YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 20.02.2019 Esas: 2016/13413 Karar: 2019/1762

Trafik Kazası Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma Tazminatında, Desteğin Çocuk Olması Halinde 18 Yaşın Desteğin Başlayacağı Yaş Olarak Kabulü Gerekmektedir.

Özet:

Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Daire ilkelerine göre; anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5’er, anne çalışmıyorsa (Sosyal ekonomik durum araştırmasına göre; davacı annenin çalışmadığı anlaşılmakla) sadece babadan yetiştirme gideri düşülmesi gerekmektedir. Ayrıca; davacılar desteği … kaza tarihinde 15 yaşındadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin yaşasaydı, 15 yaşından itibaren anne ve babasına destek olacağı kabul edilmiş ve 15 yaşındaki kimselerin gelir getiren bir işte çalışamasa da ailelerine çeşitli şekilde destek olacağı gerekçesi ile desteğin 18 yaşına varacağı dönem için de tazminat hesabı yapılmıştır. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, desteğin çocuk olması halinde 18 yaşın desteğin başlayacağı yaş olarak kabulü gerekmektedir. Davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı miktarının saptanması bakımından alınan ve mahkeme tarafından da hükme esas alınan bilirkişi raporunda; olay tarihinde 15 yaşında olan destek …’ın davacı anne ve babaya 15 yaşından itibaren destek olacağı varsayılarak tazminat hesap edilmesi doğru değildir.

MAHKEMESİ: Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.2.2019 Salı günü davacılar vekili Av. … ile davalı vekili Av…. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili ile davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; 14.07.2012 tarihinde yol yapım çalışmasının devam ettirildiği esnada meydana gelen kazada davacıların murisi olan araç sürücüsü …’nın tam ve asli kusuruyla meydana gelen kazada, sürücü … ile arabada bulunan … ve …’nın vefat ettiğini, aracın davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik araç sürücüsü müteveffanın eşi … adına 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 500,00 TL cenaze ve defin giderinin, müteveffanın kızı Cihan (…) Doğan, kızı Fatma (…) Bayır ve oğlu … adına ayrı ayrı 5.000,00’er TL’den toplam 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı; müteveffa …’nın eşi aynı zamanda da müteveffa araç sürücüsünün oğlu olan … adına 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 500,00 TL cenaze defin giderinin, müteveffa …’nın çocukları olan … … ve … … adına 10.000,00’er TL’den toplam 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının; müteveffa …’nın anne ve babası olan Adem … ve … lehine ayrı ayrı 10.000,00’er TL’den toplam 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 500,00 TL cenaze ve defin giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacılar vekili; dava değerini toplam 332.814,46 TL olarak ıslah etmiştir.

Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacılardan … mirasçıları olan …, … ve … için talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacı … … mirasçısı … için toplam 141.488,01-TL destekten yoksun kalma tazminatının (10.000,00-TL’sinin dava tarihi olan 13/11/2012 tarihinden 131.488,01-TL’sinin ise ıslah tarihi olan 18/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine; davacı … mirasçısı … için 1.637,42-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 13/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı …… mirasçısı … … için toplam 37.944,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının (10.000,00-TL’sinin dava tarihi olan 13/11/2012 tarihinden 27.944,00-TL’sinin ise ıslah tarihi olan 18/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalıdan alınarak davacı … … …’ya verilmesine, davacı …… mirasçısı … … için toplam 62.103,88-TL destekten yoksun kalma tazminatının (10.000,00-TL’sinin dava tarihi olan 13/11/2012 tarihinden 52.103,88-TL’sinin ise ıslah tarihi olan 18/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalıdan alınarak davacı … …’ya verilmesine; davacı … mirasçısı … için toplam 40.868,61-TL destekten yoksun kalma tazminatının (10.000,00-TL’sinin dava tarihi olan 13/11/2012 tarihinden 30.868,61-TL’sinin ise ıslah tarihi olan 18/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı … mirasçısı … için toplam 48.773,04-TL destekten yoksun kalma tazminatının (10.000,00-TL’sinin dava tarihi olan 13/11/2012 tarihinden 38.773,04-TL’sinin ise ıslah tarihi olan 18/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine; 500,00-TL cenaze giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine, 500,00-TL cenaze giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine, 500,00-TL cenaze giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı … ve …’ya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle uzman bilirkişi raporunda belirlenen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın (2 nolu bent hariç) hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Türk Medeni Kanunu’nun 185. madde hükmü gereğince, anne-baba birlikte çocukların bakımından sorumludur, aynı Yasa’nın 327. maddesinde ise “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir.

Her babanın ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekmektedir.

Daire ilkelerine göre; anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5’er, anne çalışmıyorsa (Sosyal ekonomik durum araştırmasına göre; davacı annenin çalışmadığı anlaşılmakla) sadece babadan yetiştirme gideri düşülmesi gerekmektedir.

Ayrıca; davacılar desteği … kaza tarihinde 15 yaşındadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin yaşasaydı, 15 yaşından itibaren anne ve babasına destek olacağı kabul edilmiş ve 15 yaşındaki kimselerin gelir getiren bir işte çalışamasa da ailelerine çeşitli şekilde destek olacağı gerekçesi ile desteğin 18 yaşına varacağı dönem için de tazminat hesabı yapılmıştır.

Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, desteğin çocuk olması halinde 18 yaşın desteğin başlayacağı yaş olarak kabulü gerekmektedir. Davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı miktarının saptanması bakımından alınan ve mahkeme tarafından da hükme esas alınan bilirkişi raporunda; olay tarihinde 15 yaşında olan destek …’ın davacı anne ve babaya 15 yaşından itibaren destek olacağı varsayılarak tazminat hesap edilmesi doğru değildir.

O halde mahkemece, anlatılan bilgiler ışığında bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

3-Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf lehine her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmekte iken yazılı şekilde tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.