YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ 

Tarih: 13.03.2018 Esas: 2018/1309 Karar: 2018/3001

Geçersiz Taşınmaz Satışı – Yararlanma Bedeli

Özet :

Harici sözleşmeyle satılan taşınmazın satışı geçersiz olup, geçersiz sözleşmeye dayanılarak taşınmazı alan kişinin taşınmazdan yararlanma bedeli, alıcıya iade edilecek bedelden mahsup edilemez.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

YARGITAY  KARARI

Davacı, davalı kooperatif ile arasında 07.03.2011 tarihinde kooperatifin muhasebe işlerinin kendisi tarafından yerine getirilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını bu sözleşmenin yapıldığı tarihte davalı kooperatifin başkanı olan … ile ikinci başkan … tarafından imzalandığını ve davacının muhasebe işlerini yürütmeye başladığını, 26.06.2011 tarihinde davalı kooperatifin 2010 yılı olağan genel kurul toplantısı yapılarak yönetim kurulunun değiştiğini, yeni yönetimin kendisi ile çalışmaya devam etmeyi uygun görmeyerek haklı bir sebebe dayanmaksızın sözleşmeyi feshederek defterlerin iadesini istediğini ve 19.07.2011 tarihinde defterlerin yeni başkan … ‘a iade edildiğini, sözleşmenin 4.10.maddesine göre, sözleşmenin müşteri tarafından feshi halinde sözleşmede belirtilen sürelerin bedelinin tamamının meslek mensubuna iş sahibince ödeneceğinin öngörüldüğü için davacının sözleşme bedelinin tamamını isteme hakkını doğduğunu, sözleşmenin 7.maddesine göre ücretin aylık 500,00 TL olduğunu ve 8.maddeye göre sözleşme süresinin bir yıl olduğunu iddia ederek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile %40’dan az olmamak üzere davalının tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile … 11. İcra Müdürlüğü’nün 2011/11025 esas sayılı dosyasında asıl alacak için itirazın iptali işlemiş faiz talebinin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davacı icra-inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de mahkemece davacının bu konudaki talebinin reddine karar verilmiştir. İİK’nin 67/2 maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.

Açıklanan yasal kuralların ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece, bu kalem istemin reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip kararın düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının ikinci bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan” davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine” sözlerinin hükümden çıkarılarak yerine “kabul edilen asıl alacak olan 3.000,00 TL’nin % 40’ı üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine” sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 82,08 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 51,00 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.