YARGITAY 3.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 13.12.2018 Esas: 2017/4614 Karar: 2018/12786

Kira Süresi Sona Ermeden Sözleşmenin Tek Taraflı Feshi – Tahliye – Kira Dönemi Sonuna Kadar Kira Bedelinin Tahsili İstemi

Özet:

Kiracının, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda, Türk Borçlar Kanunu’nun 325. maddesi uyarınca kira sözleşmesinden doğan borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Ancak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 114. maddesinde (Mülga 818 Sayılı BK.nun 98. maddesi) göndermesi ile aynı Kanun’un 52. maddesi (Mülga BK.nun 44. maddesi) uyarınca kiraya verenin bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapması gerekir. Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira bedelinden ibarettir.

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı; maliki bulunduğu taşınmazı davalının vekili aracılığıyla 01/09/2013 tarihinde davalıya 1 yıl süreyle kiraladığını, taşınmazın 24/03/2014 tarihinde boşaltıldığını, daireyi iyiniyetli olarak kiraya vermek istedikleri halde veremediklerini, 2014 yılı sonunda düşük bir kirayla başka kiracıya dairenin kiralandığını, bu nedenle kira dönemi sonuna kadar olan kira ve aidatların tahsili talebiyle …… 19.İcra Müdürlüğünün 2014/18771 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı; davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece; davanın kabulüne, …… 19. İcra Müdürlüğünün 2014/18771 E. sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, kabul edilen miktarın %20’ı olan 1980,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Kiracının, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda, Türk Borçlar Kanunu’nun 325. maddesi uyarınca kira sözleşmesinden doğan borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Ancak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 114. maddesinde (Mülga 818 Sayılı BK.nun 98. maddesi) göndermesi ile aynı Kanun’un 52. maddesi (Mülga BK.nun 44. maddesi) uyarınca kiraya verenin bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapması gerekir. Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira bedelinden ibarettir.

Taraflar arasındaki 01.09.2013 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiracının sözleşme süresi dolmadan sözleşmeyi feshederek, 24.03.2014 tarihinde taşınmazı tahliye ettiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu mecurun ilk 3 aylık kira bedelinin ödendiği bildirilerek, davacının kira dönemi sonuna kadar olan 9 aylık kira bedeli ile yine 9 aylık aidat alacağı bulunduğu kanaatine varıldığı belirtilmiş, mahkemece bu rapor hükme dayanak alınmış ise de, raporda yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmediği anlaşılmaktadır.

O halde mahkemece; konusunda uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak dava konusu yerin aynı şartlarda ne kadar sürede kiraya verilebileceği hususunda denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporu alındıktan sonra belirlenecek makul süre kadar kira parasından davalının sorumlu tutulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.