YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 17.04.2019 Esas: 2019/1464 Karar: 2019/3080

Çekin İstirdatı – Yetkili Hamil – Kötü Niyetli İktisap

Özet:

Dava, çekin istirdatı istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir.

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/10/2015 tarih ve 2014/1270-2015/1156 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin temlik alan davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin müşterine gönderilmek üzere kargoya verdiği çekin alıcısına ulaşmadan kaybolduğunu, çekin davalı faktoring şirketinde olduğunu ileri sürerek çekin iptaline karar verilmesini istemiştir.

Davalı … A.Ş. vekili, davacının çeki rızası dışında elinden çıktığını ispat etmesi gerektiğini, ispatlasa dahi bu defiyi müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, ayrıca kargo ile çekin naklinin basiretli bir tacire uygun bir davranış olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, dava dilekçesinde her ne kadar çekin iptali talep edilmiş ise de dilekçe bütün olarak değerlendirildiğinde davanın menfi tespit istemine ilişkin olduğu, çekin davacı tarafın rızası dışında elinden çıktığı, bu durumda 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’na tabi olan davalı faktoring şirketinin nizalı çekin meşru hamili olduğunu kendisinin ispat etmesi gerektiği, bu hususun da ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulüne, Türkiye İş Bankası Gaziantep şubesinde ihraç edilen 3154262 çek nolu 15/02/2015 keşide tarihli, 4.250 TL bedelli çek nedeni ile davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

Kararı, temlik alan davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, çekin istirdatı istemine ilişkindir. Mahkemece, yanılgılı şekilde davanın menfi tespit istemine ilişkin olduğuna dair yapılan tespit ile dava konusunu temlik eden davalı … AŞ.’nin çekin meşru hamili olduğunu ispat edemediği gerekçesi ile davanın kabulüne, çekten dolayı davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Ancak dava dilekçesi bütün olarak değerlendirildiğinde davacı iradesinin çekin istirdatı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır. Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, dava konusu çeki cirolayarak dava dışı Marmara Plastik şirketine kargo ile gönderdiğini, kargoda çekin kaybolduğunu ileri sürmüş olup dava konusu çekin önceki hamilin davacı olduğunu gösterir bir işaret bulunmadığı gibi davacı yan bu yoldaki iddiasını ispat için herhangi bir delil ibraz etmiş değildir. Bu durumda, davanın açıklanan niteliği ve davacının çekin meşru hamili iken yitirildiğine dair iddiasını ispat edemediği nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, nitelik ve ispat yükü bakımından yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle temlik alan davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temlik alan davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.