YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ 

Tarih: 23.06.2016 Esas: 2016/5934 Karar: 2016/4944

Kiracılığın Tespiti – Komşuluk İlişkileri

Özet :

Uzun süre kiracılarla komşuluk yapan kişinin, kiracıların bulunduğu taşınmazı satın aldığı tarihte kimin orada kiracı olarak oturduğunu bildiği kabul edilmelidir. Bu nedenle davacının kiracı olduğunun tespiti gerekir.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Kiracılığın tespiti

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılığın tespiti davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

YARGITAY  KARARI

Dava, kiracılığın tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın 54CE taşınmaz yönünden kabulüne 13/14 CE numaralı taşınmaz yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalının temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacının temyiz itirazına gelince;

Antalya İli Kemer İlçesi 115 ada 20 parsel de kayıtlı taşınmaz üzerinde … adına 49 yıllığına irtifak hakkı tesis edilmiştir. Bu şirketin 04.03.2003 tarihinde iflasına karar verilmesi üzerine parsel üzerindeki irtifak hakkı ve üzerindeki villalar ihale ile 15.05.2009 tarihinde davalı …ye satılarak bu şirket adına 11.03.2010 tarihinde 49 yıllığına irtifak hakkı tesis edilmiştir. Davalı şirket …. taşınmazın irtifak hakkını satın aldıktan sonra villalarda oturan davacı … hakkında İİK.nun 135/2.maddesine göre tahliye emri gönderilmesini sağlamıştır. Tahliye emri gönderilmesi üzerine davacı vekili 26.07.2010 tarihli dava dilekçesinde ihale ile satılan 115 ada 20 parsel üzerinde bulunun 54CE, 13-14CE numaralı villalar konusunda önceki malik …. arasında 25.12.1999 tarihli kira sözleşmesi … ile … arasında 12.06.2003 tarihli kira sözleşmesi olduğunu, … ile müvekkili arasında 03.09.2009 tarihli mülk kullanım sözleşmesi imzalandığını, o tarihlerden beri villaları kesintisiz kullandığını, 09.03.2009 tarihli açık artırma şartnamesinde açıkça 44 villanın eşyalı olarak kullanıldığının tespit edildiğini, davalı şirketin açık artırma ilanını görerek ihaleye o şekilde girip aldığını, davalı şirketin tek yetkilisi …’nun da aynı yerde villası olup komşu olduklarını, …’nun başından beri müvekkilinin burada hak sahibi olduğunu bildiğini, davacının kiracılığının iflastan ve satıştan öncesine dayandığını, davacının tahliyesinin istenmesinin mümkün olmadığını belirterek taşınmazda müvekkilinin fuzuli şagil olmadığının ve tüm tesislerde kullanma hakkının bulunduğunu ve tahliye etmek zorunda bulunmadığının tespitini talep etmiştir.

Davacı delil olarak 25.12.1999, 12.06.2003 ve 03.09.2009 tarihli önceki malik ve kiralayanlar ile yapılan mülk kullanım sözleşmesine dayanmıştır. Taşınmazın satılması halinde taşınmazda oturan kiracı hacizden önceki bir tarihte kiracı olduğunu iddia ediyorsa bu iddiasını İİK.nun 135/2.maddesinde belirtildiği şekilde resmi belgelerle ispat etmelidir. Ancak taşınmaz alıcısının başından beri kiracı olduğunu bildiğini ve kiracılığını kabul ettiğini iddia ediyorsa bu iddiasının genel mahkemede açacağı menfi tespit davasında tanık dahil her türlü delil ile kanıtlayabilir.

Davacı, dava dilekçesinde, davalı şirket sahibi ve yetkilisi olan Hüseyin Gündoğdu’nun da aynı yerde villası olduğunu ve komşuluk yaptıklarını başından beri kendisinin kiracı olduğunu bildiğini belirtmiş bu konuda tanık dinletmiştir. Dinlenilen davacı tanığı şirket yetkilisinin aynı yerde villasının bulunduğunu, başından beri komşuluk yaptıklarını ve davacının kiracı olarak oturduğunu bildiğini beyan etmiştir. Öte yandan 09.3.2009 tarihli açık artırma suretiyle gayrimenkul ve irtifak hakkının satış ilanında 20 sayılı parsel üzerinde bulunan 44 adet villanın tamamına yakınının yabancılar tarafından irtifak hakkı süresince kiralandığı ve fiilen eşyalı olarak kullanıldıkları tespit edilmiştir.

Ayrıca davalı şirketin temsilcisinin Hüseyin Gündoğdu olduğu ve aynı yerde 02.08.1999 düzenleme tarihli 99 yıllık mülk kullanım sözleşmesi bulunduğu ve davalı şirket adına ihaleye şirket temsilcisi olarak …’nun girdiği anlaşılmaktadır. Uzun süre kiracılarla komşuluk yapan şirket temsilcisi … ihale şartnamesinde yabancı kişilerin kiracı olduğunu bilerek ihaleye girip satın aldığına göre hacizden önce davalı şirketin burada davacının kiracı olarak oturduğunu bildiğinin kabulü gerekir. Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonunda davacının hacizden ve satıştan önce dava konusu taşınmazda kiracı olduğu ve bu durumun davalı tarafça bilindiği kanıtlanmış olmakla davacının kiracı olduğunun tespiti yönünde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.