YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 24.12.2018 Esas: 2018/835 Karar: 2018/5236

Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Uyarlanması – Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Feshi – Menfi Zararların Tazminini – Hak Mahrumiyeti/Kira Bedelinin Ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi Gereğince Cezai Şartın Tahsili

Özet:

Asıl davada davacı arsa sahibi vekili, davalı yüklenici ile imzaladığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin uyarlanmasını, bu talebi kabul edilmez ise kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile uğradığı menfi zararlarının tazminini istemiş; karşı davada davalı-karşı davacı yüklenici şirket vekili ise ödediği hak mahrumiyeti/kira bedelinin ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince cezai şartın arsa sahibinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacı-karşı davalı arsa sahibinin sözleşme ve ek sözleşmenin imzalanmasından sonra, henüz akdin ifasına başlanılmadan, sözleşme eki basit krokiyi sebep göstererek yükleniciye verdiği 21.11.2013 tarihli vekâletnamede adı yazılı vekilleri azlederek inşaatın yapılmasına tek başına engel olmasının haksız ve hakkın kötüye kullanılması olarak kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki mahkemece yükleniciyi haksız olarak vekâletten azlederek yüklenicinin inşaata başlayıp, edimini ifa etmesine engel olan arsa sahibinin, yüklenicinin sözleşme gereğince kat maliklerine ödediğini kanıtladığı kira bedellerinin tazmininden sorumlu olduğu gözetilmeksizin karşı davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 

Derece Mahkemesi :… … 12. Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki taraf vekillerince duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 20.11.2018 tarihinde yapılan duruşmaya davacı-karşı davalı vekilleri Avukat … ve Avukat…ile davalı-karşı davacı vekili Avukat … ve şirket yetkilisi … … geldi. Dahili davalı asiller gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl davada davacı arsa sahibi vekili, davalı yüklenici ile imzaladığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin uyarlanmasını, bu talebi kabul edilmez ise kat karşılığı inşaat
sözleşmesinin feshi ile uğradığı menfi zararlarının tazminini istemiş; karşı davada davalı-karşı davacı yüklenici şirket vekili ise ödediği hak mahrumiyeti/kira bedelinin ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince cezai şartın arsa sahibinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş; mahkemece asıl ve karşı davanın reddine dair verilen hükme karşı davacı-karşı davalı arsa sahibi ve davalı-karşı davacı yüklenici vekilince istinaf başvurunda bulunulmuş, … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nce taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz olunmuştur.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davacı-karşı davalı arsa sahibinin tüm, davalı-karşı davacı yüklenicinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.

2-Yanlar arasında … 14. Noterliği’nin 21.11.2013 günlü, 24462 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve adi yazılı biçimde 22.11.2013 tarihli ek sözleşme imzalanmıştır. Düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin “VIII. Müteahhit Yükümlülükleri” başlığının 15. maddesindeki “İş bu sözleşmenin imzalanmasından sonra arsa sahibi olan bağımsız bölüm maliklerinin tamamının binayı boş olarak müteahhide teslim ettikleri tarihten başlamak üzere kendilerine her ay için inşaatın bitip, iskanı alma aşamasına gelinceye kadar müteahhit her bir dükkan için aylık 750,00 TL ve her bir daire için de aylık 1.300,00 TL hak mahrumiyeti bedeli ödeyecektir. Binayı terk ederken her dairenin taşınma işlemi müteahhit firmanın anlaşmalı nakliye firması tarafından yapılacaktır. Bu kira ödemeleri bağımsız bölüm sahiplerine yazılı olarak dairelerine taşınabilecekleri hakkında bildirim yapıldığı tarihte sona erecektir.” düzenlemesine dayanarak davalı-karşı davacı yüklenici, davacı arsa sahibinin gönderdiği azilnamenin tebliğ edildiği 21.04.2014 tarihinden itibaren kat maliklerine ödediği hak mahrumiyeti bedelinin tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece davacı-karşı davalı arsa sahibinin sözleşme ve ek sözleşmenin imzalanmasından sonra, henüz akdin ifasına başlanılmadan, sözleşme eki basit krokiyi sebep göstererek yükleniciye verdiği 21.11.2013 tarihli vekâletnamede adı yazılı vekilleri azlederek inşaatın yapılmasına tek başına engel olmasının haksız ve hakkın kötüye kullanılması olarak kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki mahkemece yükleniciyi haksız olarak vekâletten azlederek yüklenicinin inşaata başlayıp, edimini ifa etmesine engel olan arsa sahibinin, yüklenicinin sözleşme gereğince kat maliklerine ödediğini kanıtladığı kira bedellerinin tazmininden sorumlu olduğu gözetilmeksizin karşı davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

O halde mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan raporu tanzim eden bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak suretiyle davacı-karşı davalı arsa sahibinin, davalı-karşı davacı yükleniciyi haksız olarak vekâletten azlederek inşaatın başlamasına ve gecikmeye sebep olduğu nazara alınarak yüklenicinin vekaletten azledildiği 17.04.2014 günlü azilnamenin yükleniciye tebliğ edildiği 21.04.2014 tarihinden karşı dava tarihi 11.06.2014 gününe kadar geçen dönem için yüklenicinin asıl davanın davalıları arsa maliklerine ödediğini yasal delil ve belgelerle ispatladığı hak mahrumiyeti-kira bedelinin hesaplattırılıp, bulunacak tutarın hüküm altına alınmasından ibarettir.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı-karşı davalı arsa sahibinin tüm, davalı-karşı davacı yüklenicinin sair temyiz itirazlarının reddine; 2. bent uyarınca davalı-karşı davacı yüklenicinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının temyiz eden davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı-karşı davalı arsa sahibinden alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalı-karşı davacı yükleniciye verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 35,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 37,20 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, 24.12.2018 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.