YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 28.06.2018 Esas: 2018/3561 Karar: 2018/8347

Boşanma Davası ile Birlikte İleri Sürülen Aile Konutu Şerhi Konulması Talebi Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmayıp Ayrıca Nispi Harca Tabidir.

Özet:

Dava, boşanmaya ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesi taleplerine ilişkindir. Boşanma davası ile birlikte ileri sürülen aile konutu şerhi konulması talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp ayrıca nispi harca tabidir. Mahkemece, bu taleple ilgili karar harcının tamamlanması için davacıya süre verilmeli, harç tamamlandığı takdirde işin esasına girilmelidir. Açıklanan hususlar dikkate alınmaksızın, yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma davası ve aile konutu şerhi davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

YARGITAY KARARI

1- Davacı kadın, Türk Medeni Kanunu’nun zina hukuksal sebebini düzenleyen 161. ve devamı maddelerine dayalı olarak boşanma talep etmiş; mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına” karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde; davanın evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası kabul edildiği ve erkeğin ağır kusurlu olduğu belirtilerek Türk Medeni Kanunu’nun 166/1-2. maddesi gereğince kusur belirlemesi yapılmak suretiyle, kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmuştur.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur.

O halde mahkemece yapılacak iş, 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek kadının boşanma davası yönünden yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.

2- Aile konutu şerhi davasına yönelik temyizin incelenmesine gelince;

Davacı kadın dava dilekçesinde, aile konutu şerhi konulması talebinde de bulunmuştur. Bu istek boşanmanın eki niteliğinde olmayıp ayrı harca tabidir. Dava açılırken yatırılan başvurma harcı bu isteği de kapsar. Mahkemece, bu taleple ilgili maktu karar harcının Harçlar Kanunu’nun 30-32. maddeleri gereğince tamamlanması için davacıya süre verilmesi, harç tamamlandığı takdirde işin esasına girilmesi, aksi takdirde Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.06.2018