YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 24.12.2015 Esas: 2014 / 16530 Karar: 2015 / 15209

Haksız Haciz Nedeniyle Tazminat Talebi – Haksız Haciz, Haksız Eylem Niteliğinde Olduğundan Temerrüt Aranmaksızın Tazminata Olay Tarihinden İtibaren Faiz Uygulanmalıdır.

Özet:

Davacı, haksız haciz nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini talebinde bulunmuştur. Haksız eylemden kaynaklanan uyuşmazlıklarda hükmedilen tazminata, olay tarihinden itibaren faiz uygulanmaktadır. Faize hükmedilebilmesi için davalının temerrüde düşürülmesine gerek bulunmamaktadır. Haksız haciz, haksız eylem niteliğindedir. Bu nedenle, haksız haciz nedeniyle hükmedilen tazminata temerrüt aranmaksızın olay tarihinden itibaren faiz uygulanmalıdır. Yerel mahkemece, açıklanan hususlar dikkate alınmaksızın dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır.

Davacı N.. . Ş.. vekili Avukat M.. K.. tarafından, davalı R.. C.. -C.. P.. aleyhine 16/08/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının diğer temyiz itirazına gelince;

Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

Davacı, davalı tarafın haksız haciz işlemi neticesinde maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek tazminat isteminde bulunmuştur.

Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, haczin haksız olduğu benimsenerek tazminat isteminin kısmen kabulüne, temerrüt gerçekleşmediğinden bahisle faizin dava tarihinden yürütülmesine karar verilmiştir.

Davacı dava dilekçesinde faiz isteminde bulunmamış olmakla birlikte, ıslah dilekçesi ile haciz tarihi olan 22/04/2010 tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiştir. Haksız haciz, haksız eylem niteliğinde olup haksız eylemden kaynaklanan uyuşmazlıklarda tazminata olay tarihinden itibaren faiz uygulanır. Davalının temerrüde düşürülmesine gerek bulunmamaktadır. Faizin başlangıç tarihinin 22/04/2010 olması gerekirken dava tarihinden faize hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

3- Davalının diğer temyiz itirazına gelince;

Dosya kapsamından, davalı tarafından davacı aleyhine icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin “.. “kaydı ile dava dışı E.. K.. imzasına tebliğ edildiği, itirazda bulunulmaması üzerine takibin kesinleştiğinden bahisle borçlu şirketin işyerinde haciz yapılarak 289 adet bayan elbise ile 1.622 adet bayan bluzun muhafaza altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacı şirket, ödeme emrinin usulsüz olduğundan bahisle İ.. M.. şikayet davası açmış, mahkemece istem kabul edilerek ödeme emrine ıttıla tarihinin haciz tarihi olan 22/04/2010 olduğuna karar verilmiştir. Bu karar derecattan geçerek kesinleşmiştir. Davacı şirket ıttıla tarihinden itibaren süresi içinde borca itiraz etmiş ve takip durmuştur.

Mahkemece, bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. 14/05/2013 tarihli raporda; haczin haksız olduğu ve davacının haczedilen mallar nedeniyle davalıdan tazminat isteyebileceği belirtilmiş, tazminatın miktarı yönünden; uzmanlık alanlarına girmediğinden bahisle haczedilen malların rayiç değerinin belirlenemediği bildirilmiştir. Mahkemece davacının talebi gibi karar verilmiştir. Ancak davaya konu bluz ve elbiselerin değeri hususunda tekstil konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmamış olması doğru değildir. Yedieminde bulunduğu bildirilen dava konusu mahcuz mallar incelenerek, nitelikleri ve haciz tarihi itibari ile rayiç değerleri belirlenmeli, bunun mümkün olmaması halinde davacı şirketin ürettiği diğer ürünler emsal alınarak değerleri tespit edilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına, (3) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.