YARGITAY 4.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 24.05.2016 Esas: 2016 / 2490 Karar: 2016 / 6837

Haksız Eylem Nedeniyle Manevi Tazminat – Haksız Eylem Devam Ettiği Sürece Zamanaşımı Süresi Başlamaz.

Özet:

Davacı, davalının evli olduğunu bilerek eşi ile ilişki yaşadığını, boşanmalarına neden olduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca, iki yıllık zamanaşımı süresi, zarara uğrayanın, zararın varlığını ve zarar vereni öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar. Ancak, haksız eylem devam ettiği sürece zamanaşımı süresi başlamaz. Somut olayda, davalının davacının eşi ile halen birlikte yaşadıkları iddia edilmiştir. Fakat mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. Bu durumda, davalının halen davacının eşi ile birlikte yaşayıp yaşamadığı araştırılarak zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir.

Davacı… vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 08/04/2015 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımından reddine dair verilen 01/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalının evli olduğunu bilerek eşi ile ilişki yaşadığını, boşanmalarına neden olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Davalı, davalının zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuştur.

Mahkemece, davacı tarafından .. esas, .. karar sayılı dosyasına sunulan … tarihli dava dilekçesinden davacının söz konusu eylemi 11/03/2013 tarihinden önce öğrendiğinin anlaşıldığı, öğrenme tarihinin, dava dilekçesinin veriliş tarihi olan 11/03/2013 olarak kabul edilmesi halinde dahi BK’nın 72. maddesi gereğince 2 yıllık süre geçirildikten sonra bu davanın açıldığı, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 72/1. maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresi, zarara uğrayanın, zararın varlığını ve zarar vereni öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar ise de; zarara neden olan haksız eylem devam ettiği sürece zamanaşımı süresinin başladığından söz edilemez.

Somut olaya gelince; davacının kişilik haklarına saldırı oluşturan eylem, davalının davacının eşi ile birlikte yaşaması olup davacı tarafından halen birlikte yaşadıkları iddia edilmiştir. Fakat mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamıştır.

Şu durumda mahkemece davalı ile davacının eşinin birlikte yaşayıp yaşamadığı dava tarihinde eylemin devam edip etmediği araştırılarak zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.