YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 19.12.2017 Esas: 2015/3617 Karar: 2017/3781

Sözleşmede Aksine Hüküm Bulunmadıkça Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Geriye Etkili Feshi Halinde Gecikme Tazminatı İstenemez.

Özet:

Davacı arsa sahipleri, edimlerini zamanında yerine getirmediği için davalı yükleniciden rayiç kira bedeli talep etmişlerdir. Bu talep, hukuki niteliği itibariyle gecikme tazminatıdır. Sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, gecikme tazminatı, sözleşmenin geriye etkili feshi halinde istenemez. Yerel mahkemece, davacı arsa sahipleri vekiline, sözleşmenin geriye mi yoksa ileriye mi feshini istediği sorulmalı; buna göre, asıl ve birleşen davalarda, sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar dikkate alınmadan, sözleşme ileriye etkili feshedilmiş gibi gecikme tazminatına hükmedilmesi hatalıdır. 

Taraflar arasındaki asıl, karşı ve birleşen tapu iptali ve tescil, cezai şart, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili ile davalı-karşı davacı … vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, asıl ve birleşen davalarda taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenici tarafın, sözleşme konusu 179 numaralı parselde inşaata hiç başlamadığını, 180 numaralı parseldeki inşaatı eksik ve kusurlu yaptığını ve davacılara isabet eden bir kısım bağımsız bölümlerin tapusunu devretmediğini ileri sürerek, dava konusu bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davacılar adına tescili, eksik ve kusurlu iş bedelinin, hiç yapılmayan inşaat için gecikmeye bağlı cezai şartın (kira bedeli) tahsili, nama ifaya izin ve hiç inşaat yapılmayan 179 parselin tapusunun iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir.

Davalı-karşı davacı … vekili, bağımsız bölümlerin tapusunu vermeye hazır olduklarını, 179 parsele inşaat yapılmasından vazgeçildiğinin davacılara bildirildiğini, bu nedenle 179 parselin de tapusunu vermeye hazır olduklarını bildirmiş, diğer taleplerin ise reddini istemiş; davalı … vekili, asıl davaya karşı davasında, davacılar adına ödediği masrafların tahsilini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, asıl ve birleşen davalarda, davalı …’e karşı açılan davaların husumetten reddine; asıl davada 180 numaralı parselde, davacılara ait 12 adet bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, ayıplı işler bedeli ve gecikme tazminatının kısmen kabulüne; karşı davanın reddine; birleşen davalarda talep edilen gecikme tazminatının davalı …’dan tahsiline; birleşen 2006/242 esas sayılı davada, nama ifa talebi atiye bırakıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 2009/681 esas sayılı davada, 179 numaralı parselin tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.

Karar, asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili ile davalı-karşı davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1) Dava, taraflar arasında imzalanan 04.03.1994 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözleşmeye göre 179 ve 180 numaralı parsellere ayrı ayrı birer blok yapılacağı kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamından davacı arsa sahiplerinin anılan taşınmazların tapu kayıtlarını tamamen davalılara devrettiği, davalı yüklenicinin, bunlardan 180 parsel numaralı taşınmazdaki inşaatı tamamladığı halde, 179 numaralı parseldeki inşaata hiç başlamadığı ve temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır.

Davacı arsa sahipleri, asıl ve birleşen davalarda 179 numaralı parselde, edimlerini zamanında yerine getirmediği için yükleniciden, gecikmeye bağlı rayiç kira bedeli talep etmiş olup, bu talep hukuki niteliği itibariyle TBK’nun 118. (BK. md. 106/II) maddesinde düzenlenen gecikme tazminatıdır. Gecikme tazminatı, sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, sözleşmenin geriye etkili feshi halinde istenemez.

Somut olayda, davacı arsa sahipleri, birleşen 2009/681 esas sayılı davada, yüklenicinin inşaatı yapmayacağı anlaşıldığından işin sürüncemede kalmaması için 179 numaralı parselde, davalıya devredilen tapu kayıtlarının tamamının davacılar adına tescilini talep etmiş; mahkemece, bu istemin, geriye etkili fesih talebini de içerdiği, geriye etkili fesih koşullarının oluştuğu belirlenmiş ve kararın gerekçe kısmında bu husus açıkça zikredilerek birleşen davada 179 numaralı parselin tapu kayıtları iptal edildikten sonra; asıl ve birleşen davalarda, aynı taşınmaza yönelik olarak, sözleşme ileriye etkili feshedilmiş gibi gecikme tazminatına hükmedilmiştir.

Bu durumda, mahkemece yapılması gereken iş; davacı arsa sahipleri vekiline, sözleşmenin geriye mi yoksa ileriye mi feshini istediğinin sorulması; buna göre, asıl ve birleşen davalarda, sonucuna uygun bir hüküm kurulmasından ibarettir.

Bununla birlikte, asıl ve birleşen davalarda, davalı … hakkındaki davalar, husumet yokluğundan reddedildiği halde, davalı lehine maktu yerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.

Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.

2) Bozma nedenine göre temyiz eden taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili ile davalı-karşı davacı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.