YARGITAY 13.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 15.03.2005 Esas: 2004 / 12799 Karar: 2005 / 4052

Boşanma Davası Açılmış Olması Kayınpeder Damat Arasındaki Ödünç İlişkisinin Tanıkla İspatına Engel Değildir.

Özet:

Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Taraflar kayınpeder-damat olup, dava sırasında bu ilişki halen devam etmektedir. Bu durumda taraflar arasındaki ödünç ilişkisi, tanıkla ispat edilebilir. Boşanma davası açılmış olması tanıkla ispata engel teşkil etmez. Dinlenen tanıklar ödünç para verildiğini beyan etmişlerdir. Bu durum karşısında davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, damadı olan davalıya ödünç olarak 2000 DM para verdiğini, davalının tanıklar huzurunda ikrarda bulunmasına rağmen borcunu ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla giriştiği icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, % 40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davacının kızı ile aralarında boşanma davası bulunduğunu, o nedenle olayda tanık dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, her ne kadar dinlenen tanıklar davacının iddiasını doğrulamış iseler de olayda miktar itibariyle tanık dinlenilemeyeceği, davacının da iddiasını yasal delillerle ispat edemediği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında kayınpeder-damat ilişkisi mevcut olup, bu ilişki halen devam ettiğinde uyuşmazlık yoktur. HUMK’nun 293/1 maddesi hükmünce iddianın tanıkla ispatı mümkündür. Davalının, davacının kızına karşı boşanma davası açması anılan yasa maddesinin uygulanmamasını gerektirmez. Davacının dinlettiği tarafsız tanıklar R. ve M. davacının davalıya 2000 DM borç para verdiğini, davalının da boşanma davası sonuçlanmadan bu parayı iade etmeyeceğini beyan etmişlerdir. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Hal böyle olunca mahkemece, tanık beyanları gözetilip, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.