YARGITAY 14.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 05.04.2016 Esas: 2015 / 17802 Karar: 2016 / 4083

Taşınmazda Eylemli Paylaşımın Bulunması Halinde Önalım Davasının Reddi Gerekir.

Özet:

Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması dürüstlük kuralına aykırıdır. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Fiili taksim bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir.

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05.04.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 05.04.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil … geldi, karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar, paydaşı oldukları 1312 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşının payını satış yoluyla davalıya devrettiğini, bildirim yapılmadığını ileri sürerek, önalım nedeniyle payın adına tescilini istemişlerdir.

Davalı, pay satışından davacılar murisinin bilgisi olduğunu, taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.

Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.

Somut uyuşmazlıkta, tarla niteliğinde, 20.080m² yüzölçümlü dava konusu 1312 parsel sayılı taşınmazda davacılar 2/3, davalı 1/3 pay malikidir. 16.10.2014 günü taşınmaz başında yapılan keşif sırasında dinlenen davalı tanıkları ile davacı tanıklarından bir tanesi taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirterek kullanılan bölümleri göstermişlerdir. Fen bilirkişisinin 11.11.2014 günlü raporunda da, taşınmazın iki parça olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Fiili taksimin bulunması için tüm paydaşların katıldığı bir sözleşmenin bulunması zorunlu değildir. Zeminde davacı ve davalıya tapu pay nakleden önceki paydaşın kullanımında olan bölümlerin bulunması ve bu bölümlerin kullanımına davacının itirazının bulunmaması gerekir.

Somut olayda, bu açıklamalar uyarınca fiili taksim bulunup bulunmadığı araştırılmadan, eksik inceleme ile yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.