YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 05.03.2018 Esas: 2015/14037 Karar: 2018/5286

Hukuk Yargılamasında Süre Tutum Uygulaması Yoktur.

Özet:

Dava; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, men’i müdahale ve ecrimisil taleplerine ilişkindir. Bilindiği üzere, hukuk yargılamasında süre tutum uygulaması bulunmamaktadır. Dosya kapsamından, Hazine vekili tarafından süre tutum dilekçesi verildiği, söz konusu dilekçede temyiz iradesinin açıklanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, Hazine tarafından sonradan verilen temyiz dilekçesinin kabulüne olanak bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz talebinin reddine karar verilmelidir. 

Taraflar arasında görülen  davada yapılan yargılama sonunda mahkemece, tapu iptali ve tescil, men’i müdahale talebinin kabulüne ve ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacılar…, …, 25.09.1957 tarihli dilekçelerinde, … vergi kaydının 68 tahrir ve 8 hesap olan davacıların murisi … ve davacılar adına kayıtlı şarken dere, … tarlası şimalen … tarlası, cenuben dere olan 15 dönümlük tarlaya 30-40 seneden beri zilyet iken askerin bu alana mıntıka kurması sonrasında 7 seneden beri istifade edemediklerini, gayrimenkulün askeriyenin işgalindeki saha içine alınarak Hazine adına tapuya kaydedildiğini, bu nedenle tapunun ifrazı ile tapunun iptalini ve 7 senelik ecrimisile de takdir edilerek davacılara verilmesini talep etmiştir. Daha sonra Güllü davacılar yanında çocukları, Derdiye ve Çekez‘e velayeten davaya dahil olmuştur.

Davalı …, davanın reddini savunmuştur.

Davalı Milli Savunma Bakanlığı vekaletini temsilen Askerlik Şube Başkanlığı; 221 Sayılı Kanun hükmü gereğince 1956 yılından evvel kamu menfaati gereği kamu idaresince el konulmuş taşınmazlar şahıslar adına tapuda kayıtlı dahi olsa Milli Müdafa Vekaleti aleyhine dava açılamayacağını bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece; ilk kararda dava konusu yerdeki 14200 m2lik kısmın tapusunun iptali ile ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine, dairemizce tescil talep edilmeden verilen iptal kararının doğru olmadığı ve tescil davası için mehil verilmesi ecrimisile hükmedilmesinin de hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Davacılarca bozma üzerine tescil davası açılarak dava dosyasıyla birleştirilmesi üzerine mahkemece tapunun iptali ile davacılar adına tesciline, ecrimisil talebinin reddine karar verilmişse de bu sefer karar 221 Sayılı Kanuna göre tahkikat yapılması gerekçesiyle bozulmuştur.

Mahkemece 07.12.1966 tarihli son kararında ise Hazine adına … tapusunun Temmuz 1960 tarih cilt 37 sahife 181 ve 8 sıra numarasında yazılı krokide hudutları gösterilen 8850 m2 miktarındaki yerin tapusunun iptali ile davacılar adına hisseleri ve isimleri belirtilmek suretiyle tesciline, gayrimenkule vaki müdahalenin men’ine, davacıların ecrimisil taleplerinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptal ve tescil, men’i müdahale ve ecrimisil talebine ilişkindir.

Temyize konu dava dosyası, bozmalar sonrası son haliyle … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1963/153 Esas ve 1966/189 Karar sayılı dosyası olup, 07.12.1966 tarihinde karara bağlanmıştır. Gerekçeli karar tebliğleri usulüne uygun olarak tarafların hepsine yapılmıştır.

Davalı …’ne gerekçeli karar tebliği 31.01.1967 tarihinde yapılmıştır. Hazine’yi temsilen Defterdar tarafından 15.02.1967 havale tarihli dilekçe ile “Bakanlığın mütaalasını almak üzere bulunduğumuzdan, esbabi mucibeli laihamızı bilahare takdim edeceğiz temyiz müddetinin muhafaza tutulmasını arz ederim” şeklinde süre tutum mahiyetinde dilekçe verilmiştir. Daha sonra Hazine vekili tarafından 15.03.1967 havale tarihli dilekçe ile “… Asliye Hukuk Mahkemesinin 1963/153 esasına kayıtlı 07.12.1966 tarih 1966/189 karar sayılı ilamını 15.02.1967 tarihinde temyiz etmişsek de bu kere Maliye Bakanlığının 17.02.1967 gün ve 4273-212 sayılı yazısı üzerine temyiz talebimizden vazgeçiyoruz, dosyanın temyize gönderilmemesini arz ederim. ”şeklindeki vazgeçme dilekçesi verilmiştir.

Bilinmektedir ki; hukuk mahkemelerinde süre tutum uygulaması bulunmadığı gibi 15.02.1967 tarihli dilekçede temyiz iradesi de açıklanmamıştır. Kaldı ki, Hazine vekili tarafından 15.03.1967 tarihli dilekçe ile de yukarıda da belirtildiği üzere temyiz isteğinden vazgeçilmiştir.

O halde davalı Hazine tarafından 06.05.2013 havale tarihli dilekçe ile yeniden yapılan temyiz talebinin kabulü mümkün değildir

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, taraflarca HUMK’nun 440/I. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 05.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.