YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 27.02.2018 Esas: 2016/7859 Karar: 2018/1473

İİK’nun 72/7. Maddesine Dayalı İstirdat Davası Bir Yıllık Hak Düşürücü Süreye Tabidir.

Özet:

Dava, İİK’nun 72. maddesi uyarınca,  icra dosyasına ödenen paranın istirdatı talebine ilişkindir. İcra takibine itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan kişi, ödeme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde istirdat davası açabilir. İcra dosyaları getirtilerek, paranın tamamen ödenip ödenmediği, ödenmişse son ödeme tarihi dikkate alınarak bir yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. 

Taraflar arasında görülen davada …. 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/03/2016 tarih ve 2015/260-2016/180 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında şirket hisselerinin devri ile ilgili olarak imzalanan protokol gereğince müvekkilinin davalının % 50’lik hissesine karşılık 40.000 TL ödemesi hususunda uzlaşma sağlandığını, sözleşme ve anlaşmaları gereği davacının 2 adet 30/09/2010 ve 30/10/2010 tarihli 20.000,00 TL’lik toplamda 40.000,00 TL’lik senet imzalayarak verdiğini, davalının devir yapmadığı halde senetleri icraya koyduğunu, ilk senedin davacı tarafından ödendiği, ikincinin de icraya konulduğunu, ödeme emrinin kesinleştiğini, davalının şirket hisselerini devretmediği gibi şirketin kapandığını ileri sürerek sözleşmenin iptali ile sözleşmenin ifası için verilen senet için açılan icra takibinin durdurulması, ödenen tüm ödemelerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, kendisine usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; dosyaya sureti sunulan sözleşmeye göre dava konusu senetlerin hisse devirlerinin yapılmadığı, davalının hisse devri yapmadığı takdirde senetlerin geçerli olmayacağına dair herhangi bir ifadenin bulunmadığı, ticaret sicil kayıtlarına göre şirketin resen sicilden terkininin yapıldığı, terkinden sonra davalının davacı tarafa hisse devri yapma imkanının bulunmadığı, dava konusu senetlerle ilgili yapılan takipler sonucu davacı tarafın, değişik tarihlerde farklı ödemeler yaptığı ve bu ödemelerden davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, İİK 72/7. maddesine göre icra dosyasına ödenen paranın istirdadına ilişkindir. Anılan maddeye göre, “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.”

Mahkemece, anılan madde hükmü uyarınca icra takibi sonunda takip dosyasındaki paranın tamamen ödenmesi üzerine bu paranın ancak bir yıllık hak düşürücü sürede geri alınabileceği düzenlemesi gözetilmeksizin kabul kararı verilmiştir.

Bu durumda, mahkemece icra dosyaları getirtilerek, paranın tamamen ödenip ödenmediği, ödenmişse son ödeme tarihi göz önüne alınarak 1 yıllık hak düşürücü sürenin dava tarihi itibariyle geçip geçmediği değerlendirilmesi yapılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.