YARGITAY 4.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 27.06.2016 Esas: 2016 / 5167 Karar: 2016 / 8381

Kamu Görevlisi Olan Doktorların Hatalı Tedavi Eylemleri Hizmet Kusuru Niteliğinde Olup Hatalı Tedavi Nedeniyle Açılacak Tazminat Davası İlgili Kurum Aleyhine Açılmalıdır.

Özet:

Davacı, doktor hatası nedeniyle uğradığı maddi zararın tahsili talebinde bulunmuştur. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Kamu görevlisi olan doktorların hatalı eylemleri hizmet kusuru niteliğinde olup hatalı tedavi nedeniyle açılacak tazminat davaları ilgili kurum aleyhine açılmalıdır. Bu durumda, davalı doktorlar hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 

Davacı … tarafından, davalılar … ve diğeri aleyhine 17/01/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı mirasçıları vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, doktor hatası nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar davacı mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, .. doktorları olan davalıların hatalı tedavileri nedeniyle sağ gözünde iyileşme olmadığını, korneanın zedelendiğini ve bu durumun ödeme yol açtığını iddia ederek uğradığı maddi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.

Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.

Mahkemece, benimsenen Adli Tıp Kurumu raporu uyarınca davalı doktorlara atfı kabil bir kusur bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.

Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.

Davaya konu edilen olayda, davacı, davalı doktorların hatalı ve yanlış tedavisinden dolayı sağ gözünde iyileşme olmadığını, korneanın zedelendiğini ve bu durumun ödeme yol açtığını iddia ettiğine göre, Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince adli yargı yerinde davalıya yönelik açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekir.

Mahkemece açıklanan yasal düzenleme gözetilerek, davalı doktorlar hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacının öteki temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27.06.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan Sayın Çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 27/06/2016