YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ
Tarih: 15.02.2018 Esas: 2015 / 4803 Karar: 2018 / 960
Muris Muvazaası Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davalarında Harca Esas Değer Taşınmazın/Taşınmazların Toplam Değeri Üzerinden Davacının/Davacıların Payına İsabet Eden Değerdir.
Özet:
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında harca esas değer; taşınmazın/taşınmazların toplam değeri üzerinden davacının/davacıların payına isabet eden değerdir. Yerel mahkemece, davacıların miras payına isabet eden değer gözetilmeksizin taşınmazın tamamının değeri üzerinden harç alınması ve harçlandırılan dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla nispi vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı … vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.02.2018 Perşembe günü saat 10.10’da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan babaları …’nın kayden maliki olduğu 901 ada 23 parsel sayılı taşınmazdaki 891/88200 payını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalılara satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali ile tüm mirasçılar adına tescilini istemişlerdir.
Müdahil davacı …, mirasbırakanın eşi olduğunu belirterek, aynı iddiaları tekrar edip payı oranında tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı …, davaya karşı bir diyeceğinin olmadığını, davacıların haklı olup, haklarını alabileceklerini belirtmiştir.
Davalı …, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın yapımına büyük katkı sağladığı için temlikin gerçekleştirildiğini, öte yandan mirasbırakanın paylaştırma iradesiyle hareket ettiğini, sağlığında davacıların her birine taşınmaz verdiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı … vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine.
Ne var ki; 6100 sayılı HMK’nın 312. maddesine göre, feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez. Yine aynı Yasanın 326/3. maddesine göre, Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.
Hal böyle olunca; yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince, davayı kabul eden davalı …, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden diğer davalı … ile birlikte yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekirken, yazılı gerekçe ile bu kalemlerden temyiz eden davalı …’in tek başına sorumlu tutulması doğru değildir.
Öte yandan; bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri, dava konusu edilen taşınmazın ya da taşınmazların toplam değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değerdir.
Somut olayda, dava konusu 901 ada 23 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değeri (davalılara temlik edilen toplam paya karşılık) keşfen 306.384,00 TL olarak belirlendiği halde davacıların 14/20 oranında miras payına isabet eden 214.468,80 TL değer gözetilmeksizin taşınmazın tamamının değeri üzerinden harç alınması ve kendilerini vekille temsil ettiren davacılar yararına keşfen belirlenen ve harçlandırılan dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla nispi vekalet ücreti tayin edilmesi de doğru değildir.
Davalı … vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 Sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.