YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 21.12.2015 Esas: 2015 / 1002 Karar: 2015 / 6494

Geçersiz Sözleşmelerde Ancak Sebepsiz Zenginleşme İlkelerine Göre Verilenlerin İadesi İstenebileceği İçin Geçersiz Taşınmaz Satışında Kira Tazminatına Karar Verilemez.

Özet:

Davacı, sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı zarar ve kira tazminatı alacağının tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesi, resmi şekilde düzenlenmemesi nedeniyle geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde, taraflar ancak  sebepsiz zenginleşme ilkelerine göre verdiklerinin iadesini talep edebilirler. Açıklanan nedenlerle, yerel mahkemece kira tazminatı yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken kira tazminatı yönünden davanın kabulüne, diğer alacak kalemleri yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat N..Ö..geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zarar ve kira tazminatı alacağının davalıdan tahsili talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Davalının temyiz itirazlarına gelince;

Davacı, yanlar arasında yapılan 09.08.2007 tarihli sözleşme uyarınca 3189 parselde tapuya kayıtlı taşınmaz ve yanındaki 923 parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin olarak anlaştıklarını, edimini yerine getirdiği halde, davalının sözleşme kapsamında 15.000 Euro ödeme yaptığını, bakiye bedeli ödemediğini, bunun üzerine 29.03.2010 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini bildirerek sözleşme gereği yapılan iş nedeniyle yatırımın sonucunun alınamamasından doğan zararı, ödenmesi gereken bakiye 273.000 Euro’nun 01.10.2007 tarihinde ödendiği takdirde döviz olarak elde edilecek geliri, taşınmazın beklediği süre içinde yoksun kalınan kira kaybı bedeli, iş bedelinin ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının ticari reeskont faizi uygulanarak belirlenecek zararı, sözleşmeye güvenerek taşınmaz üzerinde iki ayrı villa yapılması yerine tek villa yapılması nedeniyle uğranılan zararın davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı ise taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuş, mahkemece kira tazminatı yönünden davanın kabulüne, diğer alacak kalemleri yönünden reddine karar verilmiştir.

Davacı 29.03.2010 tarihli ihtarı ile sözleşmeyi feshettiğini davalıya bildirmiştir. Davalı ise bu sözleşme gereği ödemiş olduğu paranın tahsili için Kuşadaşı 1. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1231 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapmış, takibe yapılan itiraz üzerine Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 08.07.2011 tarih 2010/207 Esas ve 2010/346 Karar sayılı kararı ile tapulu taşınmaz devri resmi şekilde yapılmadığından 09.08.2007 tarihli sözleşme uyarınca ödenen 15.000 Euro yönünden itirazın iptaline karar verilmiş, verilen karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Davalının da icra takibi yaparak sözleşmeden döndüğü anlaşılmaktadır.

Yanlar arasında düzenlenen 09.08.2007 tarihli sözleşme, taşınmaz satış sözleşmesi olup, tapu devrini de öngördüğünden, resmi şekilde düzenlenmemesi nedeniyle geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak sözleşmenin geçerli olarak kurulmasına bağlanan sonuçlar dairesinde tazminat talebi mümkün değildir (YİBK. 30.09.1988 Tarih 1987-2 Esas ve 1988-2 Karar). Geçersiz sözleşmelerde ancak taraflar sebepsiz zenginleşme ilkelerine göre birbirlerinden verdiklerinin iadesini talep edebilir. Bu nedenle kira tazminatı yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken 15.000,00 TL kira tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru değildir.

Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 1. bent uyarınca tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.