YARGITAY 15.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 07.12.2016 Esas: 2015 / 5604 Karar: 2016 / 5035

Eser Sözleşmesinden Doğan Bakiye Alacak Talebi – Götürü Bedelli İşlerde Yüklenicinin Hak Ettiği İş Bedeli, Eksik ve Ayıplar da Dikkate Alınarak Yapılan İmalatın İşin Tamamına Göre Fiziki Gerçekleşme Oranına Göre Belirlenir.

Özet:

Dava, eser sözleşmesinden doğan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine ilişkin itirazın iptali talebine ilişkindir. Götürü bedelli işlerde yüklenicinin hak ettiği iş bedeli, eksiklikler ve ayıplar da dikkate alınmak suretiyle işin tamamına göre fiziki gerçekleşme oranına göre belirlenmelidir. Belirlenen bu oran götürü bedele uygulandıktan sonra yüklenicinin hak ettiği iş bedeli saptanmalı, saptanan bu bedelden de iş sahibi tarafından kanıtlanan ödemeler düşülmelidir. Davalı, işin eksik ve ayıplı yapıldığını iddia etmektedir. Bu durumda yapılan işlerin bedeli, eksik ve ayıplar da gözetilerek fiziki oran yöntemine göre belirlenmesi gerektiğinin dikkate alınmaması hatalıdır.

Hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli istemi ile açılmış olup mahkemece davanın 4.900,00 TL üzerinden kabulü ile bu miktar üzerinden itirazın iptâli ve takibin devamına icra inkar ve kötü niyet tazminatının reddine dair verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Taraflar arasında 22/08/2013 tarihli su deposu satım ve montajına ilişkin sözleşme imzalanmıştır. Davacı bu sözleşmenin yüklenicisi, davalı ise iş sahibi konumundadır. Davacı yüklenici davasında, sözleşme kapsamındaki işleri tam ve eksiksiz olarak yapıp teslim ettiğini belirterek bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan takibe haksız itirazın iptâlini talep etmiştir.

Davalı işin eksik ve ayıplı yapıldığını, davacının ilgisiz kalması üzerine eksikliklerin üçüncü kişiye tamamlatıldığını, yapılan ödemeler dikkate alındığında bakiye borcun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece; davacının hakettiği bakiye iş bedelinin 44.625,00 TL olduğu, eksik ve ayıplı işler nedeni ile yapılan 39.724,70 TL mahsup edildiğinde davacının kalan alacağının 4.900,00 TL kaldığı gerekçesiyle, bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nın 470. maddesi uyarınca götürü bedelli belirlenmesi durumunda yüklenicinin sözleşme kapsamındaki işlerden kaynaklanan alacağının fiziki oran yöntemi uygulanarak belirlenmesi gerekir. Buna göre, gerçekleştirilen imalâtın, eksiklikler ve niteliğine göre ayıplarda dikkate alınmak suretiyle işin tamamına göre fiziki gerçekleşme oranı belirlenmeli, belirlenen bu oran götürü bedele uygulandıktan sonra yüklenicinin hakettiği iş bedeli saptanmalı, saptanan bu bedelden de iş sahibi tarafından kanıtlanan ödemeler düşülerek sonuca ulaşılmalıdır.

Yukarıda sözü edilen ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesine göre davacı paslanmaz çelik su deposu teslim ve montajı işini yapacak, yine sözleşmenin 3. maddesine göre de kendisine de iş bedeli olarak 177.000,00 TL (150.000,00 TL+KDV) ödenecektir. Davalı ise işin eksik ve ayıplı yapıldığını iddia etmektedir. Bu durum karşısında sözleşme kapsamında yapılan işlerin bedeli eksik ve ayıplar da gözetilerek az yukarıda açıklanan fiziki oran yöntemine göre belirlenmesi gerektiğinin dikkate alınmaması doğru olmamıştır.

Kabule göre de davalı tarafın 16.12.2013 tarihli 50960 yevmiye nolu ihtar ekinde davacıya göndererek ödenmesini talep ettiği ve yargılama sırasında da mahsubunu istediği miktar 38.784,00 TL olduğu halde talebi aşılarak 39.724,00 TL’nin mahsubu doğru olmadığı gibi söz edilen ihtar ekinde davalı tarafça düzenlenerek davacıya gönderilen cari hesap ekstresinde davacı alacağının 5.688,50 TL olduğu gözden kaçırılmıştır.

Tüm bu hususlar gözetilmeden eksik incelemeye dayalı mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının kabulüyle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.