YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 14.12.2004 Esas: 2004 / 12264 Karar: 2004 / 13361

Kural Olarak Dahili Dava Yoluyla 3. Kişiye Davanın Teşmili Mümkün Değildir.

Özet:

Davacı, kazaya karışan araç malikini hasım göstererek tazminat talebinde bulunmuştur. Yargılama sırasında araç sürücüsünü de dahili dava suretiyle davalı göstermiştir. Kural olarak dahili dava yoluyla davanın teşmili mümkün değildir. Sürücü hakkında ayrı bir dava açılıp bu dava ile birleştirilmesi gerekirken bu yolun izlenmemesi hatalıdır.

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar B. ve A. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacılar, adlarına kayıtlı 34 F XXXX plakalı araca davalılardan B. adına kayıtlı 34 ZM XXXX plakalı aracın çarparak trafik kazasına neden olduğunu iddia ederek 780.000.000.-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar B. ile A. Sigorta A.Ş’den tahsilini talep etmişlerdir. Yargılama sırasında davalıya ait araç şoförü A’yı davaya dahil etmişler, A. Sigorta A.Ş. hakkındaki davayı ise atiye terk etmişlerdir.

Davalı B. vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, ayrıca kazaya davalı B’nin değil kardeşi A’nın karıştığını belirterek davanın özellikle yetki ve husumet yönünden reddini, esasa ilişkin olarak da sürücünün malikle birlikte dava açma hakkı olmadığından davanın reddini, yetkisizlik kararından sonra kusur ve diğer itirazlarını yetkili mahkemeye bildireceklerini savunmuştur.

Davalı A. Sigorta vekili; ispatlanacak kusur oranına göre sorumluluk limitlerinin 750.000.000.-TL olduğunu, tazminat miktarının ekspertiz raporuna göre fahiş olduğunu, ayrıca kaza tarihinden de faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Yetkisizlik kararı üzerine mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu gereğince davanın kısmen kabulü ile 678.489.420.-TL tazminatın kaza tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar B. ve A’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı F’ye verilmesine, davacı H’nin davasının davacılık sıfatı bulunmadığından reddine, A. Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın HUMK’nun 409. maddesi gereği işlemden kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar B. ve A. vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere nazaran davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak,

Davacı taraf kazaya karışan araç malikini hasım göstererek açtığı davada yargılama safhasında araç sürücüsünü de dahili dava suretiyle davalı olarak göstermiş ise de usulümüzde dahili dava yoluyla davanın teşmili mümkün değildir. Kaldı ki, dahili dava dilekçesi harçlandırılmamıştır. Davacı taraf kazaya karışan araç sürücüsü hakkında ayrı bir dava açarak bu dava ile birleştirilmesini istemesi gerekirken, bu yolu izlememesi isabetli değildir.

2- Usul Hukukumuzda davayı atiye bırakma diye bir müessese yoktur. HUMK’nun 185/2. maddesine göre davalının rızası olmaksızın davacı davasını talepten sarfınazar edemez. Davalı tarafın bu konuda açık bir muvafakatı da yoktur.

SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 14.12.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.