YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 06.03.2018 Esas: 2015 / 15988 Karar: 2018 / 1556

Terditli Davada Mahkeme Davacının Asli Talebinin Reddine Karar Vermedikçe Fer’i Talebini İnceleyemez ve Hükme Bağlayamaz.

Özet:

Dava, idareden alınan izinle ormanlık alana dikilen kavak ağaçlarının kesilmesine izin verilmesi veya bedelinin orman idaresinden tazmini istemlerine ilişkindir. Terditli dava, davacının iki ayrı talepte bulunduğu ve talebini kademeli olarak yaptığı dava türü olup davaya konu olayda taleplerin dayandırıldığı maddi vakıalar aynı fakat hukuki sebebi farklıdır. Terditli davada mahkeme davacının asli talebinin reddine karar vermedikçe fer’i talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz. Davacıların asıl talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin, doğrudan fer’i nitelikteki tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 

Davacılar … ve diğerleri vekili Avukat … tarafından, davalı … Bakanlığına izafeten … Orman İşletme Şefliği aleyhine 18/09/2013 gününde verilen dilekçe ile dikilen ağaçların kesilmesine izin verilmesi veya ağaç bedelinin tazmininin istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/02/2015 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 06/03/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı kurum vekili Avukat… ile karşı taraftan davacılar vekili Avukat … geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirdi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, idareden alınan izinle ormanlık alana dikilen kavak ağaçlarının kesilmesine izin verilmesi veya bedelinin orman idaresinden tazmini istemine ilişkindir.

Mahkemece, davacının tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş; karar, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılar vekili; murisleri İbrahim H.’nin, davalı … Bakanlığının 28/07/1998 tarih ve 311 sayılı oluru ile 49 yıllığına özel ağaçlandırma izni alarak ağaçlandırma sahası projesine uygun biçimde 6150 adet kavak ağacı dikerek ağaçlandırdığını, ancak idarenin haksız yere bu izni iptal ettiğini, kavakların arzın mülkiyetine tabi olmadığını, menkul mal hükmünde olduğunu, murislerinin dikip bakımını yaptığı ağaçların kesilmesi için Orman ve Su İşleri Bakanlığına başvurduklarını ancak olumsuz cevap aldıklarını belirterek, …Serisi 86 nolu bölmede 19 hektarlık alanda davacıların murisi … tarafından dikilen 6150 adet kavak ağacının kesilmesine izin verilmesi veya fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kavakların bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı idare vekili; davacı ile idare arasında akdedilen taahhüt senedi uyarınca ilgili sahanın davacıların murisine teslim edildiğini ancak 1999 yılı Nisan ayı içerisinde kendisine tahsis edilen saha dışında 30-40 dekarlık devlet ormanını daha tel ile çevirdiğini, 82,81 m²’lik iki katlı bina yaptığını, içerisinde bulunan 460 adet meşe ağacını da kestiğini, bu nedenlerle Bakanlığın 01/06/2001 gün ve 345 sayılı olurları ile daha önce verilen iznin iptal edildiğini ve davacılar murisi hakkında ceza davaları açıldığını belirterek, davanın zamanaşımı ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda hesaplanan miktar üzerinden davacının tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacılar vekili, 18/09/2013 havale tarihli dava dilekçesinde olay akışını sıralı olarak açıkladıktan sonra sonuç bölümünde davaya konu kavak ağacının kesilmesine izin verilmesine veya kavakların bedelinin tazminat olarak ödenmesine karar verilmesini terditli olarak talep etmiştir.

Terditli dava, davacının iki ayrı talepte bulunduğu ve talebini kademeli olarak yaptığı dava türü olup davaya konu olayda taleplerin dayandırıldığı maddi vakıalar aynı fakat hukuki sebebi farklıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 111. maddesinde, davacının, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-fer’ilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebileceği, bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunmasının şart olduğu, mahkemenin, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemeyeceği ve hükme bağlayamayacağı düzenlenmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinde ise hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği düzenlenmiştir.

Şu halde; davacıların davayı terditli olarak açmış olması, asıl talep olarak ormanlık alana dikilen ve menkul mal niteliğinde olan kavak ağaçlarının kesilmesine izin verilmesi, fer’i talep olarak da ağaçların bedelinin tazmini isteminde bulunmuş olmaları ve talebe esas kavak ağaçlarının halen alanda dikili olarak mevcut olması da gözetilerek, öncelikle davacıların asıl talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu talep hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmeksizin, doğrudan fer’i nitelikteki tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.