YARGITAY 3.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 06.07.2004 Esas: 2004 / 7303 Karar: 2004 / 7634

Nişan Hediyelerinin İadesi – Aynen Tazmin İsteği İmkansız Değilse ve Fahiş Masraf Gerektirmiyorsa Aynen Tazmine Karar Verilmelidir.

Özet:

Dava, nişan hediyelerinin aynen, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Aynen tazmin talep edilmiş ve bu da imkansız olmadığı ve fahiş masraf gerektirmediği takdirde aynen tazmine karar verilmelidir. Aynen tazmin, misli eşyalarda uygulanır. Talep edilen eşyalar da misli eşyalardır. Davalı da iadeyi kabul etmesine rağmen hediyelerin değerine hükmedilmesi hatalıdır.

Dava dilekçesinde 1.450.000.000.- Lira değerindeki nişan hediyelerinin aynen, olmadığında bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1.120.000.000.- Liranın tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Davada, nişan hediyelerinin “aynen”, olmadığı takdirde karşılığı olan 1.450.000.000.-TL’nin davalıdan tahsili talep edilmiştir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 1.120.000.000.-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, ancak aynen iadesine ilişkin hüküm kurulmamıştır.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

BK’nun 43. maddesinde, hakim tazminatın türünü “aynen tazmin”, “zarar gören şeyin zarar verene bırakılması yoluyla tazmin”, “para ile tazmin” ve “irat şeklinde tazmin” olarak tesbit edebilir.

Zarara uğrayan aynen tazmin istediği ve bu da imkansız ve fahiş masraflar gerektirmediği takdirde aynen tazmine hükmedilmelidir.

Aynen tazmin, misli eşyalarda uygulanır. Dava konusu hediyeler altın, cep telefonu ve kol saati olduğuna göre her zaman temini mümkün olan misli eşyalardandır ve davalı da aynen iadeye hazır olduğunu belirtmiştir.

Bu durumda, davacı öncelikle aynen iadeyi istediğine göre mahkemece aynen iadeye karar verilmesi gerekirken hediyelerin dava tarihindeki değerine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.07.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.