YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 18.12.2018 Esas: 2016/17831 Karar: 2018/23498
Prim Alacağı – Hesaplama Yöntemi
Özet:
Her şeyden önce, her ne kadar işyeri yönetmeliğinde maksimum prim tutarının brüt 5 ücret olduğu belirtilmiş ise de gerek davacıya gerekse emsal işçiye daha önceden ödenen prim tutarları dikkate alındığında işyeri yönetmeliğinin uygulanmadığı ortadadır. Bir diğer husus, prime esas ücret miktarının, ödeme tarihindeki mi yoksa prime hak kazanılan dönemdeki ücret miktarı olduğudur. Bu hususta yönetmelikte açık bir düzenleme olmadığı gibi davacıya daha önceden ödenen tutarlar dikkate alındığında gerek prime hak kazanılan dönemdeki gerekse ödeme tarihindeki ücretin tam katı bir primin ödenmediği saptanmıştır. Hal böyleyken, hesaplamada esas alınacak tek bir kriter kalmaktadır ki, o da emsal işçiye ödenen primlerdeki artış oranıdır.
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi tarafların avukatlarınca istenilmesi, davacı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18/12/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat … ile karşı taraf adına Avukat … geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, 23.02.2002 tarihinde davalı Banka nezdinde bölüm başkanı olarak göreve başladığını, 2008 yılında genel müdür yardımcılığı görevine terfi ettiğini, iş sözleşmesinin 31.12.2014 tarihinde sona erdiğini, davalı Banka nezdinde prim ödemelerinin yıllık olarak yapıldığını, ilgili yılın priminin bir sonraki yılın Mart-Nisan ayı bordrolarında tahakkuk ettirilerek bankaya yatırıldığını, primlerin çalışanın pozisyonu, yönettiği işin/işlerin büyüklüğü, belirlenen hedefler ve çalışanın genel başarısı kapsamında belirlendiğini ancak genel kabul haline gelmiş şekilde davacının pozisyonu ve yakın pozisyonlar için bankanın durumu o yıl kötü dahi olsa, ödeme tarihindeki brüt ücret baz alınarak, en az 4 aylık, ancak genelde 5 ila 7 aylık brüt ücret tutarının prim olarak ödendiğini, davacının son 3 yıllık prim kazançlarının, 2011 yılı primi olarak; 140.738,00-TL. 2012 yılı için brüt 240.000,00-TL. 2013 yılı için ise 300.000,00-TL. olduğunu, davacının 2015 yılı aylık ücretinin ortalama yüzde 10 oranında zamlandıktan sonra ücretinin aylık brüt 50.000,00-TL. olacağını, 2014 yılı priminin ise bankanın başarısı ve hedeflerini tutturması ve davacının da yükselen grafiği nedeni ile 50.000,00-TL. brüt üzerinden 7-8 aylık brüt ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, davacıya aködül adı verilen ilgili ödemenin yapılmadığını ileri sürerek; prim alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 23.09.2002 tarihinde davalı banka bünyesinde çalışmaya başladığını, 31.12.2014 tarihide davacının iş sözleşmesini 1475 sayılı yasanın 14/5 maddesi uyarınca feshettiğini, kendisine bütün haklarının ödendiğini, primlerin (aködül primi) banka mevzuatı gereğince ödeme tarihide görevi başında olan kişilere ödendiğini, davacının ise prim ödeme tarihinde görevi başında olmadığını, davacının talebinin yersiz olduğunu, davalı bankanın jestiyon primi uygulamasının çalışana münhasır olduğunu, kişinin başarı derecesi, konumu, hizmet süresi gibi kişisel özelliklerinin göz önünde bulundurulduğunu, bu nedenle her çalışana özel olarak hesaplandığını, davacının prim ödeme döneminde iş başında olmaması ve iş sözleşmesini kendisinin feshetmesi nedeniyle davacıya ödeme yapılmadığını savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- İlk Derece Mahkemesinin, davacının prime hak kazandığına dair gerekçesinin isabetli olmasına karşın, hüküm altına alınan prim miktarı hatalıdır.
Yargılama sırasında bilirkişi raporu alınmış ve mahkemece, davacının 2014 yılı Aralık ayı brüt ücreti esas alınarak ve işyeri yönetmeliğine göre 5 brüt maaşı üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek prim alacağı hüküm altına alınmıştır.
Her şeyden önce, her ne kadar işyeri yönetmeliğinde maksimum prim tutarının brüt 5 ücret olduğu belirtilmiş ise de, gerek davacıya gerekse emsal işçiye daha önceden ödenen prim tutarları dikkate alındığında işyeri yönetmeliğinin uygulanmadığı ortadadır.
Bir diğer husus, prime esas ücret miktarının, ödeme tarihindeki mi yoksa prime hak kazanılan dönemdeki ücret miktarı olduğudur. Bu hususta yönetmelikte açık bir düzenleme olmadığı gibi davacıya daha önceden ödenen tutarlar dikkate alındığında gerek prime hak kazanılan dönemdeki gerekse ödeme tarihindeki ücretin tam katı bir primin ödenmediği saptanmıştır.
Hal böyleyken, hesaplamada esas alınacak tek bir kriter kalmaktadır ki, o da emsal işçiye ödenen primlerdeki artış oranıdır.
Dolayısı ile bu artış oranına göre hesaplama yapılan 12.01.2016 tarihli bilirkişi raporunun 2. seçeneğine göre alacağın net 213.977,94 TL. olarak hüküm altına alınması gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.630.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.