YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 05.12.2018 Esas: 2018/1561 Karar: 2018/14055

Boşanma – Velayet Düzenlemesi – Çocuğun Üstün Yararı

Özet:

Velayet düzenlemesi yapılırken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “Üstün yararıdır” (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3, Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l, TMK m.339/1, 343/1, 346/1, Çocuk Koruma Kanunu m.4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, boşanmadaki kusurları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. 

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Boşanma

Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 24.10.2017 gün ve 2016/6216 – 2017/11553 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.

1-Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle davalı erkek boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu halde 24.10.2017 tarihli ilamda “Tarafların gerçekleşen kusurlu davranışları” şeklinde yazılmasının maddi hataya dayalı olduğunun anlaşılmasına göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Velayet düzenlemesi yapılırken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “Üstün yararıdır” (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3, Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l, TMK m.339/1, 343/1, 346/1, Çocuk Koruma Kanunu m.4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, boşanmadaki kusurları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Uzman bilirkişi velayete dair anne ile görüşerek raporunu hazırlamış, baba ve babanın yanında kalan velayete konu çocuklar ile bizzat görüşmemiş ve çocuklar dinlenilmemiştir. Bu sebeple mahkemece, uzman bilirkişiden ortak çocukların velayetine ilişkin, baba ve yanında kalan çocuklar ile görüşmek suretiyle sosyal inceleme raporu alınarak, ortak çocuklar idrak çağında olduklarından mahkemece de bizzat dinlenildikten sonra, toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle velayet hakkında düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından, davalı erkeğin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 24.10.2017 tarih 2016/6216 esas, 2017/11553 karar sayılı onama ilamının, velayet ve bağlantılı bulunan iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönlerinden kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple velayet yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

3- Yargılamada ortak çocukların geçici velayeti davalı babaya verildiği ve çocuklar fiilen de baba yanında kaldıkları halde davacı anne lehine çocuklar için dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan sebeple davalı erkeğin karar düzeltme isteğinin bu yönden de kabulüne, Dairemizin 24.10.2017 tarih 2016/6216 esas, 2017/11553 karar sayılı onama ilamının, davacı anne lehine çocuklar için dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi yönünden de kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple anne lehine çocuklar için hükmedilen tedbir nafakaları yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

4-Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; mahkemece kolluk marifetiyle yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağına göre, davacının ev hanımı olduğunun bildirildiği, SGK kaydı ve kadının beyanına göre ise davacı kadının çalıştığı, davalı erkeğin ise günlük yevmiye usulü çalıştığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadının bir işte çalışıp çalışmadığı hususunda dosya kapsamına göre çelişki mevcuttur. Bu bağlamda mahkemece, davacı kadının düzenli bir işi ve kendisini yoksulluktan kurtaracak sürekli bir gelirinin olup olmadığı hususundaki çelişki giderilmeden, eksik incelemeyle davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Davalı erkeğin karar düzeltme isteğinin bu yönden de kabulüne, Dairemizin 24.10.2017 tarih 2016/6216 esas, 2017/11553 karar sayılı onama ilamının, yoksulluk nafakası yönünden de kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Davalı erkeğin karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440-442. maddeleri gereğince kısmen KABULÜNE, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple Dairemizin 24.10.2017 tarih 2016/6216 esas, 2017/11553 karar sayılı onama ilamının, velayet ve bağlantılı bulunan iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönlerinden KALDIRILMASINA, hükmün açıklanan sebeple velayet yönünden BOZULMASINA, bu bozma sebebine göre kişisel ilişki ve iştirak nafakasının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple Dairemizin 24.10.2017 tarih 2016/6216 esas, 2017/11553 karar sayılı onama ilamının, davacı anne lehine çocuklar için dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi yönünden de KALDIRILMASINA, hükmün açıklanan sebeple anne lehine çocuklar için hükmedilen tedbir nafakaları yönünden BOZULMASINA, yukarıda 4. bentte gösterilen sebeple Dairemizin 24.10.2017 tarih 2016/6216 esas, 2017/11553 karar sayılı onama ilamının, yoksulluk nafakası yönünden de KALDIRILMASINA, hükmün açıklanan sebeple yoksulluk nafakası yönünden de BOZULMASINA, davalı erkeğin diğer karar düzeltme itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.12.2018 (Çrş.)