YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 26.05.2016 Esas: 2016 / 640 Karar: 2016 / 9159

Kiracılık İlişkisinin Devam Ettiğine ve Kiracılık Sıfatının Tespitine İlişkin Dava Kira Tespiti Davası Olmayıp İcra Takibi İçin Kararın Kesinleşmesi Gerekmez.

Özet:

Borçlu vekili, takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağını iddia ederek icra takibinin iptalini talep etmiştir. Kira tespitine ilişkin ilamlar, kesinleşmeden icraya verilemez. Kiracılık ilişkisinin devam ettiğine ve kiracılık sıfatının tespitine yönelik davalar, kira tespit davası niteliğinde değildir. Bu nedenle, icra takibi için kesinleşmesi gerekmez. Açıklanan hususlar dikkate alınmaksızın şikayetin kabulüne karar verilmesi hatalıdır. 

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Borçlu vekili, takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağını belirtip takibin iptalini istemiş, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Talep, İİK’nun 41. maddesi yollamasıyla İİK’nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.

6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK.nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.

Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.),

Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı), menfi tespit davasına ilişkin ilamlar ( İİK 72. madde), yabancı mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar ( MÖHUK. 41/2), kesinleşmeden infaz edilemez.

Somut olayda takip dayanağı ilam; kiracılık ilişkisinin devam ettiğine ve kiracılık sıfatının tesptine yönelik olumlu tespit davası olup kira tespit davası niteliğinde değildir.

Bu durumda dayanak ilamın takibe konu edilmesi için, kesinleşmesi gerekmez.

Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken istemin yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren alama karşı on gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.