YARGITAY 3.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 06.02.2016 Esas: 2015 / 15044 Karar: 2017 / 798

Sırf Nişanın Bozulmasından Duyulan Üzüntü ve Hayal Kırıklığı Manevi Tazminat Nedeni Değildir; Manevi Tazminat İçin Nişanın Haksız Bozulması ve Ayrıca Kişilik Haklarının İhlal Edilmiş Olması Gerekir.

Özet:

Dava, nişanın haksız bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Sırf nişanın bozulmasından duyulan üzüntü ve hayal kırıklığı nedenine dayalı olarak manevi tazminat talep edilemez. Nişanın bozulmasından dolayı manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulması ve kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olduğu ispat edilmelidir. Somut olayda, nişanın bozulmasından dolayı, davacının kişilik haklarının zarara uğradığı ispat edilememiştir. Bu durumda manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y    K A R A R I

Davacılar, davacı … ile davalının 26/05/2012 tarihinde nişanlandığını, 2012 yılı Aralık ayında ayrıldıklarını, davalının adına alınan eve ödenen bedele davacı …’in de katkı yaptığını, eve alınan tüm eşyaların bedelini davacının ödediğini, faturaların bulunduğunu, davalının kusuru ile nişanın bozulduğunu, üzüntü yaşadıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak eve ödenen bedelin, eve yapılan masrafların ve ev eşyalarının bedelinin ödenmesine (şimdilik 140.000.00.- TL), davacı … için 30.000.00.- TL ve …….’in annesi davacı … için ….000.00.- TL manevi tazminatın faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Davalı, evin bedelini kendisinin ödediğini, eşyalar için elden paralar verdiğini, 5.500 Euro gönderdiğini, davacı …’in babasının faturaları gider göstermek istediği için faturalara babanın isminin yazıldığını, nişanı …….’in bozduğunu, manevi tazminat talep edemeyeceklerini, kendisinin manevi tazminat istediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece ; …-…. ….. adına manevi tazminat isteminde bulunulmuş olduğu görüldüğünden …. …..’un nişanın tarafı olmaması sebebiyle manevi tazminat isteminin reddine,

Tarafların ekonomik ve sosyal durumları dosyaya yansıyan kusur durumları dikkate alınarak ….000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,

….000 TL nişan için yapılan giderlerin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya dair istemin reddine,

Taşınmaz alımı ve bu taşınmaza davacı tarafın katkı yaptığı iddiası taraflar arasında resmi evlilik bağı kurulmadan önce bunlar gerçekleştirilmiş bulunduğundan mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin asliye … mahkemesi olduğuna, önceden davanın görüldüğü … ….Asliye … mahkemesinin 2013/1133 esas 2013/286 karar sayılı kararıyla bu karar arasında görev ihtilafı çıktığından görevsizlik kararı verilen dosyanın ayrılarak görev ihtilafının çözümleneceği Yargıtay ilgili dairesine gönderilmesine,

Davalı tarafın tazminat istemi konusunda usulüne uygun harç yatırılmamış olduğundan hüküm kurulmasına gerek olmadığına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların tüm davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Somut olayda davacı, davalı ile evlendiklerinde yaşayacakları eve eşyalar aldığını, döşediğini, para ve emek harcadığını belirterek eşya faturalarını sunmuş ve eşya bedelinin tahsilini talep etmiştir .

Davalı ise, eşyalar için …/…/2012 tarihinde davacı … ‘e ….500. Euro gönderdiğini belirtmiş, dekontu dosyaya sunmuş, ayrıca elden paralar verdiğini, faturalarda davacının babasının isminin yazılmasının nedeninin de babanın faturaları gider göstermeyi istemesi olduğunu, eşya bedellerini kendisinin ödediğini belirtmiştir.

Mahkeme ise gerekçesini ve hangi eşya bedellerini kapsadığını açıklamaksızın davalının eşya bedeli olarak ….000.00.- TL ödemesine karar vermiş, bu bedelin nasıl hesaplandığı , davalının dosyaya sunduğu ….500 Euro gönderildiğine dair dekontun değerlendirilip değerlendirilmediği konularını belirsiz bırakmıştır. Mahkemece oluşturulan hüküm anılan nedenler ile isabetli bulunmamıştır.

Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir.

Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir.

Somut olayda; taraflar arasındaki nişanın bozulmasından dolayı, davacı …’in kişilik haklarının zarara uğradığı, davacı tarafından ispat edilememiştir.

O halde, mahkemece; nişanın bozulmasının, davacı …’in hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, isim, resim, şeref, haysiyet gibi değerlerinde bir ihlale yol açmadığı, davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırının söz konusu olmadığı, bu itibarla, manevi tazminata hükmedilmesi için gereken koşulların oluşmadığı gözetilerek; davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda ….bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, …. ve … .bentlerde açıklanan nedenlerle, hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde … atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.