İSTANBUL … İŞ MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİNE BİLİRKİŞİ RAPORU

ESAS NO                   : 20../…

DAVACI                   :

VEKİLİ                     : Av. …

DAVALI                   :

VEKİLİ                     : Av. …

KONU                       : Davacı iddia ve davalılar savunmaları, toplanan deliller ve dosya içeriği incelenerek, 24.10.2017 tarihli ara karar uyarınca hazırlanan bilirkişi raporudur.

  • İDDİA VE TALEP

Davacı vekili, 27.04.2017 tarihli dava dilekçesi ile özetle; davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen … unvanlı şirkete ait 3 adet ödeme emrinin davacıya 21.04.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının 24.04.2017 tarihli dilekçelerle ödeme emrine kurum nezdinde itiraz edildiğini, itiraza kurum tarafından verilecek cevabın süre alabileceğinden dava açmak gereği hasıl olduğunu, ödeme emirlerindeki bazı dönemlere ait borçların zamanaşımına uğradığını, 2003/06 dönemine ait prim ve 2002/11 ile 2003/06-08-11 dönemine ait işsizlik sigorta prim borçlarının zamanaşımına uğradığını, davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen ödeme emirlerindeki 2008 ve 2009 yıllarına ait  …’nin borçlarından davacının o dönemde şirket yetkilisi olmaması sebebiyle sorumlu olmadığını, davacının asıl borçlu şirkete 1993 yılında şirket ortaklarından dava dışı …’le birlikte şirket müdürü olarak atandığını, davacının sadece şirket müdürü olarak görev aldığını, hissesinin bulunmadığını, davacının 2007 yılında şirket müdürlüğü görevinin Ortaklar Kurulu’nun 20.07.2007 tarih ve 2007/3 nolu kararı ile sona erdiğini, davacının müdürlük görevinin sona erdiğinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin … tarih ve … sayılı gazetenin 875 ve 876 sayfalarında ilan edildiğini, davacının bu tarihten sonra asıl borçlu ile bir bağlantısının kalmadığını, davacının 20.07.2007 tarihinden sonra doğan borçlardan sorumlu olmadığını iddia ederek davanın kabulü ile ödeme emirlerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

  • SAVUNMA VE CEVAP

Davalı kurum vekili, 18.05.2017 tarihli cevap dilekçesi ile özetle, davalı kurumda işlem görmekte olan … unvanlı işyerinin davalı kuruma olan borçlarından dolayı şirket ortaklarından … hakkında icra takibi işlemlerine devam edildiğini, kurumun prim ve diğer alacaklarının ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tabi olduğunu iddia ederek davanın reddini istemiştir.

  • TESPİT OLUNAN HUSUSLAR

Celp ve ibraz olunan belgeler

  1. Fatih SGM yazı cevabında, davaya konu kurum dosyasının sunulduğu tespit edilmiştir.

DEĞERLENDİRME

Dosya kapsamı tetkik edildiğinde, taraflar arasındaki ihtilafın, davalı kurum tarafından düzenlenen ödeme emirlerinin iptalinin gerekip gerekmeyeceği hususlarında olduğu tespit edilmiştir.

Dava konusu olan ödeme emrinin incelenmesinden, 2017/027921-027922-027923 takip numaralı ödeme emirlerinin davacıya 21.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Davanın 27.04.2017 tarihinde açılmış olması sebebiyle, davanın 7 günlük yasal süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.

08.12.1993-06.07.2004 tarihleri arasında tahakkuk eden prim borçlarında, 6183 Sayılı Yasanın 102. maddesinde zamanaşımı süresi 5 yıl olarak düzenlenmiştir. Bu dönemde zaman aşım süresi, borcun tahakkuk ettiği tarihi takip eden yılbaşından itibaren başlamaktadır.

Bu durumda, 20../… Takip numaralı ödeme emrinde tahakkuk ettirilen 2002/11 dönem borcunun zamanaşımı süresi 01.01.2003 tarihinde başlayacak olup, 5 yıllık zamanaşımı süresi 01.01.2008 tarihinde dolacaktır. 20../… Takip numaralı ödeme emrinde tahakkuk ettirilen 2003/06-08-11 ve 2011/027921 Takip Numaralı ödeme emrinde tahakkuk ettirilen 2003/06 dönem borçlarının zamanaşımı süresi 01.01.2004 tarihinde başlayacak olup, 5 yıllık zamanaşımı süresi 01.01.2009 tarihinde dolacaktır. Ödeme emirlerinin davacıya 21.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacının açıkça zamanaşımı itirazında bulunduğu dikkate alındığında, bu dönem alacakların zamanaşımına uğradığı tespit edilmiştir.

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. Maddesine göre, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.

6183 sayılı “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun”un 35. maddesi ile

Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.

(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/3 md.) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.

(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/3 md.) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.” hükmü

Mükerrer 35. Maddesi ile

Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.

Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye’deki mümessilleri hakkında da uygulanır.

Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.

Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.” Hükmü düzenlenmiştir.

Dosyaya sunulan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nden, davacının 03.08.2007 tarihinden itibaren borçlu şirketteki müdürlük görevinin sona erdiğinin 08.08.2007 tarihinde tescil ve ilan edildiği tespit edilmiştir.

İstanbul Ticaret Odası kayıtlarından, davacının, borçlu şirkette herhangi bir ortaklığının bulunmadığı tespit edilmiştir.

Bu durumda, davalı kurum tarafından talep edilen ve zamanaşımına uğramadığı tespit edilen 20../… takip numaralı ödeme emrindeki 2008/02-03-04-05-06-07-08-12, 2009/02-03-04 dönem prim borçlarından, 20../… takip numaralı ödeme emrindeki 2008/02-03-04-05-06-07-08-12, 2009/02-03-04 dönem prim borçlarından, 20../… takip numaralı ödeme emrindeki 2008/02-03-04-05-06-07-08-12, 2009/02-03-04 dönem prim borçlarından, bu dönemlerde borçlu şirkette müdürlük görevinin bulunmaması sebebiyle sorumlu olmadığı tespit edilmiştir.

  • SONUÇ

Dosyada bulunan delillerin hukuki değerlendirilmesi ve takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere,

  • ./… Takip numaralı ödeme emrinde tahakkuk ettirilen 2002/11 dönem borcunun, 20../… Takip numaralı ödeme emrinde tahakkuk ettirilen 2003/06-08-11 ve 2011/027921 Takip Numaralı ödeme emrinde tahakkuk ettirilen 2003/06 dönem borçlarının zamanaşımına uğradığına,
  • ./… takip numaralı ödeme emrindeki 2008/02-03-04-05-06-07-08-12, 2009/02-03-04 dönem prim borçlarından, 20../… takip numaralı ödeme emrindeki 2008/02-03-04-05-06-07-08-12, 2009/02-03-04 dönem prim borçlarından, 20../… takip numaralı ödeme emrindeki 2008/02-03-04-05-06-07-08-12, 2009/02-03-04 dönem prim borçlarından, bu dönemlerde borçlu şirkette davacının müdürlük görevinin bulunmaması sebebiyle sorumlu olmadığına,
  • Böylece davaya konu ödeme emirlerinin iptali şartlarının oluştuğuna dair görüş ve kanaatimi içerir raporumu Sayın Mahkemeye saygıyla sunarım.22.12.2017

Hesap Bilirkişisi

Gökmen Ergür