YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 11.12.2018 Esas: 2017/2586 Karar: 2018/7822
Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Tazminat – Poliçedeki Özel Şartlar
Özet:
Dava, … sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta poliçesinin özel şartlar kısmında “sigortalı veya sigorta ettirenin aynı zamanda poliçeye konu emtianın taşıyıcısı olması durumunda teminat, taşıyıcıların veya profesyonel sürücülerin 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve bağlı yönetmeliklerle belirlenmiş niteliklere ve kapsamdaki geçerli belgelere sahip olması ve bunların sigortacı tarafından talep edildiğinde ibraz edilmesi şartıyla geçerlidir. Aksi halde sigortacının hasarı reddetme hakkı saklıdır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporuna göre sigortalı davacının aynı zamanda taşıyıcı olduğu ve davacı şoförünün SRC- 4 belgesine sahip olmadığı ihtilafsızdır. Bu durumda, anılan özel şart nazara alındığında davalı şoförünün karıştığı trafik kazası neticesinde taşınan emtiada meydana gelen hasar poliçe kapsamı dışındadır. 6102 sayılı …’nın 1449. maddesi sigorta ettirenin yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde uygulama bulacak bir düzenleme olup, işbu uyuşmazlıkta uygulanması söz konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, poliçede kararlaştırılan özel şartın ihlal edilip edilmediği ve hasarın teminat dışında olup olmadığına ilişkin olup, az önce de açıklandığı üzere özel şart uyarınca hasar teminat kapsamı dışındadır.
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada …2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 17/11/2016 tarih ve 2015/520 E-2016/401 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/03/2017 tarih ve 2017/169-2017/186 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait cam emtiası davalı şirket tarafından … Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalandığını, müvekkiline ait araç ile taşınırken hasara uğradığını, hasarın ödenmesi için ihbar yapılmasına rağmen davalı tarafça müvekkili çalışanı olan şoförün SRC4 belgesinin bulunmaması nedeniyle hasarın poliçe kapsamında bulunmadığından bahisle ödemenin yapılmadığını, oysa kazanın oluşumundan SRC4 belgesinin olmamasının etkisinin bulunmadığını bu nedenle hasarın poliçe kapsamında kaldığını ileri sürerek 16.522,82 TL tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, ticari araçlarda çalışan şoförlerin, sürücü mesleki yeterlilik belgesi almasının zorunlu olduğunu, bu durumun poliçe özel şartlarında açıkça belirtildiğini, davacı tarafından yapılan nakliyede sürücünün SRC4 belgesine sahip olmadığını, bu sebeple hasarın teminat kapsamında bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava dışı şoför İsmail Sayın’ın yönetimindeki aracın şoförün kusuru nedeniyle kaza yaptığı ve hasarın bu şekilde oluştuğu, şoförün tam kusurlu olduğu, ilgili mevzuat gereği ticari amaçla yük, eşya ve yolcu taşımacılığı yapan araç sürücüleri sürücü belgesi dışında SRC belgesi ile psikoteknik değerlendirme belgesine sahip olması gerektiği, 6102 sayılı …’nın 1452/son fıkra uyarınca aynı Kanun’un 1449. madde hükmü sözleşme ile sigortalı aleyhine değiştirilemeyeceği, değiştirilirse … hükmünün cari olacağı, …’nın 1449.maddesinin “(1) Sigortacıya karşı yerine getirilmesi gereken ve sözleşmeden doğan bir yükümlülüğün ihlali hâlinde, bu Kanunda ve diğer kanunlarda yer alan özel düzenlemeler hariç olmak üzere, sigortacının sözleşmeyi kısmen veya tamamen feshederek ifadan kurtulabileceğine ilişkin hükümler, ihlalde kusur bulunmaması hâlinde sonuç doğurmaz.(2) İhlal kusura dayandığı takdirde, durumun öğrenildiği tarihten itibaren bir ay içinde kullanılmayan fesih hakkı düşer; meğerki, Kanun farklı bir süre öngörmüş olsun.(3) Sigortacı ihlalin, rizikonun gerçekleşmesine ve sigortacının yerine getirmesi gereken edimin kapsamına etki etmediği durumlarda, sözleşmeyi feshedemez.” hükmünü haiz olduğu, SRC belgesinin olmaması kazanın oluşumunda etkisinin olmaması nedeniyle davanın kabulüne, 16.552,82 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
Karara, karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalı sigortacı tarafından 6102 sayılı …’nın 1449/2. maddesi uyarınca süresinde kullanılmadığından fesih hakkının düşmüş olduğu ve yine aynı madde uyarınca, davacı sürücüsünün yeterli ehliyet belgesinin bulunması karşısında, SRC4 belgesine sahip olmamasının kazanın oluşumuna etkisinin bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, … sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta poliçesinin özel şartlar kısmında “sigortalı veya sigorta ettirenin aynı zamanda poliçeye konu emtianın taşıyıcısı olması durumunda teminat, taşıyıcıların veya profesyonel sürücülerin 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve bağlı yönetmeliklerle belirlenmiş niteliklere ve kapsamdaki geçerli belgelere sahip olması ve bunların sigortacı tarafından talep edildiğinde ibraz edilmesi şartıyla geçerlidir. Aksi halde sigortacının hasarı reddetme hakkı saklıdır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporuna göre sigortalı davacının aynı zamanda taşıyıcı olduğu ve davacı şoförünün SRC- 4 belgesine sahip olmadığı ihtilafsızdır. Bu durumda, anılan özel şart nazara alındığında davalı şoförünün karıştığı trafik kazası neticesinde taşınan emtiada meydana gelen hasar poliçe kapsamı dışındadır. 6102 sayılı …’nın 1449. maddesi sigorta ettirenin yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde uygulama bulacak bir düzenleme olup, işbu uyuşmazlıkta uygulanması söz konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, poliçede kararlaştırılan özel şartın ihlal edilip edilmediği ve hasarın teminat dışında olup olmadığına ilişkin olup, az önce de açıklandığı üzere özel şart uyarınca hasar teminat kapsamı dışındadır. Bu durumda, hasarın teminat kapsamında bulunmadığının kabulü ile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.