YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ
Tarih: 21.12.2017 Esas: 2017/2395 Karar: 2017/4540
Müteselsil Borçluluk Haksız Fiilden, Kanundan veya Kararlaştırılmış Olması Koşulu ile Sözleşmeden Doğar.
Özet:
Davacı yüklenici, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebinde bulunmuştur. Müteselsil borçluluk haksız fiilden, kanundan veya kararlaştırılmış olması koşulu ile sözleşmeden doğar. Taraflar arasındaki sözleşmede, iş bedelinden iş sahibi davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarına dair bir hüküm bulunmadığı gibi bu konuda yasal düzenleme de yoktur. Haksız fiil sorumluluğu da söz konusu olmadığından davalıların kalan iş bedelinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları mümkün değildir. Davalılar, ancak kendilerine isabet eden bağımsız bölümlerin ödenmeyen iş bedellerinden sorumludur. Bu nedenle davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır. Açıklanan hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Hüküm davalılar 1-… 2-… 3-… 4-… 5-… 6-.. 7-… 8-… 9-… vekili ile bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiş; davalı Kahraman vekili tarafından duruşma istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı … süresinde yetki itirazında bulunarak … Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş ve temyiz dilekçesinde verilen kararın yetki yönünden de bozulmasını talep etmiştir.
Temyiz eden diğer davalıların yetki ile ilgili temyiz itirazları bulunmamaktadır.
Davalı … sözleşmeyi diğer davalılara vekâleten imzalamış olup onların borçlarını ödeme taahhüdü ve garantisi olmadığından birlikte sorumluluğu söz konusu değildir. Akdin ifa yeri ve bu davalının yerleşim yeri … ilçesidir.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda para borçları ile gili dava tarihinde yürürlükte bulunan BK’nın 73. maddesi yollaması ile HUMK’nın 10. maddesi gereğince alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkisi kabul edilmemektedir.
Bu halde, davalı …’ın süresinde yaptığı yetki itirazı nedeni ile hakkında açılan dava tefrik edilip dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi yerine, bu davalı hakkında da yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2- Dava dilekçesinin davalılar bölümü 8. sırasında … … ve 10. sırasında … Aydın davalı olarak gösterilmiş olmasına rağmen bu şahısların karar başlığında gösterilmemesi haklarında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
3- Temyiz eden diğer davalıları temyiz itirazlarına gelince;
Davacı yüklenici, tarihsiz, kendisi ve hak sahipleri adına ve onların vekili olarak … ile imzaladığı “sözleşme” başlıklı tarihsiz sözleşme ile … ili, … ilçesi, … köyünde Afetler Kanunu’na göre evini yapana yardım kampanyası kapsamında 97 adet konutun yapım işini üstlenmiştir. Sözleşmede, yüklenicinin işi mevzuat ve projeye uygun olarak yapacağı kabul edilmiştir. Sözleşmede her bir konut için ve sözleşme konusu 97 adet konut için ayrı ayrı ya da toplam olarak kararlaştırılan iş bedeli bulunmamaktadır. Davacı da davasında her bir davalıdan ne miktarda alacak talebinde bulunduğunu belirtmemiş, ödenmeyen toplam 110.000,00 TL iş bedelinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Müteselsilik borçluluk haksız fiil, kanun ya da sözleşme ile kararlaştırılması halinde söz konusu olacağı, …’ın vekâleten imzaladığı sözleşmede iş bedelinden diğer iş sahibi davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarına dair bir hüküm olmadığı gibi bu konuda yasal düzenleme olmadığı ve haksız fiil sorumluluğu da söz konusu olmadığından temyiz eden davalıların kalan iş bedelinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları mümkün değildir. Ancak kendilerine isabet eden bağımsız bölümlerin ödenmeyen imalât bedelinden sorumlu tutulmaları mümkün olacaktır. Bu hali ile davalıların aralarında zorunlu dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır.
Sözleşmede tarih bulunmamakla birlikte davadan önce düzenlendiğinden sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 366. maddesi hükmünce ve dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre eser sözleşmesi ilişkisi mevcut olup bedelin kararlaştırılmadığı hallerde iş bedelinin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile hesaplanması gerekmektedir. Mahalli piyasa rayiçleri içinde KDV ve yüklenici kârı bulunduğundan hesaplanacak miktara ayrıca KDV ve yüklenici kârı eklenmeyecektir.
Bu durumda mahkemece öncelikle davacıya her bir davalıdan ne miktar alacak isteminde bulunduğu açıklattırılıp dava dışı çevre ve şehircilik il müdürlüğünden … İli, … İlçesi, … Köyünde Afet Kanunu’na göre yapılan konutlar ile ilgili proje ve şartnameler getirildikten sonra talimat yolu ile konusunda uzman teknik bilirkişi katılımı ile mahallinde ve temyiz eden herbir davalı için yapılan konutlar üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılıp işin yapıldığı tarihler itibari ile mahalli piyasa rayici ile bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp bulunacak miktarlardan temyiz eden her bir davalının ödediği miktarlar düşülüp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.
Bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile mali müşavirden alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Belirtilen sebeplerle kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1, 2 ve 3. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalılar …, … Aydın, ve diğerleri yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.