YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 15.11.2016 Esas: 2015 / 10478 Karar: 2016 / 11224

Mülkiyet Hakkı Devam Ettiği Sürece Eski Hale Getirme Bedeli İsteme Hakkı Zamanaşımına Uğramaz.

Özet:

Davacı; davalı şirketin, kendisine ait taşınmazın yakınında madencilik faaliyeti yürüttüğünü, kapasite dışında kullanım nedeniyle meydana gelen heyelan neticesinde taşınmazını kullanamadığını iddia ederek uğradığı zarar ile taşınmazın eski hale getirilmesi bedelinin tahsilini talep etmiştir.  Davacı, mülkiyet hakkına dayanarak taşınmazın eski hale getirilmesini istemektedir. Mülkiyet hakkı devam ettiği sürece eski hale getirme bedeli isteme hakkı zamanaşımına uğramaz. Mahkemece, eski hale getirme bedeli yönünden işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … İnş. Taah. Tic. San. A.Ş. aleyhine 24/04/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 15/11/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı vekili Avukat … ile karşı taraftan davalı vekili Avukat … geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının diğer temyiz itirazına gelince;

Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

Davacı, davalı şirketin, kendisine ait taşınmazın yakınında madencilik faaliyeti yürüttüğünü, pasa döküm sahasına kapasitesinin üzerinde pasa dökmesi nedeniyle 04/02/2004 tarihinde meydana gelen heyelan neticesinde taşınmazının kullanılamaz hale geldiğini, 2004 ve 2005 yılı ürün zararlarının tazmini için açtığı davanın kısmen kabul edilerek 2004 yılı zararının tahsiline karar verildiğini, kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, ancak davalı şirketin bu güne kadar söz konusu taşınmazı eski haline getirmediğini belirterek; taşınmazı kullanamadığı 2005 ila 2011 yıllarında uğradığı zarar ile taşınmazın eski hale getirilmesi bedelinin tahsilini talep etmiştir.

Davalı, davanın zamanaşımından reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davanın haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 60. maddesi uyarınca zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenilmesinden itibaren 1 yıllık ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davacının olayı ve zarar vereni en geç …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/17 esas sayılı davasının dava tarihi olan 17/03/2005 tarihinde öğrendiği, davacının ilk davada talep etmeyip, işbu davada talep ettiği eski hale getirme bedeli bakımından ve işbu davanın açıldığı tarihten bir önceki yıla (2011) ilişkin ürün zararı haricindeki yıllara ait ürün zararı bakımından, taleplerinin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davacı mülkiyet hakkına dayanarak taşınmazın eski hale getirilmesini istemektedir. Mülkiyet hakkı devam ettiği sürece, malikin mülkiyet hakkından doğan isteme hakları zamanaşımına uğramaz. Davacının davalı şirkete ait mermer ocağı işletmesinin hafriyat malzemelerinin kaldırılarak taşınmazın eski hale getirilmesine yönelik istemi, mülkiyet hakkına dayandığına ve davalı tarafından bu istek yerine getirilmediğine göre; eski hale getirme isteminin zamanaşımına uğradığı kabul edilemez. Mahkemece, eski hale getirme bedeli yönünden işin esasının incelenmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

3- Davalının diğer temyiz itirazına gelince;

Mahkemece, 2011 yılına ilişkin zarar miktarı olan 2.862,50 TL’nin, 04/02/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

2011 yılı ürün zararı o yıl doğduğuna ve hesaplanırken 2011 yılı verileri esas alındığına göre; faizin de zararın doğduğu ve ait olduğu 2011 yılının hasat dönemi sonu itibariyle yürütülmesi gerekir. Faiz başlangıç tarihinin, heyelanın gerçekleştiği 04/02/2004 tarihi olarak belirlenmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına, (3) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya, davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma avukatlık ücretinin de davacıya yükletilmesine, taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 15.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.