YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 14.03.2005 Esas: 2004 / 8796 Karar: 2005 / 2667

Asıl Alacağın İhtirazi Kayıtsız Alındığı ve Fer’i Borçların Son Bulduğunun Kabulü İçin Borcun Aslının Ödenmesi Sırasında Alacaklı İhtirazi Kayıt İleri Sürebilecek Durumda Olmalıdır.

Özet:

Dava, haciz tehdidi altında haksız olarak alınan paranın faiziyle istirdatı ve borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. Bir borcun aslının ödenmesi durumunda fer’i borçların son bulduğunun kabulü için borcun aslının ödenmesi anında alacaklının ihtirazi kayıt ileri sürebilecek durumda olması gerekir. Alacaklı ihtirazi kayıt ileri sürebilecek durumda değilse, borçlunun fer’i borçlardan kurtulma olanağı yoktur.

Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Y. Ltd. Şti.’ne verdiği 30.07.2001 vade tarihli 578.459.927.-TL bedelli bononun ciro yoluyla davalı şirkete geçtiğini ve senet bedelinin 28.09.2001 tarihinde davalı şirketin Y. Bankası’ndaki hesabına havale edildiğini, buna rağmen aleyhlerine takibe geçtiğini ve haciz baskısı altında kalmaları nedeniyle 250.000.000.-TL ödediklerini iddia ederek müvekkilinden haksız olarak alınan 250.000.000.-TL’nın ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle istirdadına, borçlu olmadıklarının tespitine ve % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, icra tetkik mercii hakimliğinin görevli olduğunu ve vade tarihinden çok sonra yapılan tahsilatın B.K.’nun 84. maddesi kapsamında öncelikle faiz ve fer’ilerine mahsup edildiğini, dolayısıyla takip sırasında davacının borçlu olduğunu, haricen alınan 250.000.000.-TL’nın takip dosyasına bildirildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre takip ve dava konusu bononun 30.07.2001 vade tarihli olduğu ve karşılığının 28.09.2001 tarihinde ödendiği, davalı vekili her ne kadar takip tarihine kadarki sürede işleyen faizler olup, B.K.’nun 84. maddesi gereği ödemelerin mahsup edildiğini belirtmiş ise de, B.K.’nun 113. maddesi uyarınca borç ortadan kalktığından fer’i hakların da kural olarak ortadan kalkacağı hüküm altına alınmış olmakla takip tarihinde davacının herhangi bir borcunun bulunmadığı ve icra tehdidi altında 250.000.000.-TL’nın haksız olarak alındığı anlaşılmış olmakla davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından icra takibi sırasında haricen ödenen 250.000.000.-TL’nın ödeme tarihi olan 05.06.2002 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takipteki alacak miktarı üzerinden % 40 tazminatın davalıdan tahsiline dair verilen hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Bir borcun ödenmesi durumunda faiz gibi fer’i nitelikteki edimler bakımından borçtan kurtulunması için alacaklının borcun aslının ödenmesi anında ihtirazi kayıt (ön koşul) ileri sürebilecek durumda olması gerekir. Alacaklı ihtirazi kayıt ileri sürebilecek konumda değilse banka ya da havale gibi ödemelerde iradesini belirleyecek halde bulunmadığı takdirde fer’i borçlardan kurtulma olanağı yoktur. Havalenin geldiği ya da bankaca borcun ödendiği alacaklıya bildirildiği takdirde makul görülebilecek süreden yararlanılması mümkündür. Somut olayda ödeme bankaya yapılmış ve hesaba geçmiştir. Hesaptaki bu hareketin ne zaman öğrenildiği konusu üzerinde durulmaksızın yazılı biçimde eksik inceleme sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma biçimine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.