YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 21.12.2017 Esas: 2017/5212 Karar: 2017/10967

Tapu Sicilinin Yanlış Tutulması Nedeniyle Tazminat – Islah İşlemi Değer Artırmaya Yönelik ise Nispi Harca Tabidir.

Özet:

Davacı, 4721 SK’nun 1007. maddesine dayalı olarak tazminat isteminde bulunmuştur. Tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararların anılan madde uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar, nispi harca tabi davalardandır. Harçlar Kanunu’nda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Davacı vekilinin tazminat talebinde bulunduğu, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile tazminat miktarını artırdığı, ancak ıslah harcını yatırmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Islah işlemi, değer artırmaya yönelik ise nispi harca tabidir. Islah harcı tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili 25.04.2014 tarihli dava dilekçesi ile müvekkiline ait 293 ada 39 parsel sayılı taşınmazın tapusunun Hazine’nin açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucu, 222 m2 yüzölçümündeki kısmının tapusunun iptaline karar verildiği ve bu ilamın kesinleştiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000.-TL’nin tazminat olarak ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; 01.04.2015 tarihli dilekçesi ile tazminat miktarını 230.870,00.-TL artırarak toplam 240.870,00.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ancak ıslah harcını yatırmamıştır.

Mahkemece davacının davasının kabulü ile 240.870,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, TMK’nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar nispi harca tabi davalardandır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır” hükmüne yer verilmiştir.

Harçlar Kanunu’nda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Nitekim bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 12.10.2011 gün ve E: 2011/3-629, K: 2011/613 ile 23.10.2013 gün ve E: 2013/7-31, K: 2013/1481, 24.12.2013 gün ve 2013/21- 445 E. – 2013/1625 K. sayılı ilâmlarında da benimsenmiştir.

Yargılama aşamasında taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Kural olarak ıslah işlemi harca tabi bir işlem olup; ıslah edilen husus, değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davacı taraf, 492 Sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir. Davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, ıslah edilen dava değeri üzerinden nispi tarifeye göre ıslah harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir. Islah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilam harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır.

Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 10.000.-TL tazminat talebinde bulunmuş, sonra da; 01.04.2015 tarihli dilekçesi ile tazminat miktarını 230.870,00.-TL artırmış; ancak ıslah harcını yatırmamıştır.

Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler göz ardı edilerek, ıslah harcı tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.

Bu durumda mahkemece; yürürlükteki harçlar tarifesi uyarınca ıslah edilen dava değeri üzerinden ıslah harcını ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harç tamamlanırsa ıslah edilen miktar üzerinden, aksi takdirde dava dilekçesinde gösterilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı tamamlanmayan ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 21.12.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.