YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 28.05.2018 Esas: 2017 / 1648 Karar: 2018 / 2994

Menfi tespit davasında, olumlu tespit hükmü kurulamayacağı- Kısmi menfi tespit davası açılamayacağından, faizin fahiş olması nedeniyle dava açan borçluya dava değeri tam olarak açıklattırılıp harcının tamamlattırılması gerektiği

Özet:

Kısmi menfi tespit davası açılamaz. Bu durumda davacıya dava değeri tam olarak açıklattırılıp harcının tamamlattırılması gerekirken bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir.

Davacı, davalı tarafından Çankırı İcra Müdürlüğü’nün 2007/4511 sayılı dosyasından takip konusu yapılan faiz oranının haksız olduğu iddiasıyla menfi tespit isteminde bulunmuştur.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı/borçlu vekilinin temyizi üzerine karar, Dairemizin 27.02.2012 gün ve 2011/12143 E. – 2012/2950 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.

Mahkemece, önceki kararda gerekçe değiştirilerek direnilmiş, direnme kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09.10.2013 gün 2013/19-197 E. – 2013/1455 K. sayılı ilamı ile, temyize konu kararın yeni gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan temyiz incelemesi için dosya Dairemize gönderilmiş ve Dairemizin 12.02.2014 gün, 2014/612-2835 E.K. sayılı ilamı ile; “İcra takibine süresinde itiraz etmemesi nedeniyle kesinleşen takibe karşı borçlu menfi tespit davası açabileceği gibi borcu ödedikten sonra da İİK’nun 72. maddesi uyarınca istirdat davası açabilir. Somut olayda davacı borçlu takip nedeniyle ödeme yapmadığına göre menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle takip yönünden kesinleşen faiz oranına karşı menfi tespit davası açılmasına yasal bir engel bulunmadığından mahkemece davalı alacaklının takip tarihi itibariyle talep edebileceği faiz oranı ve işlemiş faiz toplamı tespit edilip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddinde isabet görülmemiştir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hükmün, Dairemizin 02.12.2015 gün ve 2015/5283 – 15994 E.K. sayılı ilamı ile, mahkemenin hangi talepleri kabul ettiği anlaşılamadığından ve 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde düzenlenen hususları içermediğinden infaza elverişli olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak, davacının davasının kabulü ile Çankırı İcra Müdürlüğü’nün 2007/4511 sayılı dosyasına konu olan borcun asıl alacak miktarının 7.000 TL, takip öncesi faizin 868,00 TL ve takip tarihinden dava tarihine kadar olan faizin 17.631,833 TL olmak üzere toplamda 25.499,833 TL olduğunun tespiti ile dosyaya yapılan ödemeler dikkate alınarak takibin durdurulmasına, karar kesinleştiğinde takibin iptaline, davacı tarafın tazminat istemi ve sair taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Dava, davacı aleyhinde yapılan icra takibinde talep edilen %60 faizin fahiş olması nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Hükmüne uyulan Dairemizin 12.02.2014 gün, 2014/612 – 2835 E.K. sayılı ilamında belirtildiği üzere inceleme yapılarak davacının borçlu bulunmadığı miktarın tespiti ile bu yönde hüküm kurulması gerekirken olumlu tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Kabul şekliyle de kısmi menfi tespit davası açılamaz. Bu durumda davacıya dava değeri tam olarak açıklattırılıp harcının tamamlattırılması gerekirken bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir….

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi…