GENEL BAKIŞ

Rekabet, daha ucuz, daha kaliteli mal ve hizmetlerin geniş halk kitlelerine sunulması bakımından toplumsal bir haktır. Her hak gibi rekabet hakkının da kötüye kullanılması mümkündür. İşte bu noktada rekabetin haksız hale gelmesini önleyici mekanizmayı hukuk sistemimiz değişik açılardan ele almıştır.

Haksız rekabete uygulanacak hükümler (TBK.57, TTK.54-63) işin ticari nitelikte olup olmamasına göre farklılıklar göstermektedir. İşin ticari nitelikte olmaması halinde, uyuşmazlığa, TBK.57 hükmü uygulanacaktır. Haksız rekabet konusu işin ticari nitelik arz etmesi halinde ise, uyuşmazlığa ticaret kanunu hükümleri uygulanacaktır. Fakat çok zorlamalı örnekler dışında TBK.57 hükmü uygulama alanı bulmamaktadır. Yüksek mahkemenin bir kararına göre Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması Ticaret Kanunu’ndaki hükümlerin benzetme yoluyla uygulanmasına engel değildir. Bu nedenle Borçlar Kanunu’nda esasen tanıdığı ve Ticaret Kanunu’nda açıklanan davalar burada da açılabilir.

Ayrıca 6502 sayılı TKHK’ da ” Haksız Ticari Uygulamalar” başlığı altında konuyu Ticaret Kanununa paralel şekilde düzenlemiştir. Bu kanunun 62. maddesi uyarınca tüketiciler, Ticaret Kanunu hükümleri yanında, bu kanun hükümlerinin sağladığı koruma imkanlarından da yararlanabilir.

TTK‘DA DÜZENLENEN HAKSIZ REKABET HÜKÜMLERİ

HAKSIZ REKABETİN DÜZENLENİŞİ

Haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında ve tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır (TTK.54).

TTK 54 hükmü yeni bir haksız rekabet sistemi getirmiştir. Yeni sistem bütün katılanların menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması ve dürüst davranış kuralının gerekliliği ilkeleri üzerine kurulmuştur. Haksız rekabetin varlığından söz edebilmek için bu ilkelerin ihlali tek başına yeterli değildir. Ayrıca söz konusu ihlal filleri ile uygun illiyet bağı içerisinde gerçekleşen zarar veya zarar tehlikesinin varlığı da aranacaktır.

Dürüst rekabet, dürüstlük kurallarına, centilmenliğe uygun olarak gerçekleşen, katışıksız (saf) ve hukuka uygun rekabeti;

Bozulmamış rekabet ise, güven duyulan hilesiz rekabeti;

Bütün katılanlar ibaresi, rekabet kurallarının sadece rakipler arasında olmasına özgülenmediğini, müşterileri, tedarikçileri, geniş anlamda alıcıları da kapsam içine aldığını ifade eder. Müşterinin ve tedarikçinin rakip sıfatını taşımasına gerek yoktur.

Dürüst davranma kuralı, haksız rekabetin teşhisinde belirleyicidir. Dürüstlük kuralına aykırılık ya davranışlarla ya da ticari uygulamalar olur. Davranışlar ve ticari uygulamalar iş etiğine, doğruluğa, dürüstlüğe ters, aldatıcı, yanıltıcı, kandırıcı vs. Olabilir.

Haksız rekabetin varlığı için aranan diğer unsur zarar veya zarar tehlikesinin bulunmasıdır. Dürüstlük kuralına aykırı davranış ve ticari uygulamalar ile zarar ve zarar tehlikesi arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. İşletme ekonomik açıdan gelir kaybına uğramalı veya böyle bir tehlikeye maruz kalmalıdır.

Kusur, haksız rekabet eylemlerinin bir unsuru değildir. Haksız rekabete dayalı davaların açılabilmesi için failin kusurlu olması aranmaz. Ancak tazminat davalarının açılabilmesi için failin kusurlu olması gerekir.

Haksız rekabete maruz kalacak kişi ile haksız rekabet teşkil eden davranışta bulunan kişi arasında bir rekabet ilişkisi bulunmasına gerek yoktur.

HAKSIZ REKABET HALLERİ

Dürüstlük kuralına aykırı sayılan örnek haksız rekabet eylemleri, Kanunun 55 inci maddesinde altı kategori halinde düzenlenmiştir. Pratik hayatta en sık karşılaşılan bu örnek eylemler sınırlı sayıda değildir. 55’inci maddede sayılan altı eylemden birine girmeyen bir dürüstlük kuralına aykırı eylem, 54’üncü madde hükmü kapsamına girmesi halinde haksız rekabet oluşturacaktır. Buna göre 55’inci maddede sayılan örnek eylemler şunlardır;

1.DÜRÜSTLÜK KURALINA AYKIRI REKLAM YÖNTEMLERİ İLE DİĞER HUKUKA AYKIRI DAVRANIŞLAR

a. Kötüleme

Başkalarını ve onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek dürüstlük kuralına aykırıdır. (TTK.55/1-a)

Kötüleme fiili, karalama, perdeleme, değerini küçümsetme ve düşürtmeyi ifade eder.

Başkaları terimi, doğrudan bir kişiyi veya kişiliği olmayan bir topluluğu;

Mal terimi, ticarete konu gerçek bir gereksinime cevap veren bir işi;

İş ürünü ise, iş, faaliyet, üretim yönünden önem taşıyan teklif, hesap, plan, patent, tasarım, makale, film, sahneye koyuş, bir icra gibi daha geniş bir alanı ifade eder.

Kötüleme iki şekilde gerçekleşebilir: i) yanlış veya yanıltıcı açıklamalar ve ii) gereksiz yere incitici açıklamalar.

i)Yanlış ya da yanıltıcı açıklamaların temel niteliği gerçek dışı olmasıdır. Kötülemede bulunanın açıklamaları gerçek ise haksız rekabet oluşmaz. Yanıltıcılık; iş ürününe, faaliyete, mallara veya fiyatlara ilişkin açıklamanın veya nitelendirmenin, takdim ediliş tarzının, seçilen sözcüklerin, resimlerin veya yapılan karşılaştırmanın hedef kitlede veya kişilerde bıraktığı genel izlenimin değişik ve olumsuz algılanmasıdır. Dolayısıyla yanıltıcılık hedef kitle olan muhatap ile birlikte değerlendirilmelidir.

ii)Gereksiz yere incitici açıklamalar, amacını aşan eleştirilerdir. Eleştiriler, amacın aşılmasıyla gerçek dışı veya gerçeğe ters hale gelmiştir. Açıklamalarda gerçeklik payının varlığına rağmen, açıklamaya ilişkin ölçüsüzlük ve üslup eleştiri kavramı ile uyuşmuyorsa, eleştiri sınırlarını aşıyorsa, eleştiri (açıklama) inciticidir. Örneğin, rakiplerinin piyasa itibarını zedelemek, rakiplerini müşterileri nezdinde kötülemek ve küçük düşürmek maksadıyla, güya kendi markasına veya iş ürünlerine tecavüzde bulunmak suretiyle haksız rekabet gerçekleştirilmiş gibi hava meydana getirmek için, rakiplere karşı haksız yere dava açılması veya haksız yere şikayette bulunulması veya rakibin müşterilerine rakibe aitmiş gibi fahiş fiyat listesinin fakslanması (11. HD. 7.7.2009, E.2007/13685, K.2009/8375), rakibin ödeme güçlüğü içinde olduğu, konkordato teklifinin mahkemece kabul edilmediği, rakibin işlerini doğru yürütemeyecek kadar hasta olduğu gibi açıklamalar yapılması kötüleme sayılır ve dürüstlük kuralına aykırıdır.

Kötüleme fiilinin haksız rekabet oluşturması için maddi zararın gerçekleşmesi şartı aranmamaktadır.

b. Kendini veya Üçüncü Kişiyi Rekabette Avantajlı Duruma Getirme

Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek dürüstlük kuralına aykırıdır. (TTK.551-a,2)

 c. Üstün Bir Yeteneğe Malik Bulunduğu Zannını Uyandırmaya Çalışmak

Paye, diploma veya ödül almadığı halde bunlara sahipmişçesine hareket ederek üstün bir yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak dürüstlük kuralına aykırıdır.

Örneğin, gerçek dışı “TSE garantili”, “üstün kalite ödüllü”, “üstün hizmet ödüllü” veya “üstün lezzet ödüllü” kullanımlar. Ve hakkı olmayan unvanlar, ” Paris’ten diplomalı terzi”, “Prof. Dr.”, “ödüllü çevirmen”, “yüksek mimar” gibi gerçek dışı kullanımlar.

ç. Karıştırılmaya (iltibasa) Yol Açan Önlemler Alma

Başkalarının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak dürüstlük kuralına aykırıdır. (TTK.55/1-a,4)

Karıştırılma, haksız rekabetin en çok rastlanan şeklidir. Aynen veya benzerini kullanmak üzere iki şekilde gerçekleşir. Karıştırılma nesnel değerlendirilmeyi gerektirir ve kural olarak malın hitap ettiği ortalama alıcılar esas alınarak belirlenir. Mal uzman kişilere hitap ediyorsa ortalama alıcılar değil, uzman kişiler esas alınır. Alıcıların tamamının aldanmış olması gerekli olmayıp, bir kısmının dahi aldanmış olması yeterlidir.

d. Karşılaştırmalı reklam

Kendini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek dürüstlük kuralına aykırıdır. (TTK.55/1-a,5)

e. Göstermelik/Yem ile Aldatma

Seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak dürüstlük kuralına aykırıdır. (TTK.55/1-a,6)

Tedarik fiyatının altında satış bir defaya mahsus olmak üzere tanıtım veya ürünün tüketilmesi gibi bir amaçla gerçekleşmişçesine göstermelik ile aldatma fiili yoktur. Bu bendin uygulanması için tedarik fiyatının altında satışın birden fazla kez gerçekleşmesi gerekmektedir.

f. Müşteriyi Ek Edimlerle Sunumun Gerçek Değeri Hakkında Yanıltma

Müşteri, armağanlar, primler, ödüller ve promosyonlar gibi avantajlar vaat edilerek veya verilerek yahut tanınarak, malın kalitesi, tazeliği, ayıplı olup olmadığı konusunda fazla düşünmeden karar almaya yöneltilmektedir. Böylelikle müşteri sunumun gerçek değeri hakkında yeterli düşünme ve değerlendirme imkanına sahip olmadan, belirtilen şekillerde yanıltılarak karar almaya zorlanmakta ve yanlış yere yönlendirilmektedir.

g. Müşterinin Karar Verme Özgürlüğünü Sınırlama

Müşterinin karar verme özgürlüğünü, özellikle saldırgan satış yöntemleriyle sınırlamak dürüstlük kuralına aykırıdır. (TTK.55/1-a,8)

Hüküm, müşterinin kabul edilemeyecek ve uygun bulunamayacak güç bir psikolojik duruma sokularak satın alma zorunluluğu altında bırakılmasını önleme amacı gütmektedir.

Örneğin, Şaşırtan, beklenmedik şekilde kapıdan yapılan, yoldan zorla çevrilerek yapılan satışlar yanında, lüks ortamlarda gerçekleştirilen ve müşterinin iradesini çeşitli yollarla baskı altında tutarak ona devre mülk/devre tatil satmayı amaçlayan Amerikan usulü sayış yöntemleri de hükmün kapsamına dahildir.

h. Gizleme

Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak dürüstlük kuralına aykırıdır. (TTK.55/1-a,9)

ı. Taksitli Satışlar ile benzeri hukuki işlemlere ilişkin ilanlarda toplam maliyeti belirtmeme (hüküm doğrudan tüketicinin korunmasıyla ilgilidir.) (TTK.55/1-a,10)

 i. Tüketici kredilerine ilişkin ilanlarda açık beyanlarda bulunmama (hüküm doğrudan tüketicin korunmasıyla ilgilidir) (TTK.55/1-a,11)

j. Eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanma (hüküm doğrudan tüketicinin korunmasıyla ilgilidir.) (TTK.55/1-a,12)

2.SÖZLEŞMEYİ İHLALE VEYA SONA ERDİRMEYE YÖNELTME

Yöneltme nitelikli bir eylem olup, yöneltilen kişinin iradesini baskılayacak yoğunlukta, yani onu sözleşmeye ihlale veya sona erdirmeye yetecek güçlükte olmalı ve yöneltene haksız bir menfaat temin etme amacıyla yapılmalıdır. Kanuna kazandırılan bu yeni haksız fiil eylemi dört fiil şeklinde düzenlenmiştir.

a. Müşterileri Başkalarıyla Yaptıkları Sözleşmeleri İhlale Yöneltme

Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek dürüstlük kuralına aykırıdır. (TTK.55/1-b,1) Bu eylem aynı zamanda Borçlar kanunu 49 anlamında haksız fiil oluşturur.

b. Üçüncü Kişilerin Çalışanlarını İğfal ile Çıkar Sağlama

Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, hak etmedikleri ve onların işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak dürüstlük kuralına aykırıdır.

c. Çalışanları Sırları Açıklamaya veya Ele Geçirmeye Yöneltme

İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek dürüstlük kuralına aykırıdır.

Bu hükmün uygulanması için üretim ve iş sırlarını ifşaya veya ele geçirmeye yönelten kişinin bunlardan yararlanması veya yararlanma kastı taşıması gerekmez.

d. Alıcı veya Kredi Alan Kişiyi Sözleşmeden Caymaya veya Feshetmeye Yöneltme         

3.BAŞKALARININ İŞ ÜRÜNLERİNDEN YETKİSİZ YARARLANMA

İş ürünü, hukuken özel olarak korunmayan ancak, iş, faaliyet, üretim vs. yönünden önem taşıyan, teklif, hesap, plan gibi ürünleri ifade eder. Hüküm başkalarının emeğinden, iş, sonuç ve deneyimlerinden haklı olmayan yararlanmaları önlemeyi amaçlamıştır.

a. Kendisine Emanet Edilmiş Bir İş Ürününden Yetkisiz Yararlanma

Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap, plan gibi bir iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak dürüstlük kuralına aykırıdır. Belirtilen iş ürünleri, bunlardan haksız yararlanarak haksız rekabette bulunan kişiye emanet olarak bırakılmış iş ürünleridir. Dolayısıyla iş ürünlerinin ele geçirilmesinde hukuka aykırılık yoktur. Hukuka aykırılık kendisine emanet olarak bırakılan ve yararlanılmaması gereken iş ürünlerinden haksız şekilde yararlanılması noktasındadır. Buradaki emanet terimi iş ürünlerinin sadece saklanmak üzere birine teslim edilmesi gibi dar anlamda değil, hak sahibinin kendi rızasıyla ve fakat yararlanılmaması koşuluyla teslim edildiği tüm ihtimalleri kapsar. Örneğin, satın alacağı bir ürün ile ilgili piyasadan teklif toplayan birinin kendisine sunulan teklifi kullanarak diğer firmaların tekliflerini revize ettirmeye ve ürün satın almaya çalışmak.

b. Kendisine Yetkisiz Olarak Tevdi Edilmiş veya Sağlanmış Bir İş Ürününden Yararlanma

Üçüncü kişilere ait teklif, hesap ve plan gibi iş ürünlerinden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği halde, yararlanmak dürüstlük kuralına aykırıdır.

c. Başkasına Ait Pazarlanmaya Hazır Çalışma Ürünlerini Teknik Çoğaltma Yöntemleriyle Devralıp Onlardan Yararlanma

Kendisine uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlamaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak dürüstlük kuralına aykırıdır. Başkasının iş ürünlerine kendisinin de uygun katkısı bulunduğu birtakım pazarlama ürünlerini teknik çoğaltma imkanlarıyla devralıp yararlanma hüküm kapsamında değildir, yararlanması serbesttir.

4.ÜRETİM VE İŞ SIRLARINI HUKUKA AYKIRI OLARAK İFŞA ETME

Başkasına ait üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek ve özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendirmek veya başkalarına bildirmek dürüstlük kuralına aykırıdır. (11. HD. 14.2.2013, E.2011/1856, K.2013/2600)

Hüküm, genel anlamda başkalarına ait üretim ve iş sırlarının ifşa edilmesini yasaklamaktadır. Hükmün uygulanması için sadece bu gerekli ve yeterlidir. Özellikle ibaresinden sonraki cümle bu bende ilişkin sınırsız ihtimallerden yalnız birinin zikredilmesidir. Üretim ve iş sırları, ticaretle veya üretimle ilgili çeşitli bilgiler, açıklamamış teknolojik yenilikler, kritik müşteri kayıtları, formüller vb. olabilir. Ticari sır korumasında esas olan, söz konusu bilgilerin, sahiplerince açıklanmamış olmasıdır. Kısıtlı bir çevreye işin gereği yapılan açıklamalar ise gizliliği kaldırmaz.

Know-how kapsamındaki tescil dışı bilgi, öğreti, unsurlar, yöntemler, portföy ve verilerin dürüstlüğe aykırı biçimde, izinsiz kullanılması da haksız rekabet hükümleri ile korunur.

5.İŞ ŞARTLARINA UYMAMA

İş şartlarına uymamak ve özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan iş şartlarına uymamak dürüstlük kuralına aykırıdır. (TTK.55/1-e)

Örneğin, bilgisayar kursu açmak için bakanlık izni gerekirken, bu iznin alınmadan faaliyette bulunulması, kanunlarla getirilmiş çalışma sürelerine uyulmayarak işçileri fazla çalışma yaptırılması, vergi ödenmemesi, gümrükle ilgili mevzuat hükümlerinin ihlali ile verginin hiç veya başka bir kalem üzerinden düşük şekilde ödenmesi, yönetmeliğe aykırı olarak Türkçe kullanım kılavuzu bulunmayan ürünün piyasaya sürülmesi, mağazaların mevzuatla belirlenen süre dışında açık tutulması olağan iş şartlarına ve dolayısıyla haksız rekabet kuralına aykırıdır.

6.DÜRÜSTLÜK KURALINA AYKIRI GENEL İŞLEM ŞARTLARI KULLANILMASI

a. Kanuni Düzenlemelerden Önemli Ölçüde Ayrılan Genel İşlem Şartları Kullanma (TTK.55/1-f,1)

b. Sözleşmenin Niteliğine Önemli Ölçüde Aykırı Genel İşlem Şartları Kullanma (TTK.55/1-f,2)

HAKSIZ REKABETİN SONUÇLARI

 HUKUKİ SORUMLULUK

 1.Davalar

a. Tespit Davası

Haksız rekabete ilişkin açılabilecek ilk dava ortada haksız rekabetin bulunup bulunmadığının tespitine ilişkin tespit davasıdır. Bu dava ile sadece mevcut durumun tespiti istenebilir. Haksız rekabet hukukundaki bu dava, usul hukukunda söz konusu olan eda davası açılabilirken tespit davası açılamayacağı kuralının istisnasını oluşturur.

b. Men Davası

Haksız rekabet nedeniyle açılabilecek ikinci dava haksız rekabetin men edilmesi/durdurulması davasıdır. Bu dava haksız rekabet devam ettiği veya tekrar edilme tehlikesi bulunan hallerde açılabilir. Haksız rekabet devam ettiği ve haksız rekabet eyleminin tekrarlanma tehlikesinin mevcut olduğu sürece zamanaşımı işlemez. Dolayısıyla zamanaşımının geçmesi nedeniyle bu davayı açma hakkı düşmez. Davayı açma hakkı, ancak tehlikenin sona ermesi veya sessiz kalma nedeniyle dava hakkının düşmesi halinde sona erer.

Bir kimse aleyhine men davasının sonucunda verilmiş olan hüküm, haksız rekabete konu malları, doğrudan veya dolaylı bir şekilde ondan ticari amaç elde etmiş olan kişiler hakkında da icra olunur.

c. Düzeltme Davası

Bu dava ile haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması, örneğin taklit markanın, etiketin, bantların, bandajın veya işaretin silinip çıkartılması mümkün olan hallerde bunların mallar üzerinden silinmesi veya çıkartılması, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesi ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise haksız rekabetin işlemesinde etkili olan araçların ve malların imhası istenebilir.

Bir kimse aleyhine düzeltme davasının sonucunda verilmiş olan hüküm, haksız rekabete konu malları, doğrudan veya dolaylı bir şekilde ondan ticari amaç elde etmiş olan kişiler hakkında da icra olunur.

d. Maddi Tazminat Davası

Bu dava failin kusurlu olması halinde açılabilir. Kusurun varlığını iddia eden ispatlamak zorundadır. Bu dava ile davacı tarafından ispat edilecek olan zarar ve ziyanın tazmini amaçlanır. Ancak bu miktarın ve kapsamının ispatlanmasındaki zorluktan dolayı, kanunda, hakime haksız fiil sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığı dahi hükmedebilme yetkisi vermiştir. (11.HD.3.11.1988, E.7315/K.6357)

e. Manevi Tazminat Davası

TBK.58’in aradığı şartların gerçekleşmesi, yani kişilik haklarına hukuka aykırı bir fiille kusurlu olarak zedelenmiş olması halinde manevi tazminat verilmesi istenebilir. Tüzel kişiler de manevi tazminat isteyebilir.

2.Davacılar

  • Haksız Rekabet Eyleminden Etkilenen Kişiler, haksız rekabet nedeniyle, müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlike ile karşılaşabilecek olan kişiler dava açma hakkına sahiptirler. Haksız rekabet eyleminin bu kişileri doğrudan etkilemiş olması şart değildir, dolaylı olarak da etkilenmiş olsalar yukarıdaki tüm davaları açabilirler.
  • Müşteriler, haksız rekabet yüzünden ekonomik menfaatler zarar gören veya böyle bir tehlike ile karşılaşabilecek olan müşteriler haksız rekabete ilişkin yukarıdaki tüm davaları açabilir. Ancak araçların ve malların imhasını isteyemezler.
  • Mesleki ve Ekonomik Birlikler, Kamusal Nitelikteki Kurumlar ile Tüketici Örgütleri, tespit, men, düzeltme davası açabilirler. Ancak tazminat davalarını açamazlar.

3.Davalılar

  • Haksız Rekabet Eylemini Gerçekleştiren Kişiler, yukarıdaki tüm davalar bu kişiler hakkında açılabilir. Ancak tazminat davalarının açılması için kusurlu olmaları aranır.
  • Adam Çalıştıran, haksız rekabet fiili, hizmetlerini veya işlerini gördükleri sırada çalışanlar veya işçiler tarafından işlenmişse, tespit, men ve düzeltme davaları, çalıştıranlara karşı da açılabilir. Adam çalıştırana tazminat davası yöneltilmesi TBK.66 hükmünce mümkündür.
  • Basın, Yayın, İletişim ve Bilişim Kuruluşları, bu kuruluşlar aracılığıyla haksız rekabet eylemi işlenmişse bunlara karşı, tespit, men, düzeltme davası açılabilir. Tazminat davası açılabilmesi Borçlar Kanunu hükümlerince mümkün olabilir.

4.Dava Zamanaşımı

Haksız rekabet davaları, davaya açmaya hakkı olan tarafın bu haklarının doğumunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıl ve herhalde bunların doğumundan itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Eğer haksız rekabet fiili aynı zamanda Türk Ceza Kanunu gereğince daha uzun zamanaşımı süresine tabi olan bir cezayı gerektiren bir fiil ise bu süre hukuk davaları içinde geçerlidir.

Haksız rekabet eylemi devam ettiği veya tekrarlanma tehlikesinin mevcut olduğu sürece zamanaşımı işlemeyeceğinden, men davalarında zamanaşımı işlemez. Ancak uzun süre sessiz kalınması dava açılmaması dava hakkını düşürecektir.

5.İhtiyati Tedbirler

Mahkeme dava açma hakkına haiz birinin talebi üzerine, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, men ve düzeltme davalarında öngörüldüğü gibi, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir.

6.Hüküm

Yukarıda da değinildiği gibi haksız rekabete ilişkin mahkeme hükmü, haksız rekabete konu malları, doğrudan veya dolaylı olarak ondan ticari maksatla elde etmiş olan kişiler hakkında da icra olunur. Şahsi ihtiyaç nedeniyle elde bulundurma hükmün kapsamı dışındadır.

Karar davayı kazananın talebi üzerine kesinleştikten sonra ilan ettirilebilir.

7.Yetkili Mahkeme

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır. Davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya haksız rekabet eylemi haksız fiil olduğu için haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin olduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir.

8.Ceza Sorumluluğu

Haksız rekabet fiilinin sonucu cezai sorumluluk ve müeyyidelere de bağlanmıştır. Cezai sorumluluğun sadece TTK.55’de sayılan örnek eylemlerle mi sınırlı olduğu, TTK.54 teki genel haksız fiil hükmü de kapsam dahilinde olup olmadığı tartışmalıdır. Genel kabul suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince sadece maddede(TTK.62) açıkça sayılan fiiller cezai müeyyide ile desteklenmiştir. Ceza sorumluluğunu gerektiren fiiller şunlardır;

  • 55’de yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler,
  • Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerinkine tercih edilmesi için kişisel durumu, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler,
  • Çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, çalıştıranın veya müvekkillerinin üretim ve ticari sırlarını ele geçirmelerini sağlamak için aldatanlar,
  • Çalıştıranlar veya müvekkillerden, işçilerinin veya çalışanlarının ya da vekillerinin, işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlediklerini de bu fiili önlemeyenler veya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeyenler,

Fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir oluşturmadığı takdirde, TTKK.56 gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikayeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar.

Tüzel kişilerin işlerini görmeleri sırasında bir haksız rekabet fiili işlenirse bu hüküm, tüzel kişi adına hareket eden veya etmesi gerekmiş olan organın üyeleri veya ortakları hakkında uygulanır. Haksız rekabet fiilinin bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine de karar verilebilir.