YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 16.02.2016 Esas: 2015 / 12070 Karar: 2016 / 2667

Boşanma Davasının Açılmasından Sonra Gerçekleşen Sadakat Yükümlülüğüne Aykırı Davranış Kusur Değerlendirmesinde Dikkate Alınamaz.

Özet:

Dava, karşılıklı boşanma talebine ilişkindir. Her dava, açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmelidir. Bu nedenle, boşanma davasının açılmasından sonra gerçekleşen sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış kusur değerlendirilmesinde dikkate alınamaz. Davacı-karşı davalı kadının boşanma davası açıldıktan sonraki sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları, kusur olarak yüklenemez. Ancak mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre, davacı-karşı davalı kadının yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı kadının temyiz itirazlarının reddi gerekir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi ile velayet yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-karşı davalı kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının bu eyleminin dava tarihinden sonra gerçekleştiği, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirileceğinden davacı-karşı davalı kadın tarafından dava tarihinden sonra gerçekleştirilen bu eylemin davacı-karşı davalı kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, ancak mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre, davacı-karşı davalı kadının yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı-karşı davacı erkek yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden ……. yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcın yatıran ……. geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.02.2016