YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 12.01.2005 Esas: 2004 / 2921 Karar: 2005 / 101

Edanın İhtirazi Kayıtsız Kabulü Halinde İfaya Ekli Cezai Şart İstenemez.

Özet:

Taraflar arasındaki sözleşmenin cezai şart başlıklı bölümünde, taşeronun sözleşmeyi süresinde bitirmemesi halinde, işverenin tam zararlarını tazmin etmekle beraber her gün belirlenen tazminatı ödemesi de kararlaştırılmıştır. Söz konusu cezai şart ifaya ekli cezai şarttır. Edanın ihtirazi kayıtsız kabulü halinde ifaya ekli cezai şart talep edilemez.

Hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat Y. ile davalı vekili Avukat V. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

Davacı, davada Şelale 2 isimli bloğun kapılarının 27 gün geç teslim edilmesi nedeniyle sözleşmenin 4. maddesi uyarınca 2.700.000.000.Lira ifaya ekli cezanın da ödetilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuş, mahkemece bu istem aynen kabul edilerek 2.700.000.000.Liranın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Taraflar arasındaki 26.10.2001 tarihli sözleşmenin cezai şart başlıklı 4.maddesinde “…taşeron sözleşmeyi süresinde bitirmez ise, işverenin uğradığı tüm zararı tazmin etmekle beraber teslim etmediği her gün için 100.000.000 da tazminat olarak işverene öder” hükmüne yer verilmiş olup, bu hüküm Borçlar Kanununun 158/II. maddesi gereğince ifaya eklenen cezai şart niteliğindedir. Anılan maddeye göre, edanın ihtirazı kayıt dermeyan edilmeksizin kabulü halinde bu ceza istenemez.

Dava dilekçesinde, Şelale 2 bloğunun kapılarının 28.08.2002 tarihinde teslim alındığı davacı tarafça kabul edilmiştir. Teslim alınırken, cezayı isteme hakkının da saklı tutulduğu da ileri sürülmüş ve kanıtlanmış değildir. Bu durumda cezai şart isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, anılan yasa hükmü göz ardı edilerek kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 400,00 YTL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 12.01.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.