YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 24.12.2018 Esas: 2017/429 Karar: 2018/5235

Eser Sözleşmesi – İş Bedelinin Tahsili – İfaya Ekli Cezai Şart

Özet:

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili, birleşen dava ise cezai şart alacağının tahsili talebinden ibarettir. Sözleşmenin iş sahibi tarafından feshedilmesi nedeniyle ifaya ekli cezanın istenebilmesi için sözleşmede bu yönde bir kararlaştırma mevcut olmadığından iş sahibi ancak feshedilemeyen süreye ilişkin cezayı isteyebilir.

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili, birleşen dava ise cezai şart alacağının tahsili talebinden ibarettir. Davacı-birleşen dosya davalısı yüklenici, davalı-birleşen dosya davacısı ise iş sahibidir.

Davacı-birleşen dosya davalısı vekili, davalı idare tarafından … Akademisi … Kampüsü Eğitim ve Yurt Binası İnşaatı için 13.09.2005 tarihinde yapılan ihale sonucu taraflar arasında 31.01.2006 tarihli sözleşme imzalandığını, 03.02.2006 tarihinde de yer tesliminin yapılarak işe başlandığını, davalının ek iş talebi doğrultusunda 60 günlük ek süre eklendiği ve iş teslim tarihinin 15.05.2008 olarak belirlendiğini, inşaatın %95 oranında tamamlanması nedeniyle geçici kabulü hazır olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin yokluğunda yapılan denetim nedeniyle işin kabule hazır olmadığı gerekçesi ile 30.05.2008 tarihli yazı ile 75 günlük cezalı süre verildiğini, yine müvekkilinin yokluğunda 04.08.2008 tarihli denetim ile işin geçici kabulü hazır olmadığı yönünde tutanak tanzim edildiğini, yapılan görüşme sonucu 23.02.2009 tarihli kararı ile inşaattaki eksikliklerin tamamlanması için sözleşme eki niteliğinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 48. maddesi gereği 31.03.2009 tarihine kadar süre verildiği ve belirtilen eksikliklerin tamamlandığı sırada 16.04.2009 tarihinde sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, fesih ihbarının 22.04.2009 tarihinde tebellüğ edildiğini, sözleşmenin 19/4 maddesine göre 08.02.2006-02.05.2006 arasında 84 gün artı ilave süre ile 30 gün ile birlikte 114 gün yasal sürenin verilmesi gerekirken idarece bu sürenin sözleşme sonuna eklenmediği ve cezalı süre uygulandığını, idare tarafından yapılan tespit sunucu işin %98’inin bitirildiğini, haksız fesih nedeniyle müvekkili alacağının şimdilik 8.000,00 TL’sinin fesih tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı birleşen dosyada davacı idare vekili; hiçbir ihtar yapılmaması ve ek sürenin verilmemesinin söz konusu olmadığını, aksine fesih kararından önce 20 gün değil 75 günlük ek cezalı süre verildiği ve işin tamamlanmaması halinde feshedileceğinin bildirildiğini, ek süreye rağmen işin bitirilmemesi nedeniyle fesih işlemi yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Birleşen dosyada davacı idare vekili; … Akademisi … Kampüsü Eğitim ve Yurt Binası İnşaatı işi için davacı tarafından yapılan ihale sonucunda taraflar arasında sözleşme imzalandığını, davalının işi süresinde bitirememesi nedeniyle sözleşmenin 10. maddesi gereği 15.05.2008 tarihinde verilen cezalı 75 gün ile 26.01.2009-31.03.2009 tarihleri arası 65 gün olmak üzere toplam 140 gün cezalı sürenin, sözleşme bedelinin %004,5 (onbinde dörtbuçuk) çarpımı sonucu ulaşılan 664.174,00 TL hazine zararının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, birleşen dosyada davalı yüklenici vekili davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin birim fiyat esaslı olmayıp götürü bedelli olduğu, yapılan hesaplamanın birim fiyata göre yapılması doğru olmamış ise de; asıl davada talep ve hüküm altına alınan miktara göre yüklenici tarafından açılacak yeni bir davada hesaplamanın buna göre yapılacağı ve her halde talep ve hüküm altına alınan miktar kadar alacağını bulunduğunun sabit olmasına göre davalı-birleşen dosya davacısı iş sahibi vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik tüm, asıl davada davacı-birleşen dosya davalısı yüklenici vekilinin birleşen davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Taraflar arasında düzenlendiği çekişmesiz olan 31.01.2006 tarihli sözleşme, düzenlendiği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9. maddesinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin ekleri arasında sayılmış, ayrıca sözleşmenin, “Süre Uzatımı Verilebilecek Haller ve Şartları” başlıklı 19. maddesinde süre uzatımının verilmesi koşulları belirlenmiş olup, buna göre uyuşmazlığın, eser sözleşmesi genel hükümleri ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerekli ve zorunludur.

Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 47 ve 48. maddelerinde sözleşmelerin feshi düzenlenmiştir. Şartnamenin bu hükümleri sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 193. maddesi gereğince delil sözleşmesi niteliğinde olup, tarafları bağlar. Hakim tarafından da re’sen dikkate alınması gerekir.

Sözleşmenin iş sahibi tarafından feshedilmesi nedeniyle ifaya ekli cezanın istenebilmesi için sözleşmede bu yönde bir kararlaştırma mevcut olmadığından iş sahibi ancak feshedilemeyen süreye ilişkin cezayı isteyebilir. Bu nedenlerle mahkemece yapılması gereken iş; bilirkişiden ek rapor alınarak açıklanan sözleşme ve şartname hükümleri uyarınca fesihle ilgili bulunan bu hükümleri incelemek, feshedilemeyen süreye ilişkin olarak denetleme yapmak
ve buna göre davalı birleşen dosyada davacı iş sahibinin cezai şarta ilişkin alacağını hesaplatmak ve sonucuna uygun hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır. Bu hususlar üzerinde durulmadan sözleşme ve şartname hükümlerini irdelemeden düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosya davacısı iş sahibi vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik tüm, asıl davada davacı-birleşen dosya davalısı yüklenici vekilinin birleşen davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısına geri verilmesine, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi gereğince davalı-birleşen dosya davacısından harç alınmasına yer olmadığına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.