YARGITAY 10.CEZA DAİRESİ

Tarih: 04.10.2004 Esas: 2004 / 8163 Karar: 2004 / 9749

Keşide Yeri Başka Yer Adlarını Çağrıştırmayacak ve Herkesçe Anlaşılabilir Şekilde Yazılmamışsa Karşılıksız Çek Suçu Oluşmaz.

Özet:

Çeklerde keşide yerlerinin neresi olduğu kuşku ve duraksamaya yer olmayacak şekilde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir nitelikte yazılması zorunludur. Somut olayda dava konusu çekte keşide yeri “TRB” şeklinde yazılmıştır. Bu durumda çek aslı getirtilerek keşide yerinin tam yazılıp yazılmadığı saptanmalıdır. Tam yazılmamışsa anılan belge çek olarak kabul edilemeyeceğinden karşılıksız çekten ceza verilemez. Sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağı araştırılmalıdır.

Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık C’nin yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nden verilen 24.06.2003 gün ve 2001/372 Esas, 2003/412 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık tarafından istenmiş olduğundan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bozma isteyen tebliğnamesi ile 27.04.2004 tarihinde daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya içeriğine uygun gerekçeye göre; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak:

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 14.12.1992 gün ve 1992/1 Esas, 1992/5 Karar sayılı kararında belirtildiği gibi, çeklerde keşide yerinin neresi olduğunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek ve başka yerleşim yerlerini çağrıştırmayacak biçimde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde gösterilmesi zorunluluğu göz önüne alındığında, davaya konu çek fotokopisindeki “TRB” şeklindeki kısaltmanın keşide yeri olarak kabulünün mümkün olmadığı dikkate alınarak çekin aslı ile varsa bankaya ibrazı anında alınan fotokopisi getirtilip keşide yerinin ibraz anında tam olarak yazılı olup olmadığı kesin olarak belirlenmesi, yazılmamışsa TTK’nun 692 ve 693. maddeleri amir hükmüne göre çek olarak kabulü mümkün olmayan belgeyi müdahile ödeme vasıtası olarak vermek şeklindeki sanığın eyleminin diğer unsurları bulunduğu takdirde dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi,

Yasaya aykırı, sanık vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 04.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.