YARGITAY 17.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 05.12.2018 Esas: 2016/7206 Karar: 2018/11758

İcra İflas Kanunu 277 vd. – Tasarrufun İptali Davası – Aciz Vesikası – Muvazaalı Satış – Alacaklıdan Mal Kaçırma

Özet:

Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyi niyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin galericilik işi ile uğraştığını ve davalılardan …’ın da 25/08/2007 tarihinde müvekkilinin işyerine gelerek 2006 model … marka bir aracını satmak istediğini söylediğini, müvekkili ile 15.700,00 TL’ye anlaşan davalının, aracın ruhsatının diğer davalı kızı … üzerinde olduğunu söylemesi üzerine devrin de 27/08/2007 tarihinde yapılabildiğini, … Noterliğinden yapılan devirden sonra müvekkilinin aracı dava dışı üçüncü kişi … 18.000,00 TL’ye sattığını, ancak aracın çalıntı olduğu öğrenilince bağlanıldığını, araç bedeli olarak dava dışı üçüncü kişinin tüm masraflarının karşılandığını, bunun üzerine davalı ile irtibata geçildiğini fakat sonuç vermemesi üzerine … . İcra Müdürlüğü tarafından takip başlatıldığını, bu sırada davalının üzerinde bulunan menkul gayrimenkulleri eşi … üzerine yaptığının tespit edildiğini, davalılardan … üzerine … plakalı Peugeot marka araç ile … plakalı Hyundai marka minibüs ve halihazırda ikamet edilen Küçükçekmece ilçesi, … Mh. 421 Mh. 39 parselde kayıtlı 1 nolu taşınmaz bulunduğu, …’ın üzerine de 1973 model … plakalı üzerinde çok sayıda haciz bulunan ford marka bir araç bulunduğunu, davalıların mal kaçırma ve borçtan kurtulma girişimleri olması nedeni ile İİK 277 vd Maddeleri gereğince davalı … üzerine kayıtlı bulunan taşınmaz ile, … ve … plakalı araçlar üzerine tasarruflarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılara usulüne uygun dava dilekçesinin gönderildiği ve davalı vekillerinin cevap dilekçesi vererek davanın reddini istedikleri anlaşılmıştır.

Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; dava konusu … ili, … ilçesi, … (…)mahallesi, 421 ada, 39 parsel zemin-3 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaza yönelik olarak açılan davanın reddine, dava konusu … plakalı ve … plakalı araçlar bakımından davanın kabulü ile; söz konusu araçların davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile söz konusu araçlar bakımından … .İcra Müdürlüğünün 2013/2935 sayılı dosyasında yer alan tüm alacak miktarını karşılayacak kısmı için 2004 sayılı İİK’nın 277 vd. maddeleri gereğince davacı taraf lehine cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm davacı vekili ile davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

1- Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.

Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.

Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığının incelenmesi, satılan taşınmaz üzerinde, ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabulü gerektiği, bu nedenle oransızlığın belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haiz miktarının da göz önünde tutulması gerektiği, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılması gerektiği, keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.

Somut olayda mahkemece hiçbir gerekçe göstermeksizin yukarıda açıklanan yasal maddeler değerlendirilmeden davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının … . İcra Müdürlüğü’nün 2013/2935 (Eski No:2011/3794 ) sayılı takip dosyasından yapılan ilamsız icra takibine dayandığı, icra takibinin dayanağının 24.08.2007 tarihli araba satımından kaynaklı sözleşme olduğu, dava konusu malların bu satım sözleşmesinden sonra davalı … adına alındığı, davalı … ile davalı borçlu Hasan’ın anlaşmalı olarak … 7. Aile Mahkemesi’nin 2011/330 E- 2011/557 K sayılı ilamı ile boşandığı, dosya içerisinde yer alan 12.03.2013 tarihli haciz tutanağının İİK 105 kapsamında aciz vesikası hükmünde olduğu, dava konusu malların hiçbir geliri olmayan davalı … adına alınması hususu değerlendirilmeksizin hiçbir gerekçe göstermeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

2- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin, davalı … ve davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin, davalı … ve davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar ve … ve Ebru Karataş’a geri verilmesine 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.