YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ 

Tarih: 08.11.2016 Esas: 2016/4474 Karar: 2016/6525

Kiralanan Yerin Geç Teslimi – Kiracının Hakları – Tazminat

Özet :

Kiralayan, kiralanan yeri sözleşmede belirlenen tarihte kiracıya teslim etmekle yükümlüdür. Kiracının, kiralanan yerin kendisine geç teslim edilmesinden doğan zararını talep etme hakkı bulunmaktadır.

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

YARGITAY  KARARI

Dava, kiracı tarafından açılan kiralananın geç teslim edilmesi nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece isteminin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili; davalı ile 03.09.2012 tarihinde …… Cad. No.20 …… adresindeki mecurun kiralanması amacıyla sözleşme akdettiklerini, mecur içerisinde 3. kişinin kiracı olarak bulunduğunu, davalının mecurdaki bir takım bakım ve tadilat işlerini yaptırarak mecurun 01.12.2012 tarihinde davacı şirkete eksiksiz ve boş olarak teslim edileceğini garanti ettiğini, davacının davalıyla anlaşıp sözleşmenin imzalanmasından sonra kiracısı olduğu mecurların mülk sahiplerine fesih ihtarı gönderdiğini, mecurun teslim edileceği tarihte herhangi bir aksama olmaması ve teslimin gecikmesi halinde meydana gelen zararların davalıdan talep edileceğine ilişkin 22.10.2012 tarihinde, …11. Noterliği’nin 45815 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalının uyarıldığını, fakat tüm bu uyarılara karşın mecurun süresinde teslim edemeyeceğinin anlaşılması üzerine davacının bu nedenle fesih ihtarları gönderdiğini o dönemdeki Mülk sahipleri ile kiracısı olduğu mecurlarda 3 aylığına daha kalınması yönünde görüşmelere başladığını, kısa süreli bu kira dönemine ilişkin davacı şirketin talebinin eski mülk sahipleri tarafından kabul görmediğini, eski mecurların sahiplerinin kira kontratını minimum 1 yıl süre ile uzatılabileceğini ve kira bedelinin aylık 30.000 TL artı vergiler olacağını bildiren ihtarname düzenlediklerini, davacının davalıdan kaynaklanan nedenlerden ötürü; eski mecurun sahipleri …. ile ….ile 05.12.2012 tarihinde, 01.01.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 yıllığına eski kira kontratından çok daha ağır şartlar ve yüksek kira bedeliyle kira kontratı akdetmek zorunda kaldığını, davalının mecuru, davacı şirkete 14.01.2013 tarihinde tutanakla teslim ettiğini, davalının teslim borcunu yerine getirmemesinin, davacıdan önceki kiracının mecuru tahliye etmemesinden kaynaklanmasının davalıyı tazminat yükümünden kurtarmayacağını, davalının, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 7. maddesi hükmü ile önceki kiracının 30.11.2012 tarihine kadar mecuru boşaltacağını açıkça garanti ve taahhüt ettiğini belirterek, davacının ödemek zorunda kalacağı tüm kira ve aidat ödemelerinin davacı şirketin zararını teşkil ettiğinden 527,325 TL zararının kira kontratında teslim tarihi olarak kararlaştırılan 01.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise; taraflar arasında 03.09.2012 tarihinde imzalanan Kira Sözleşmesinin başlangıç tarihinin net bir tarih olarak belirlenmediğini, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin, mecurun kiracı ….San.ve Tic. AŞ. tarafından ‘teslim alındığı gün’ olacağının kesin bir şekilde düzenlendiğini, davalının, gecikmede herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalının eskiden kiracı olduğu ve yenilediği sözleşme ile kiracılığına devam ettiği taşınmazı kullanmaya devam ettiğinin, davacının 25/12/2012 tarihinde eski kiracının taşınması ile birlikte peyder pey tamir süresi içinde taşınmaza mal koymaya başladığını ancak bu süredeki kira bedelini dahi ödemediğini, 14/01/2013 tarihinden itibaren kira bedeli ödemeye başladığını, davacının taşınmazı internetten görüp beğenerek ve içinde kiracı olduğunu bilerek kiraladıklarını, davalıdan kaynaklanan zararının söz konusu olmadığını, ayrıca davacının henüz ödemediği kira ve aidat bedellerini de tazminat davasına konu edemeyeceğini, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Türk Borçlar Kanun’un 301. Maddesi gereğince kiraya verenin kiralananı kararlaştırılan tarihte kiracıya teslim etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Aynı Kanun’un 125. Maddesinde de temerrüde düşen borçlunun borcunu ifa etmemesi halinde alacaklının, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahip olduğu hususu düzenlenmiştir. Temerrüde düşen borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür.

Dava konusu somut olayda; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.12.2012 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 7. maddesinde “Kiralayan halen mecurda bulunan 3. Kişi kiracının 30.11.2012 tarihine kadar mecuru boşaltacağını, mecuru 01.12.2012 tarihinde işbu kontratın 3..4..5.. ve 6. Maddelerinde yazılı hususları yerine getirerek eksiksiz olarak Kiracıya teslim edeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.” düzenlemesi bulunmaktadır. Davalı kira sözleşmesindeki bu düzenleme gereğince kiralananı 01.12.2012 tarihinde davacı kiracıya teslim etmeyi taahhüt etmiştir. Ancak taşınmazın 14/01/2013 tarihinde tutanakla davacıya teslim edildiği, davacı ile o dönemde kiracısı bulunduğu taşınmazın malikleri …….’le 01/01/2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli aylık 30.000 TL+ stopaj bedelli yeni bir kira sözleşmesi imzaladığı, bu sözleşmenin 26/12/2013 tarihinde anahtarlarının notere tevdi ile sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının kiralananın kendisine geç teslim edilmesinden kaynaklanan oluşan zararını talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu zararın kapsam ve miktarının tayin ve takdirinde ise, davalının taşınmazın geç teslim edilmesinden dolayı davacının eski malikler Nazif Koç ve Hıdır Demir’e ödemek zorunda kalacağı makul süre kira ve aidat gideri bedelinden doğan zararından sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece kiracı davacı ile davadaki 3. kişiler Nazif Koç ve Hıdır Demir arasında imzalanan 01.01.2013 tarihinden önceki tarihte geçerli olan önceki sözleşme davacıdan istenilerek, TBK’un 347.maddesi gereğince kiraya verenin sözleşme süresi bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremeyeceği, sözleşmenin aynı koşullarla yıldan yıla yenileceği hususu gözetilerek bu sözleşmede belirlenen şartlara göre değerlendirme yapılması ve 01.01.2013 tarihinden önce ödenen kira ve varsa aidat bedelleri göz önüne alınarak Nazif Koç ve Hıdır Demir’den kiralanan taşınmazın süresinden önce tahliyesi halinde ödenmesi gereken makul süre kirasının belirlenmesi, bu sözleşmede makul süreye ilişkin açık bir düzenleme bulunmaması halinde mahallinde keşif yapılıp uzman bilirkişiden rapor alınıp aynı koşullarda yeniden ne kadar sürede kiraya verilebileceğinin tespit edilerek, tespit edilen bu süre kadar kira parasının(makul süre kirasının) ve aidat giderlerinin davacının zararını oluşturduğu kabul edilerek bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde, davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.350.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,08.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.