YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 14.11.2016 Esas: 2016 / 8375 Karar: 2016 / 12161

Kamulaştırma Bedelinin Tespiti – Nazım ve Uygulama İmar Planı Alanında Bulunmayan ve Çevresi Meskun Olmayan Taşınmaz Arsa Olarak Değil Arazi Olarak Değerlendirilmelidir.

Özet:

Davacı, kamulaştırma bedelinin tespiti talebinde bulunmuştur. Dava konusu taşınmazın uygulama imar planı ve nazım imar planı dışında olduğu, belediyenin yol, su, elektrik, alt yapı ve çöp toplama hizmet sınırları içinde olduğu,  ilçe merkezine 24 km, şehir merkezine 23 km mesafede bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Nazım ve uygulama imar planı alanında bulunmayan ve çevresi meskun olmayan taşınmaz  “arazi” olarak değerlendirilmelidir. Dava konusu taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken, arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek  buna göre bedel tespiti yapılması usul ve yasaya aykırıdır. 

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:

1- Dosyada bulunan …Belediye Başkanlığının 24.07.2015 günlü cevap yazısında, dava konusu 215 ada 20 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve1/5000 ölçekli nazım imar planı dışında belediyenin yol, su, elektrik, alt yapı ve çöp toplama hizmet sınırları içinde olduğu, etrafının meskûn ve …ilçe merkezine 24 km, Kayseri şehir merkezine 23 km mesafede bulunduğu bildirilmiştir.

Bakanlar Kurulunun Yargıtayca kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya mesken hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskûn yerler arasında bulunması, taşınmaz nazım imar planı içinde ise, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.4.1998 gün ve 1996/3-1998/1 Sayılı kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanakları belediye merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibarıyla iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıkları da değerlendirilmek üzere taşınmazın vasfı belirlenir.

Tüm bu açıklamalar ışığında, somut olaya bakıldığında; nazım ve uygulama imar planı içerisinde bulunmayan ve etrafı meskûn olmayan dava konusu taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek değerlendirme yapılıp buna göre bedel tespiti,

Kabule göre de;

2- Kamulaştırma Yasasının 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi hükmüne göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki dava konusu taşınmaz ile aynı özelliklere sahip emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespit edilmesi gerekir.

Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte, dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması gereklidir.

Bilirkişi kurulunun somut emsal olarak aldığı… Köyü 149 ada 5 parsel sayılı taşınmazın konumu itibariyle merkez ilçe Kocasinan sınırlarında kaldığı ve dava konusu taşınmaz ile benzer özellikleri taşımadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına ve Kamulaştırma Yasası’nın 11. maddesine göre, emsal alınacak taşınmazların dava konusu taşınmazlarla benzer özellikler taşıması ve yakın konumda bulunması gerekir. Dava konusu taşınmazla aynı ilçe sınırlarında bulunmadığı gibi benzer özellikler taşımadığından bu taşınmazın emsal olarak kabulü ile değer biçilmesi,

3- Kamulaştırma bedeline işletilecek faizin başlangıç ve bitiş tarihinin hükümde açıkça gösterilmemiş olması,

Doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 14.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.