YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 26.12.2017 Esas: 2017/12509 Karar: 2017/18188

Davayı Kabul Eden Davalı Kural Olarak Yargılama Giderlerini Ödemeye Mahkum Edilir; Ancak Davanın Açılmasına Sebebiyet Vermemiş ve İlk Oturumda Talep Sonucunu Kabul Etmiş ise Yargılama Giderlerinden Sorumlu Tutulamaz.

Özet:

Davalı, davanın açılmasından hükmün kesinleşmesine kadar davayı kabul edebilir. Davayı kabul ile dava konusu uyuşmazlık sona erer. Kabul, kayıtsız ve şartsız olacağından şarta bağlı kabul geçerli değildir. Davalının davayı kabul etmesi halinde mahkeme, davanın kabulüne karar verir. Davayı kabul eden davalı, kural olarak davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Ancak davalı, davanın açılmasına kendi sebebiyet vermemiş ve ilk oturumda da davayı kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilemez. Dosya içeriğinden, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği ve süresinde davayı kabul ettiği anlaşılmaktadır. Buna rağmen mahkemece, yargılama gideri ödemeye mahkum edilmesi hatalıdır. 

Davacı  ile davalılar …, … ve … aralarındaki tapu iptal ve tescil davasına dair … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03/12/2015 günlü ve 2015/361 E. – 2015/565 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 15/02/2017 günlü ve 2016/5819 E. – 2017/1380 K. sayılı ilama karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.

Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y    K A R A R I

Davacı; davacı ve davalıların ortak murisi … adına kayıtlı olan … İli, … İlçesi, 2. Bölge … Mahallesi, … Mevkii 66 Pafta, 906 Ada 1 parsel nolu taşınmazın üzerine, davacının da para göndererek 4 katlı bina inşaa ettirdiklerini, muris …’in en çok para gönderene binanın girişindeki dükkan ve bodrum kattaki depoyu vereceğini beyan ettiğini, binanın yapımı için davacının diğerlerine göre daha fazla para gönderdiği için murisin … Noterliğinden yaptığı 08/09/2005 tarihli … yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetname ile binanın girişindeki dükkan ile bodrum kattaki depoyu davacıya bırakmayı vasiyet ettiğini, ancak davalılardan …’in muris … üzerinde baskı oluşturarak bu vasiyetnameyi aynı noterlikten 11/08/2009 tarihinde … yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetten rücuname ile iptal ettirdiğini, dava konusu taşınmazın giriş katındaki bir adet dükkan ve bodrum katta bulunan bir adet deponun tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı …; muris babaları adına kayıtlı dava konusu taşınmaz üzerine kendisi, davacı … ile …’in eşi murise para göndererek 4 katlı bina inşaat ettirdiklerini, murisin en çok para gönderene binanın girişindeki dükkan ve bodrum kattaki depoyu vereceğini beyan ettiğini, bu nedenle açılan davayı kabul ettiğini bildirmiştir.

Diğer davalılar; davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 13.05.2014 günlü ve 2014/1216 E ve 2014/7454 K. sayılı ilamı ile mahkeme kararının onanmasına karar verilmiş; onama kararına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme istemi üzerine Dairemizin 11.06.2015 gün ve 2015/3643 Esas- 2015/10954 Karar sayılı ilamı ile “….kabule yönelik beyanda bulunan …’in usulüne uygun kabule yönelik beyanları nazara alınarak davalı … yönünden davanın kabulü cihetine gidilmesi gerekirken ; davalı …’in HMK 308. maddesi uyarınca alınan kabule yönelik beyanları göz ardı edilerek davanın tüm davalılar yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir” gerekçesi ile karar düzeltme talebinin kabulü ile; Dairemizin 13.05.2014 günlü ve 2014/1216 E.-2014/7454 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.02.2013 Tarih ve 2010/411 E.-2013/50 K. sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve harçlardan davalı …’nin sorumluluğu cihetine gidilmiştir. Davacı ve davalı … tarafından söz konusu kararın temyizi üzerine; Dairemizin 15.02.2017 günlü ve 2016/5819 E ve 2017/1380 K. sayılı ilamı ile mahkeme kararının onanmasına karar verilmiş, söz konusu onama kararına karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur .

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı … vekilinin sair karar düzeltme istemleri yerinde değildir.

2- Davalı, davanın açılmasından dava hakkında verilen hükmün kesinleşmesine kadar davayı kabul edebilir.

Davayı kabul ile dava konusu uyuşmazlık ve bununla dava, esastan sona erer. Kabul, kayıtsız ve şartsız olacağından (HMK m. 309/4)7, şarta bağlı kabul geçerli değildir.

Davalının davayı (tamamen) kabul etmesi üzerine, kabulün geçerli olduğu ve bununla dava konusu uyuşmazlığın son bulduğu kanısına varan mahkeme, kabul nedeni ile davanın kabulüne karar verir.

Davayı kabul eden davalı, kural olarak davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK m. 312/1). Kabul talep sonucunun bir kısmına ilişkinse, yargılama giderlerine mahkûmiyet ona göre belirlenir.

Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez ( HMK m. 312/2).

Somut olay değerlendirildiğinde davacı taraf dava dilekçesinde; davalılardan …’in dava konusu yerlerin davacıya ait olduğunu kabul ettiğini, tapuyu vermeye hazır olduğunu, ancak zorunlu dava arkadaşlığından dolayı kendisine davayı yöneltmek zorunda kaldıklarını ileri sürmüş; davalı … süresinde verdiği cevap dilekçesinde davayı kabul etmiştir.

Bu durumda davalı …’in davanın açılmasına kendi hal ve davranışlarıyla sebebiyet vermediği, süresinde davayı kabul ettiği anlaşıldığından mahkemece yargılama gideri ödemeye mahkum edilmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki, yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın tüm, davalı …’in diğer karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı …’in karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 15.02.2017 günlü ve 2016/5819 E ve 2017/1380 K.sayılı onama kararının kaldırılmasına, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03.12.2015 günlü ve 2015/361 Esas-2015/565 Karar sayılı ilamının 4. maddesinde yer alan “Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan, toplam alınan 2.970,00-TL harcın mahsubu ile eksik alınan 445,50-TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazine’ye irad kaydına” ifadelerinin çıkarılarak yerine “ Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan, toplam alınan 2.970,00-TL harcın mahsubu ile eksik alınan 445,50-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irad kaydına” ifadelerinin yazılmasına, 5. maddesinin hükümden çıkarılmasına, 8 maddesinde yer alan “Davacı tarafından yapılan 17,15 TL başvurma harcı, 742,50 TL peşin harç, 2.227,50 TL tamamlama harcı, 2,75 TL vekalet harcı, 0,60 TL dosya ücreti, 52,40 TL karar düzeltme harcı, 143,30-TL temyiz harcı, 129,20 TL keşif harcı, 118,00 TL tebligat-müzekkere-tanık ücreti, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 64,75 TL dosyanın yargıtaya gidiş dönüş masrafı, 97,00 TL dosya fotokopisi masrafı olmak üzere toplam 4.095,15-TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.023,78-TL nin davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına” ifadelerinin çıkarılarak yerine “ Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına” ifadelerinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyen …’e iadesine, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.