YARGITAY 8.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 03.05.2016 Esas: 2014 / 25580 Karar: 2016 / 8179

İştirak Nafakası Küçüğün Reşit Olması ile Kanun Gereği Kendiliğinden Sona Erer; Bunun Hükümde Ayrıca Gösterilmiş Olması Gerekmez.

Özet:

Borçlu vekili, iştirak nafakasının küçüğün reşit olduğu tarihe kadar istenebileceğini, bu tarihten sonrası için istenemeyeceğini ileri sürerek icra takibinin iptali talebinde bulunmuştur. İştirak nafakası küçüğün reşit olması ile kanun gereği kendiliğinden sona erer. Bu hususun hükümde ayrıca gösterilmesi gerekmez. Bu durumda, iştirak nafakasının küçüğün reşit olduğu tarihe kadar istenebileceği dikkate alınarak şikâyetin değerlendirilmesi gerekirken, takibin ilama uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Borçlu vekili; iştirak nafakası alacaklısının 18 yaşını ikmal ettiği tarihe kadar birikmiş nafaka borçlarını talep edebilecekken, bu tarihten sonrası için de nafaka talep ettiğini; ayrıca ilamda başkaca bir hüküm bulunmadığından faizin düzeltilerek onama tarihinden itibaren işlemesi gerektiğini ileri sürerek takibin iptalini istemiştir.

Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda takibin ilama uygun olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmesi üzerine, karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

4721 sayılı TMK’nun 328/1. maddesine göre, babanın çocuğuna yükümlülüğü reşit olmasıyla sona erer. Dolayısıyla, küçüğün reşit olduğu tarihte hükmedilen iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona ereceğinden, hükümde ayrıca belirtilmesine gerek yoktur . Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir.

Somut olayda, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin … sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilen … 5. Aile Mahkemesi’nin … sayılı ilamına istinaden Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/5227 sayılı takip dosyasında, nafaka alacaklısı …’ün, birikmiş 18 aylık iştirak nafakası, ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri ile devam eden aylar yönünden de aylık 350,00 TL iştirak nafakası alacağı talebinde bulunduğu görülmüştür. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin düzelterek onama ilamında, nafakanın dava tarihi olan 24.08.2012 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Buna göre, 24.08.2012 ile, …’nin 18 yaşını ikmal ettiği 11.12.2012 tarihleri arasındaki nafaka bedelinin istenebileceği kabul edilerek şikâyetin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddedilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.