YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 19.03.2019 Esas: 2016/25250 Karar: 2019/6072

Basın İş Kanunu – Yıllık İzin Hesaplama Yöntemi – Fazla Çalışma Ücreti – Yüzde Beş Fazla Ödeme Miktarında İndirim

Özet:

Davacı Basın İş Kanunu’na tabi olup, yıllık ücretli izin alacağı hesabının açıklığa kavuşturulması gereklidir. Çalışırken bu yönde talebi olmayan gazetecinin, fesih nedeni ile son ücret üzerinden hesaplanacak izin ücreti, 21. maddedeki sürelerle sınırlıdır. Başka bir anlatımla fesih nedeni ile son ücret üzerinden hesaplanacak izin ücreti 29. madde gereği 2 kat hesaplanamaz. Basın İş Kanunu’nda bazı işçilik alacakları için öngörülen günlük yüzde beş fazla ödeme tutarlarından indirim konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. Fazla saatlerde çalışma karşılığı olan asıl alacaklardan yapılan indirim oranında, günlük yüzde beş fazla ödeme miktarlarının da indirilmesi gerektiği açıktır. Dairemizin yerleşik son içtihatlarına göre asıl alacağın 4-5 katını geçmeyecek şekilde bu indirim oranının belirlenmesi kabul edilmektedir. 

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19/03/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat … ile karşı taraf adına Avukat … geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; müvekkilinin 5953 sayılı Basın İş Kanunu kapsamında 17.11.2005 tarihinden 04.04.2012 tarihine kadar editör olarak çalışıp, 23.10.2011 tarihinde yazı işleri müdürü olduğunu, ücretlerin ödenmemesi ve geç ödenmesi nedeniyle 02.04.2012 tarihinde iş akdini feshettiğini, aylık maaşının net 2.900.00 TL olduğunu, fazla çalışma yapmasına ve genel tatillerde çalışmasına karşın ücretlerinin ödenmediğini ve yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek; kıdem tazminatı ile fazla mesai, yıllık izin ve genel tatil ücretleri ile maaş alacakları ve gününde ödenmeyen her bir ücret alacağı için günlük %5 fazlalıklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:

Davalı vekili; zamanaşımı itirazında bulunarak, 5953 sayılı Basın İş Kanununda 4857 sayılı Iş Kanunundaki gibi ücretlerin zamanında ödenmemesi nedeniyle işçinin iş akdini haklı nedenle feshedebileceği şeklinde bir düzenleme bulunmadığını, gazetecinin gününde ödenmeyen ücretinin günlük %5 fazlasıyla ödenmesini talep etme hakkına sahip olduğunu, müvekkili şirketin hem kıdem tazminatından hem de gününde ödenmediği iddia edilen ücretlerin günlük %5 fazlasından sorumlu tutulmasının 2 kez yaptırıma tabi tutulması anlamına geleceğini, davacının hak edişinden kesilmek üzere Basın İlan Kurumundan kredi kullanması nedeniyle esasen istifa tarihinde müvekkili şirkete borcu bulunduğunu, davacının en son aylık ücretinin net 2.500.00.TL olduğunu, davacının hak kazanması halinde fazla mesai ücretlerinin banka hesabına ödendiğini, davacıyla akdedilen 01.12.2005 tarihli iş sözleşmesinin 4. maddesinin E bendiyle yıllık 270 saate kadar ki fazla mesaisinin ücret içerisinde olduğunun kararlaştırıldığını, sektörel çalışma koşulları gereğince genel tatil günlerinde müvekkili şirkette bazı bölümlerde çalışmanın devam ettiğini, bununla birlikte sektörel çalışma yapılan birimlerde dahi davacı dışında da aynı görevi ifa eden çalışanlar bulunduğundan bayramlarda dönüşümlü çalışma yapıldığını ve genel tatillerde çalışanların bu çalışmalarına karşılık ayrıca izin yaptıklarını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.

E) Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Davacı Basın İş Kanununa tabi olup, yıllık ücretli izin alacağı hesabının açıklığa kavuşturulması gereklidir.

5953 sayılı Basın İş Kanunu’nun 29. maddesine göre; “Gazeteciye bu Kanunu’nun 21’inci maddesinde yazılı yıllık izni vermeyen veya izni vermiş olup da izin müddetine ait ücreti ödemeyen işverene, yıllık izin vermediği veya izin süresine ait ücretleri ödemediği kimsenin izin müddetine tekabül eden ücretler yekununun üç katı kadar idarî para cezası verilir; ayrıca gazeteciye ödenmesi gereken ücret toplamı, iki kat olarak ödenir. Kanunun 21. maddesinde meslekteki kıdemine göre kullanacağı izin süresi belirtilirken son fıkrasında “izin hakkından feragat edilemeyeceği” açıkça vurgulanmıştır. 29. maddeden gazeteci çalışırken uygulanması gereken bir yaptırım düzenlediği, çalışırken izin vermeyen veya izin verildiği halde izin ücreti ödenmeyen işveren hakkında uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Dairemizin kararlılık kazanan dönem ücreti üzerinden ödenmesi gereken izin ücreti, bu kullandırılmayan veya kullandırılmasına rağmen ücreti ödenmeyen ücrettir. Ancak bunun için gazetecinin çalışırken talep etmesine rağmen izin kullandırılmadığını veya izin verilmediğini iddia etmesi gerekir. Çalışırken bu yönde talebi olmayan gazetecinin, fesih nedeni ile son ücret üzerinden hesaplanacak izin ücreti, 21. maddedeki sürelerle sınırlıdır. Başka bir anlatımla fesih nedeni ile son ücret üzerinden hesaplanacak izin ücreti 29. madde gereği 2 kat hesaplanamaz.

Somut uyuşmazlıkta dosya içeriğine göre; davacı, çalışırken yıllık izin talebinde bulunmasına rağmen izin kullandırılmadığını veya izin verilmesine rağmen ücretinin ödenmediğini ispat etmiş değildir. Bu nedenle 21. maddeye göre kullanılmayan izinlerin, 29. madde uyarınca iki katı alınarak hesaplanması Dairemiz uygulamasına göre hatalıdır.

Basın İş Kanununun 21. maddesine göre (29. madde uygulanmadan) ve son ücret üzerinden yıllık izin alacağı hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır.

3-Taraflar arasında imzalanan 01.12.2005 tarihli iş sözleşmesinde yıllık 270 saate kadar ki fazla mesailerin ücrete dahil olduğu kararlaştırılmış olup, haftalık 5,2 saat fazla çalışma ücretinin temel ücret içinde ödendiği dikkate alınarak alacağın hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalıdır.

Fazla mesai ücretinin yukarıdaki şekilde yeniden hesaplanması sonucunda, fazla mesailerin gününde ödenmemesi nedeni ile %5 fazlalıklarına da ilişkin hesaplamanın değişeceği gözden kaçırılmamalıdır.

4-Basın İş Kanununda bazı işçilik alacakları için öngörülen günlük yüzde beş fazla ödeme tutarlarından indirim konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

Fazla saatlerde çalışma karşılığı olan asıl alacaklardan yapılan indirim oranında, günlük yüzde beş fazla ödeme miktarlarının da indirilmesi gerektiği açıktır. Günlük yüzde beş fazla ödeme miktarları, gerçekleşen ve kabulü gereken asıl alacak miktarlarının gününde ödenmemesinden kaynaklanmış olmakla, günlük yüzde beş fazlasının da doğrudan hüküm altına alınan asıl alacak miktarlarına göre tespiti gerekir. Dairemizin yerleşik son içtihatlarına göre asıl alacağın 4-5 katını geçmeyecek şekilde bu indirim oranının belirlenmesi kabul edilmektedir.

Bu anlamda, mahkemece fazla mesai ücreti alacağının %5 fazlasına hükmedilirken kabul edilen indirim oranı da eksik olmakla hatalı değerlendirme yapılmıştır.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 2.037.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19/03/2019 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

K A R Ş I O Y 

Davacı gazeteci iş sözleşmesinin feshi üzerine açtığı davada yıllık izin ücretini talep etmiştir.

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, izin ücreti ve 5953 sayılı Kanun’un 29. maddesine göre iki kat olarak hesaplanmıştır.

Dairemiz çoğunluk görüşü ile verilen bozma kararında, yıllık izin ücretinin son ücret üzerinden ancak tek kat olarak hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.

Yargıtay İş Dairelerinin önceki istikrarlı uygulamaları gazetecinin yıllık izin ücretinin dönem ücretinden ve ancak iki kat olarak hesaplanması gerektiği yönündeyken(Yargıtay 9.HD. 19.01.2015 gün, 2013/8162 E, 2015/884 K.; Yargıtay 22. HD. 07.04.2015 gün, 2014/5324 E, 2015/12781 K.), 2015 yılında itibaren gerçekleşen içtihat değişikliği ile iki kat olarak hesabın işçinin çalışırken izin talebinde bulunması ve kullandırılmaması haline geçerli olduğu, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücretinin son ücret üzerinden ve tek kat olarak hesabı gerektiği yönünde kararlar verilmiştir (Yargıtay 9. HD. 24.02.2015 gün, 2013/9508 E, 2015/7896 K.;Yargıtay 22.HD. 10.02.2016 gün, 2014/ 3387 E, 2016/ 3330 K.; Yargıtay 7.HD. 10.03.2016 gün, 2015/5218 E, 2016/6009 K.).

Basın çalışanlarıyla ilgili 5953 sayılı Kanun’un 21. maddesinde, “Günlük bir mevkutede çalışan bir gazeteciye, en az bir yıl çalışmış olmak şartiyle, yılda dört hafta tam ücretli izin verilir. Gazetecilik mesleğindeki hizmeti on yıldan yukarı olan bir gazeteciye, altı hafta ücretli izin verilir. Gazetecinin kıdemi aynı gazetedeki hizmetine göre değil, meslekteki hizmet süresine göre hesaplanır.

Günlük olmayan mevkutelerde çalışan gazetecilere her altı aylık çalışma devresi için iki hafta ücretli izin verilir. Yıllık ücretli izinlerin hesabında bu Kanunun 1 inci maddesindeki “Gazeteci” tabirine girenlerin kıdemleri, iş akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden inikat etmiş olmasına bakılmaksızın, gazetecilik mesleğinde geçirdikleri hizmet süresi nazara alınmak suretiyle tesbit edilir.

İzin hakkından feragat edilemez” şeklinde kurala yer verilmiştir.

Düzenleme ile gazetecinin yıllık izin hakkı İş Kanunu’na tabi çalışanlara göre özel biçimde korunmuş ve 4857 sayılı İş Kanunu’na göre daha uzun süreler öngörülmüştür. Gazetecinin yıllık izinlerinin işveren tarafından verileceği üç ayrı yerde “izin verilir” şeklinde ifade edilmiş ve gazetecinin izin kullanma için başvurusuna dair bir şart aranmamıştır.

Aynı Kanun’un 29. maddesinde, “Gazeteciye bu Kanunun 21 inci maddesinde yazılı yıllık izni vermeyen veya izni vermiş olup da izin müddetine ait ücreti ödemeyen işverene, yıllık izin vermediği veya izin süresine ait ücretleri ödemediği kimsenin izin müddetine tekabül eden ücretler yekununun üç katı kadar idarî para cezası verilir; ayrıca gazeteciye ödenmesi gereken ücret toplamı, iki kat olarak ödenir” şeklinde açık bir düzenlemeye gidilerek yıllık izinlerin kullandırılmamasının yaptırımı öngörülmüştür. Düzenleme ile “21 inci maddesinde yazılı yıllık izni vermeyen” işverenden söz edilmiş ve gazetecinin talebi üzerine verilmemiş olmasına dair bir açıklamaya yer verilmemiştir. İlgili Kanun’un 29. maddesinde yer alan “izni vermeyen” ibaresi, gazetecinin talebi üzerine izin verilmemesi gibi bir durumu kapsamamaktadır. Aksine 21. maddede yer alan yasal yükümlülüğe gönderme yapılarak buna uymayan işveren için hiçbir şart aranmaksızın bir yaptırım öngörülmüştür.

Yine 29. madde, gazeteciye yıllık izinler kullandırıldığı halde izin müddetine ait ücretin ödenmemesi ayrıca yaptırıma bağlanmıştır ki, bu hususun somut olayla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Zira düzenlemenin bu kısmı işverence yıllık izin kullandırıldığı halde o günlere ait ücretin ödenmemesi haline münhasır olup, uyuşmazlık konusu olayda kullandırılan ve ücreti ödenmeyen izinler söz konusu değildir.

İlgili Kanun’un 29. maddesinin “yıllık izin vermeyen” şeklindeki düzenlemesinden hak sahibi tarafından talepte bulunulması gerektiği sonucuna varılması, Anayasal temeli olan yıllık izin hakkının özüne aykırı olduğu gibi izin hakkından feragat edilemeyeceği şeklindeki açık yasa hükmü ile de bağdaşmamaktadır. Oysa yasal düzenlemede aynı Kanun’un 21. maddesinden söz edilerek, ilgili hükümde üç ayrı yerde yazılı olan işverenin izin verme yükümlülüğüne dikkat çekilmiştir. Gazetecinin yıllık izin hakkının kullandırılması noktasında yasal yükümlülük işverene ait olup, gazetecinin talebi üzerine bu hakkın kullanılacağı yönünde hiçbir düzenleme mevcut değildir.

Yapılan açıklamalar ve yasal düzenleme çerçevesinde gazeteciye yıllık izin kullandırmayan işveren izin ücretlerini iki kat olarak ödemelidir. Bu iki kat ödeme koşulunun işçinin izin talebine bağlı olarak geçerli sayılması, 5953 sayılı Yasa’nın emredici hükümlerine aykırıdır.

Öte yandan Yargıtay’ın yakın tarihli kararlarında, izin ücretinin dönem ücreti yerine son ücretten hesaplanması gerektiği yönündeki uygulaması, yıllık izin hakkının niteliğine daha uygundur. Gazetecinin yıllık izin hakkından feragat edemeyeceği 21. maddede düzenlendiğine göre, yıllık izin hakkı iş ilişkisinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve dinlenme hakkı olarak varlığını sürdürür. Gazetecinin geçmiş yıllara ait kullanmadığı izinleri daha sonraki yıllarda kullandırıldığında fiili izin kullanma dönemindeki ücret ödenmelidir. Örneğin gazeteciye 10 yıl öncesine ait yıllık izin kullandırıldığında, 10 yıl öncesine ait dönem ücreti ile izne ayrılması dinlenme hakkının özüne aykırıdır. İşçiye fiilen izin kullandığı dönem ücreti ödeneceğine göre yıllık izin ücretinin son ücrete evrilmesi, dinlenme hakkının doğası gereğidir.

Bu itibarla yıllık izin ücretinin 5953 sayılı Kanun’un 21 ve 29. maddelerine göre iki kat olarak hesaplanması gerekirken, gazetecinin çalışırken talebi olmadığı gerekçesiyle tek kat olarak hesabı gerektiği yönündeki Dairemiz çoğunluğu tarafından verilen Bozma kararının 3 no’lu bendine katılamıyorum.