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri de birlikte değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.