YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ
Tarih: 14.02.2005 Esas: 2005 / 162 Karar: 2005 / 1174
Kazandırıcı Zamanaşımı – Davacının Daha Önce Açıp Süre Yönünden Reddedilecekken Müracaata Bıraktığı Dava Niza Sayılır.
Özet:
Dava, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil talebine ilişkindir. Kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz iktisabının koşullarından biri, nizasız zilyet olma koşuludur. Nizadan kasıt, yargı kararıyla kesinleşen ve davacı aleyhine hüküm yaratan bir kararın mevcut olmasıdır. Davacının daha önce açıp süre yönünden reddedilecekken müracaata bıraktığı açılmamış sayılmasına karar verilen dava niza sayılır. Koşullar oluşmadığı halde davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Hazine ve orman yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri Ö. Köyü A. Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece, fen bilirkişisi krokisinde (A) ve (B) ile gösterilen sırasıyla 1678,91 m2 ve 3033,85 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar hakkındaki davanın kabulü ile İ. mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine ve orman yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 25.02.1981 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise, 1976 yılında kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Dava, Medeni Yasanın 713. maddesine göre kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açılan tescil davası niteliğindedir. Davacı gerçek kişi, Urla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1995/146-1999/155 sayılı dosyasında aynı taşınmaz için Medeni Yasanın 713. maddesine ve zilyetliğe dayalı açtığı tescil davası sonucunun da, mahkemenin davanın kabulüne dair verdiği karar 20. Hukuk Dairesi’nin 27.12.1999 tarihli kararı ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1976 tarihinde genel arazi kadastrosu yapıldığı ve taşınmazın tespit dışı bırakıldığı, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile tescil davasının açıldığı tarih arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı, bu nedenle tescil davasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle bozulmuş ve bozmadan sonra dava takip edilmediğinden 21.02.2001 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar temyiz edilmeksizin 09.10.2001 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı gerçek kişi bu davayı kazanamayacağını anlamış olduğundan bozmadan sonra davayı takip etmemiş ve müracaata bırakmıştır. Medeni Yasanın 713. maddesinde belirtilen nizadan kasıt yargı kararıyla kesinleşen ve davacı aleyhine hüküm yaratan bir kararın mevcut olmasıdır. Urla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1995/146-1999/155 sayılı hükmü bu anlamda niza sayılır. Çünkü davacı bu davayı 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi dolmadan açmış olup Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamından sonra davanın bu nedenle reddine karar verileceğini anlamış olduğundan davayı takip etmekten vazgeçmiştir. Medeni Yasanın 713. maddesi anlamında niza sayılan bu davanın kesinleştiği 09.10.2001 tarihi ile temyize konu eldeki davanın açıldığı gün arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin geçmesi gerekir. Temyize konu dava 02.08.2001 tarihinde açılmış olduğundan bu süre geçmemiştir. Bu olgu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve orman yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde orman yönetimine iadesine 14.02.2005 günü oybirliği ile karar verildi.