YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 12.12.2018 Esas: 2018/4057 Karar: 2018/14462

Boşanma – Eşit Kusur – Velayet – Kardeşlerin Birbirinden Ayrılmaması İlkesi 

Özet:

Tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya neden olan olaylarda eşit derecede kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminat hükmolunamaz (TMK m. 174/1-2). Velayetin düzenlemesinde, çocukların kardeşlik ve paylaşım duygusunun gelişimi için çocuğun üstün yararı gerektirmediği taktirde “kardeşlerin birbirinden ayrılmaması ilkesi” esastır. Kardeşlerin birbirinden ayrılmasının onların bedeni ve ruhi gelişimlerine olumsuz etki yapacağı kuşkusuzdur.

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, aleyhine hükmolunan maddi tazminat ve velayet yönünden, davalı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, nafakalar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Mahkemece, davacı erkek ağır kusurlu bulunarak tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; mahkemece davacı erkeğe yüklenen sadakatsizlik vakıasının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya neden olan olaylarda eşit derecede kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Yanılgılı değerlendirme sonucu davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit derecede kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminat hükmolunamaz (TMK m. 174/1-2). Kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesi koşulları oluşmamıştır. O halde davalı kadın yararına maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

4-Mahkemece kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

5-Mahkemece yapılan yargılama sonucunda tarafların ortak çocuklarından 2010 doğumlu …’ın ve 2013 doğumlu….’in velayetleri davalı anneye, 2009 doğumlu …’un velayeti ise davacı babaya verilmiştir. Dava dosyası içerisinde bulunan sosyal inceleme raporlarında; velayeti babaya verilen …’un babaanne ile yaşadığı, 2013 doğumlu …‘in yaş itibari ile anneye muhtaç olduğu, 2010 doğumlu …’ın anne ile yaşamak istediği belirtilmiştir. Velayetin düzenlemesinde, çocukların kardeşlik ve paylaşım duygusunun gelişimi için çocuğun üstün yararı gerektirmediği taktirde “kardeşlerin birbirinden ayrılmaması ilkesi” esastır. Kardeşlerin birbirinden ayrılmasının onların bedeni ve ruhi gelişimlerine olumsuz etki yapacağı kuşkusuzdur. Açıklanan nedenlerle ortak çocuk 2009 doğumlu …’un velayetinin de davalı anneye verilmesi gerekirken davacı babaya verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

6-Mahkemece velayetleri anneye verilen ortak çocuklar yönünden iştirak nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda hüküm kurulmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4., 5. ve 6. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.12.2018(Çrş.)