İSTANBUL … İŞ MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİNE BİLİRKİŞİ RAPORU
ESAS NO : 20../…
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
KONU : Davacı iddia ve davalı savunmaları, toplanan deliller ve dosya içeriği incelenerek, 01.11.2016 tarihli ara karar uyarınca hazırlanan bilirkişi raporudur.
- İDDİA VE TALEP
Davacı vekili, 26.04.2016 tarihli dava dilekçesi ile özetle; kurum sigortalılarından …’ın 14.01.2015 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle iş göremezlik ödeneği ödenme suretiyle kurum zararı oluştuğunu, söz konusu olayla ilgili olarak temin edilen Trafik Kaza Tespit tutanağı, ifade tutanaklarından kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın kusurlu olduğunun tespit edildiğini, söz konusu aracın Karayolları Trafik Kanununun Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile … Sigorta A.Ş. adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığını, söz konusu kurum zararının aracın bağlı olduğu … Sigorta A.Ş.’nin kusur oranına isabet eden 859,53 TL ana para ve 25,21 TL işlemiş faizinin ödenmesi için 24.06.2015 tarihli borç tebliğ yazısı ile istenmiş olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, borç ödenmeyince müdüriyetin yazısına istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğünün 20../… Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibine başlanıldığını, iş bu takibe davalının takip tarihinden sonra 10.12.2015 tarihinde takibe itiraz ettiğini iddia ederek icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
- SAVUNMA VE CEVAP
Davalı vekili, 16.06.2016 tarihli cevap dilekçesi ile özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen …plaka sayılı aracın davalı şirkete 06.04.2014-06.04.2015 tarihleri arasında Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu iddia ederek davanın reddini istemiştir.
- TESPİT OLUNAN HUSUSLAR
İcra Dosyası: İstanbul … İcra Müdürlüğünün 20../… Esas sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde;
- Davacı kurum tarafından davalı hakkında, “Geçici İş Göremezlik” açıklaması ile 859,53 TL asıl alacak, 59,93 TL “faiz” olmak üzere toplam 919,46 TL üzerinden, 04.12.2015 tarihinde ilamsız icra takibine başlanıldığı,
- Ödeme emrinin davalıya 08.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği,
- Davalının icra takibine 10.12.2015 tarihinde ve süresinde itiraz ettiği,
- Davalının itirazının davacıya tebliğ edilmediği,
- Davalının itirazının davacıya tebliğ edilmemiş olması ve iş bu davanın 26.04.2016 tarihinde açılmış olması sebebiyle, davanın 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Kusur Durumu: Dosyada mevcut 01.07.2016 tarihli kusur bilirkişi raporuna göre, trafik iş kazasının meydana gelmesinde;
- … plakalı aracın sürücüsü …’ın, trafik kazasının meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu,
- Kazalı sigortalının, kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bağlanan Gelirler: Trafik kazası sonucu, sigortalının geçici iş göremez durumda olduğu tarihler arasında toplam 859,53 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı tespit edilmiştir.
- DEĞERLENDİRME
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 21. maddesi “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.
İş kazasının, 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir.
Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücû edilmez.” hükmünü düzenlemiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. Maddesinde,
“Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. (Ek cümle: 4/4/2015-6645/60 md.) Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez. (2)
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı % 50’sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir.
Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Sigorta şirketleri ve Güvence Hesabından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir. Trafik kazası sebebiyle Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurumlarınca gerçekleştirilen tedavi giderleri bakımından, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esaslar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca belirlenir.” Hükmü düzenlenmiştir.
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 29.04.2014 tarih, 2013/18123 Esas 2014/9661 Karar sayılı kararı ile
“…Diğer taraftan, sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden maddede herhangi bir sınır öngörülmemişken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedilebileceği öngörülmüş olup, bilirkişi raporunda peşin değerli gelir ve tavan hesabı mukayesesine geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderinin de dahil edilmesi de isabetsizdir.” İçtihadı benimsenmiştir.
Bu sebeple, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacı kurum talepleri ile dosyadaki mevcut deliller ışığında, davacı kurumun talep ettiği geçici iş göremezlik ödeneğinin 2918 sayılı Kanunun 98. Maddesinde sayılı tedavi giderlerinden olmaması, bu ödeme açısından davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam etmesi dikkate alındığında, tavan hesabı ile sınırlı olmaksızın, fakat poliçedeki teminat limiti (290.000,00 TL) ile sınırlı olmak üzere, davacı kurum tarafından kazalı sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödemesi miktarının, davalı sigorta şirketinin, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortaladığı aracın sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacağı kanaati ile hesaplama yapılacaktır.
- HESAPLAMA
Geçici İş Göremezlik Ödemesi alacağı açısından sorumluluk
Davacı kurum tarafından, kazalı sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödemesi 859,53 TL olup, bu miktardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar;
859,53 TL x %100 = 859,53 TL
olarak hesaplanmıştır.
Bu durumda, davacının geçici iş göremezlik ödeneği olarak davalıdan alacağının, 859,53 TL olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Faiz talebi yönünden
Dosya kapsamından, davaya konu alacağa 59,93 TL faiz işletildiği görülmektedir.
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 01.06.2010 tarih, 2010/2932 Esas, 2010/7779 Karar sayılı kararı ile “Sigorta Şirketi yönünden faiz başlangıç (Temerrüt) tarihi belirlenirken; ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. 99 ve 108. maddeleri ile 03.05.1997 gün ve 22978 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliği’nin 12,13 ve 14. maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinden itibaren 8 işgünü geçtikten sonra sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş veya hiç müracaat edilmemişse sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir.” İçtihadını benimsemiştir.
Davacı kurumun, davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı tarihten itibaren 8 iş günü geçtikten sonra, asıl alacak miktarına yasal faiz talep etme hakkı bulunmaktadır. Dosyada bulunan tebliğ mazbatasından, davacı kurumun borç bildirim yazısının davalıya 29.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.
Bu durumda, davacı kurumun, asıl alacak miktarı için 10.07.2015-04.12.2015 tarihleri arasında faiz talep edebileceği kanaati ile asıl alacağa işlemiş yasal faiz;
FAİZ BAŞLANGIÇ TARİHİ | VADE TARİHİ | TOPLAM GÜN | ASIL ALACAK | FAİZ ORANI | İŞLEMİŞ FAİZ |
10.07.2015 | 04.12.2015 | 147 | 859,53 TL | 9% | 31,16 TL |
Olarak hesaplanmıştır.
- SONUÇ
Dosyada bulunan delillerin takdir ve değerlendirilmesi ile icra inkar ve kötü niyet tazminatının takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere,
- Davacının icra dosyasında talep edebileceği geçici iş göremezlik ödemesinin 859,53 TL olarak hesaplandığına,
- Davalının temerrüde düşürüldüğü tarih ile icra takip tarihi arasında asıl alacağa işlemiş faiz miktarının 31,16 TL olduğuna,
Asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğine dair görüş ve kanaatimi içerir raporumu Sayın Mahkemeye saygıyla sunarım.16.11.2016
Hesap Bilirkişisi
Gökmen Ergür