YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 26.01.2017 Esas: 2016 / 16018 Karar: 2017 / 587

Riskli Yapı Olduğu Gerekçesiyle 6306 SK Uyarınca Yıkılmasına Karar Verilen Yapının Riskli Yapı Olup Olmadığının Tespiti İçin HMK’nun 106. Maddesi Kapsamında Adli Yargıda Tespit Davası Açılabilir.

Özet:

Davacı, işletmecisi olduğu yerin 6306 SK kapsamında riskli yapı olarak tespiti nedeniyle yıktırılmasına karar verildiğini belirterek söz konusu yapının riskli yapı olup olmadığının tespitini talep etmiştir. Riskli yapı olduğu gerekçesiyle anılan yasa uyarınca yıkılmasına karar verilen yapının riskli yapı olup olmadığının tespiti için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 106. maddesi kapsamında adli yargıda tespit davası açılabilir. Yerel mahkemece, açıklanan hususlar dikkate alınmaksızın, davalıların kamu kurumu olduğu, yapılan işlemlerin idari nitelikte olduğu, davanın idari yargıda açılması gerektiği gerekçesiyle yargı yolu nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır.

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü aleyhine 06/05/2015 gününde verilen dilekçe ile tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolunun caiz olmaması (idari yargı yerinin görevli olması) sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen 03/08/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, HMK’nın 106. maddesi uyarınca açılan tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş, karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, … … … isimli işyerinin işletmecisi olduğunu, davalılar tarafından davaya konu işletmenin 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesine İlişkin Kanun kapsamında risk tespiti yapıldığından bahisle yıktırılmasına karar verildiğini belirterek söz konusu yapının riskli yapı olup olmadığının tespitini talep etmiştir.

Mahkemenin davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine dair …/05/2015 tarihli ilk kararı, Dairemizin …/01/2016 gün, 2015/14080 esas, 2016/419 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamında; “davacının istemi delil tespiti olmayıp dava ve temyiz dilekçelerinden açıkça anlaşılacağı üzere HMK’nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davası niteliğindedir.

Mahkemece yapılması gereken davacının dilekçesinin tespit davası olarak kabul edilip mahkemenin esas sırasına kaydı yapıldıktan sonra sonucuna göre karar vermektir. Davacının isteminin delil tespiti olarak değişik iş sırasına kaydedilmesi doğru olmamıştır.

Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek inceleme yapılması gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı düştüğünden kararın bozulması ” gerektiği belirtilmiştir.

Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş; fakat davalıların kamu kurumu olduğu, yapılan işlemlerin idari işlem teşkil ettiği, davanın idari yargıda açılması gerektiği gerekçesiyle mahkemenin yargı yolu nedeniyle görevsizliğine karar verilmiştir.

6100 sayılı HMK’nın 106. maddesinde tespit davası düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir.”

Dosya incelendiğinde, davacının istemi HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davası niteliğindedir. Buna göre, davanın görüm ve çözüm yeri adli yargıdır. Mahkemece açıklanan yönler ile idari işlemlere esas olacak şekilde tespit kararı verilemeyeceği hususu da nazara alınarak işin esasının incelenmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yargı yolu nedeniyle görevsizlik karar verilmesi usul ve yasaya aykırı düştüğünden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.