YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 04.04.2016 Esas: 2014 / 16955 Karar: 2016 / 4009

Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davasının Kabulüne Karar Verilebilmesi İçin Sözleşmenin İfa Olanağının Bulunması Gerekir.

Özet:

Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davalarının kabulüne karar verilebilmesi için sözleşmenin ifa olanağının bulunması gerekir. Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazda, ortaklardan birinin, ortaklık dışı bir kişiye satış vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği mülkiyeti sona erinceye kadar sözleşmenin ifa olanağı yoktur. Taşınmazdaki elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete çevrilmeden sözleşmenin ifası mümkün olamayacağından davanın reddine karar verilmelidir. 

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.05.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dava dışı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmü dava dışı … temyiz etmiştir.

Kaynağını Türk Borçlar Kanunu’nun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu’nun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706. ve Noterlik Kanunu’nun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu’nun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.

Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 8. maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir.

Somut olayda; satışı vaat edilen 2032 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, satış vaadinde bulunan …, … ve …’nin murisi …….. adına 1717/2400 hisse olarak tapuda kayıtlı olup elbirliği mülkiyetine tabidir. Kendisine satış vaadinde bulunulan ……… ise elbirliği maliklerinden değildir. Murisin satış vaadinde bulunmayan başka mirasçıları da mevcut olduğundan taşınmazdaki elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete çevrilmeden sözleşmenin ifası mümkün olamayacağından mahkemece davanın reddi gerekirken kabul hükmü kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.