YARGITAY 16. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 09.10.2017 Esas: 2015/17246 Karar: 2017/6204

Mahkeme Kararlarının Usul ve Yasaya Uygun Gerekçe İçermesi Zorunludur.

Özet :

Davacı Hazine, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, özel mülkiyete konu olamayacaklarını iddia ederek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması zorunludur. Hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, uyuşmazlık konusunda toplanan delilleri, delillerin tartışmasını, ret ve üstün tutma sebeplerini, sabit görülen olaylarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsaması gerekmektedir. Mahkeme kararında ise, hangi maddi olayın hangi hukuksal sebeple tarafları haklı ya da haksız gösterdiği tartışılmamıştır. Usul ve yasaya uygun gerekçe gösterilmemesi hatalıdır.

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 10, 111 ada 10 ve 120 ada 26 parsel sayılı sırasıyla 1.150.14, 789,50 ve 3.780,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kadim kullanım nedeniyle arsa vasfıyla, 111 ada 12, 116 ada 24, 116 ada 178, 117 ada 5 ve 128 ada 19 parsel sayılı sırasıyla 22.311.66, 41.381.41, 12.311.90, 21.517,72 ve 47.108,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kadim kullanım nedeniyle çayır vasfıyla ve 131 ada 3 parsel sayılı 8.731,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kadim kullanım nedeniyle tarla vasfıyla davalı … adına tespit ve tescil edilmişlerdir.

Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, özel mülkiyete konu olamayacakları iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.

T.C.Anayasası’nın 141/3. maddesi uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması zorunludur. HMK’nın 297. maddesince sayılan diğer hususlar yanında, delillerin tartışılması, red ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakalarla bunlardan çıkarılacak sonuç ve hukuki sebebin kararda gösterilmesi gerekir. Zira, taraflar ancak gerekçe sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi, Yargıtay denetimi de ancak kararın gerekçe içermesi halinde mümkün olabilir.

Dava konusu taşınmazlar hakkında temyize konu mahkeme hükmünde hangi maddi olayın hangi hukuksal sebeple yanları haklı ya da haksız gösterdiği tartışılmamıştır. Oysa, HMK’nın 297/1-c maddesi gereği olarak, hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, uyuşmazlık konusunda toplanan delilleri, delillerin tartışmasını, ret ve üstün tutma sebeplerini, sabit görülen olaylarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsaması gerekmektedir. Bu durum Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 gün ve 2009/19-285 Esas, 2009/359 Karar sayılı ilamında da benimsenmiştir.

Mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de yukarıda belirtildiği biçimde gerekçe gösterilmemiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.